Gökhan Ugan [email protected]

UEFA da olmasa halimiz duman

Üzülerek görüyorum ki halka açılan spor kulüplerimiz sermaye piyasalarına bir türlü uyum sağlayamadı. Sanıyorum geniş bir hayran kitlesine sahip olmaları, spor kulüplerinin diğer halka açık şirketlere oranla kamuoyundan ve otoritelerden daha fazla anlayış görmelerine neden oluyor. Sebep ne olursa olsun, futbol kulüplerimiz de diğer halka açık tüm şirketlerimiz gibi kamuoyunu mevzuatın belirlediği ölçülerde bilgilendirmek zorunda. UEFA mali kriterlerini tutturmak ile ilgili yaşananlar bunun en güncel örneği.

Futbolun Avrupa’daki patronu UEFA, mali güçlerinin çok üzerinde sorumsuzca harcama yapan ve söz verdikleri paraları ödeyemeyen kulüplerden yaka silkmiş olacak ki Financial Fair Play (Finansal Dürüstlük) adı altında bir uygulama başlattı. Bu uygulama kapsamında birçok kulüple beraber Türk futbolunun güzide kulüpleri de mercek altına alındı.

Takvimler 20 Kasım 2015 tarihini gösterirken spor medyası UEFA’nın gelir-gider tablolarında düzensizlik tespit ettiği Fenerbahçe ve Trabzonspor’u görüşmeye çağırdığı ve her iki kulübün de UEFA gelirlerini geçici olarak dondurduğu haberleriyle çalkalanmaya başladı. Bu habere ilişkin KAP açıklaması Fenerbahçe’den saat 16:10’da, Trabzonspor’dan ise saat 18:58’de geldi. Basında çıkan haberleri bire-bir teyit eden güzide kulüplerimiz, ne gariptir ki KAP’taki açıklamaların “medyada çıkan haberlere istinaden” yapıldığını söylüyordu. Bu ifade Fenerbahçe ve Trabzonspor’un finansal durumlarını önemli derece etkileyecek böylesine bir haberi medyada yankı bulmasa kamuoyuyla paylaşmayacakları izlenimini uyandırmıyor mu?

Sermaye Piyasası Kurulu tarafından çıkartılan Özel Durumlar Rehberi’nde, halka açık şirketlerin hangi durumlarda açıklama yapmaları gerektiği örnekler eşliğinde sayılmış. Bu rehberin “Açıklama Yükümlülüğüne Tabi İçsel Bilgiler” başlıklı 5. bölümünün, “İhraççının Finansal Yapısına İlişkin Değişiklikler” başlıklı alt bendinin 16. maddesinde belirtildiği üzere “İhraççının mali durumunda önemli bir değişiklik olması ya da yakın bir gelecekte önemli bir değişikliğin ortaya çıkmasının beklenmesi” durumunda kamuoyuna açıklama yapılması zorunludur. Fenerbahçe ve Trabzonspor UEFA’nın kendileri hakkında vermiş olduğu kararı kamuoyuna zamanında duyurmayarak bu kuralı açıkça ihlal etmiştir.

Sıkıntı bu kadar da değil. UEFA sürecini neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Fenerbahçe 20 Kasım 2015 tarihinde yaptığı açıklamada 4 Aralık’ta UEFA merkezinde bir görüşme yapılacağı belirtilmiş; ancak, aynı tarihte Fenerbahçe ile birlikte UEFA Finansal Kontrol Komitesi önünde ter döken Galatasaray tarafından KAP’a herhangi bir açıklama yapılmamış. 4 Aralık 2015’de Fenerbahçe KAP’ta yaptığı açıklamada UEFA merkezinde gerçekleştirilen toplantıda mevcut finansal durum ve planlarla ilgili bir sunum gerçekleştirildiğinden, UEFA Yönetimine bir çalışma dosyası sunulduğundan bahsetmiş. Galatasaray ise toplantıya ilişkin açıklamaları mevzuata aykırı bir şekilde KAP’ta değil kulüp üzerinden yapmış. Mevzuata göre içsel bilginin basın toplantısı, basın-yayın organları, internet veya buna benzer yollarla kamuya duyurulmuş olması, kamuyu aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirildiği anlamına gelmez.

Hadi neyse diyelim ve Galatasaray Kulübü’nün yaptığı açıklamaya bakalım. Açıklamada “Galatasaraylı yöneticiler, mevcut durumun nasıl ve hangi vadede düzeltileceğini, yeni gelir modelleri ve projelerle UEFA tarafına detaylı olarak aktardı” ifadelerine yer verilmiş. Neymiş bu yeni gelir modelleri ve projeler? Mevcut durum nasıl ve hangi vadede düzelecek? Bu hususları Türk yatırımcısının bilmeye hakkı yok mu? Fenerbahçe’nin UEFA’ya sunduğu çalışma dosyası nerde? Bu dosya neden kamuoyuna açıklanmıyor?

UEFA’nın başlatmış olduğu incelemenin sonuçları hali hazırda gelirleri dondurulan kulüplerimiz için kupalardan men edilme dâhil ağır finansal sonuçlar doğurabilir. Kamuya yapılan açıklamalardaki usulsüzlük karşısında şimdilik sessiz kalan SPK, Kanunun 14. maddesi 4. fıkrası hükmü gereğince finansal durumu önemli derecede etkileyen olay ve gelişmelerde ortaklıklardan bağımsız denetim raporu isteme yetkisini de henüz kullanmış değil. Borsa İstanbul da finansal durumları bozulan ve kamuyu aydınlatma yükümlülüklerini yerine getirmeyen kulüp şirketlerine herhangi bir uyarıda bulunmadı.

Öyle anlaşılıyor ki halka açılarak şirketleşen Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un finansal durumu, SPK ve Borsa İstanbul’dan çok UEFA’yı endişelendiriyor. Demek ki futbolcuların alacaklarını tahsil edememesi, bu kulüplerin kurmuş olduğu şirketlere ortak olan yatırımcıların yapmış olduğu yatırımların akıbetinden çok daha önemli. Benim UEFA’dan bir ricam olacak. Mümkünse futbol kulüplerimizin kurmuş olduğu şirketlerin yanı sıra diğer halka açık şirketlerimizi de finansal dürüstlük uygulaması çerçevesinde incelesinler. Belki bu şekilde halka açık şirketlere yatırım yapan yatırımcılarımız nasıl bir yatırım yaptıklarını daha net bir şekilde anlayabilir.

Saygılarımla,

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.