Ana SayfaYazarlarAdnan SalihPiyasaların gündemi
Adnan Salih [email protected] Adnan Salih

Yatırım yapma yöntemleri

08 Aralık 2016, 13:27 - -

Finansal piyasalarımızda yatırım kavramı çok yaygınlık kazanamıyor. Bunda en büyük pay aracı kurumlara düşüyor sanırım. Aracı kurumların genelinde yeniliğe karşı büyük bir direnç var. Müşterilere sunulacak yeni ürünler söz konusu olduğunda aracı kurum yöneticilerinin ilk savunması: Müşteriler anlamaz. Başka bir varsayım: Müşteri ürünü aldığında getiriler iyiyse kendinden kötüyse kurumdan bilir. Aracı kurumlar bu ve benzer gerekçeler ileri sürerek sadece en basit komisyon getirici faaliyetlere yönelerek bir anlamda piyasayı köreltiyorlar. Körelen piyasada yeni fikir yeşermiyor yeni fikir olmayınca da piyasa giderek küçülüyor.

Aracı kurumların yatırım yapmaya yaklaşımı genelde kahincilik olarak özetlenebilir. Araştırma departmanlarından genelde aşağıdaki gibi yorumlar gelir:

“Bence piyasa çok pahalı/ucuz”

“Burası dip değil, dibin dibi var”

“Yükselişin devamı için x seviyesinin aşılması lazım”

“Yabancı payı çok arttı/azaldı/azalıyor vs.”

“Yukarıda x, y, z seviyelerini takip ediyoruz izliyoruz. Aşağıda da birtakım seviyeleri izliyoruz takip ediyoruz.

“Dikkatli izliyoruz”

“Siyasi risk var”

“ABD ile Avrupa ile sorun var, şimdi çok riskli”

Daha pek çok var uzatmayayım. Siz değerli okuyucularımızın da dikkatini çeken aracı kurum söylemlerini bana iletmenizi/yorumlara yazmanızı rica ediyorum.

Piyasa yükselecek/düşecek söylemi ile hareket etmek her zaman zararla ya da az karla sonuçlanır. Bunun istisnası olamaz. Kimse piyasayı tahmin edemez tahmin etmeye çalışmak ise zaman kaybından öte bir şey değildir.

Tahmin etmek yerine bu köşede çeşitli yöntemler üzerinde çalışmayı tercih ettiğimi biliyorsunuz. Bu yöntemleri endeks bazlı/temel kriterlere göre hisse seçimli/borsa-dolar, özel sektör tahvilleri alt kategorilerine indirebiliriz. Yöntemler %100 yatırımda olmayı gerektirebilir, ya da maruz kalınan riske göre %0-%100 arasında değişebilir.

Bugün minimum korelasyon algoritması ile oluşturduğumuz portföy stratejisine göz atacağız. Stratejinin temel amacı portföye mümkün olduğu kadar birbiri ile korelasyonu düşük hisseleri almak. Yapılan işlem ise gün sonunda portföy ağırlıklarını küçük miktarlarda değiştirmek. Korelasyon matrisini ise son 60 günlük getirilere bağlı oluşturacağız.

Stratejiyi bu sene Nisan ayında tanıtmıştım, üzerinden aman geçti tekrar inceleyip çalışıp çalışmadığını görebiliriz.

2016 yılı getirilerini XU100 ile karşılaştıralım:

Strateji yükseliş zamanlarında BİST ile neredeyse örtüşüyor, ama düşüş zamanlarında BİST’ten daha iyi performans gösteriyor.

Strateji yatırımcıların en büyük kâbusu olan düşüşte çok kaybediyor olmak korkusuna bir miktar çözüm üretmiş durumda. Bu stratejide sürekli %100 yatırımda olduğumuz için kayıp riski diğer stratejilere göre yüksek. İşlemi uzun vadede ve sürekli yaptığımız için ise BİST100’den daha iyi bir getiri elde etmeyi bekliyoruz.

2007-16 arasında strateji performansına bakalım:

Strateji uzun vadede BİST30 endeksine göre oldukça başarılı.

Diğer yatırım araçlarına göre de başarılı. Fonmarket.com sitesinde 2009 yılı aralık ayından itibaren fon verileri mevcut o dönemdeki en iyi fon %343 getirmiş, minimum korelasyon stratejisi ise %543. Arada ciddi bir fark var. Fark iki açıdan incelenmeli: Bizim stratejimiz çok düşük maliyetli, karmaşık bir metodu yok ve şeffaf. İlave olarak bir portföy yöneticisine, yardımcısına, operasyoncuya vs. ihtiyaç duymuyor. Belirsiz aralıklarla strateji değişmiyor, portföy yöneticisi de değişmiyor. Jack London’un meşhur romanı Beyaz Diş ’de kurdun bulldog ile yaptığı kavga anlatılır. O ana kadar her kavgayı kazanan kurt buldoga yenilir. Çünkü buldog çok basit bir stratejiyi sonuç alana kadar sabırla uygulamaktadır.

Yatırımcı olarak bizim de yaptığımız tam da budur: İnatla strateji uygulamak. Strateji yoksa başarı da yok. Stratejiye sahip çıkıp devam etmiyorsanız yine başarı yok. Strategy shopping derler, ikide birde strateji değiştirmek bunu da yapmamak gerekir.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • pilavli10 Aralık 2016 15:56

    Yatırımcılara tavsiyem kesinlikle bu uzman yorumlarını dinlememeleri, ona göre hareket etmemeleridir. Bolca konuşurlar ama içi boştur, kimse piyasayı önceden tahmin edemez (edebilen varsa da gizlice yürüyüp gider, çıkıp televizyonda, internette vb ahkam kesmez), izleyin bakın düşüşe de yükselişe de iş işten geçtikten sonra hemen bir neden bulunur açıklanır, orası hiç aksamaz. Ben prensip edindim asla bu tür yorumlarla vakit kaybetmem, sadece verileri takip ederim ve muhakemesine güvendiğim bir kaç yazarı (Mahfi Eğilmez vb) genel gidişatı öğrenmek için okurum, o kadar. Küçük yatırımcının silahı veriler, istatistik bilimi, çok çalışma ve tecrübeyle/deneme yanılmayla oluşturduğu kurallar bütünüdür.

  • pilavli10 Aralık 2016 12:06

    Çok güzel yazmışsınız, ifade etmişsiniz. Bizim yatırımcı hisseyi/dövizi alıyor ekran başına oturup fiyatını izliyor, nereden alıp nereden satacağını "hissetmeye" çalışıyor. Gaza gelip alıyor, panikliyor satıyor, üç kuruş kazanınca seviniyor vb. Yatırım duygularla yapılmaz, bir strateji/sistem olur o ne derse karışmadan onu uygularsınız, yapacağınız şey belli dönem sonunda stratejiyi inceleyip çalışmayan yerleri düzeltmek/iyileştirmek olabilir, o da hislerle değil verilerle yapılır. Borsacılar yine biraz daha dayak yemiş öğrenmiş de son dönemki döviz hareketi genel halkı döviz al/sat'a yöneltince tam sürü psikolojisi hakim oldu, büyükler sağıp silkeleyip duruyor.

  • mustafa ozlem10 Aralık 2016 06:11

    Adnan Bey , yazılarınızı ilgiyle izliyorum.Amerika borsalarında en verimli dip ekim ayındaki dip olduğu söylenir.Her ay görülen en düşük değer ile takip eden ay görülen yüksek değer arasındaki farka bakınca ekim dibi sonrası kasımdaki yüksek değere göre kazanç diğer aylarda oluşan diplerden daha yüksek getiri sağlamış tarihsel olarak.Bist de böyle bir çalışma var mı ?