İntıra Bey [email protected]

TCMB sonrası piyasa

Salı günü TCMB beklenen hamlesini gerçekleştirdi: Faizi artırdım demeden marjinal olarak TL’yi sıkıştırdı, elindeki  imkanlar ile ortalama fonlama faizini biraz da olsa yukarı çekti. Yarım puan ya  da %0,75 bir fonlama faizinin TL’deki değer kaybını kalıcı olarak durdurmasını beklemek biraz fazla optimistlik olur.

TCMB aldığı kararlar ile karmaşıklığın dozunu artırdı. Haftalık fonlama faizini %8de tutarak finans kesimine mevduat ve kredi faizlerini buna göre ayarlayın mesajı veriliyor olabilir. Ayrıca istisnai olması gereken geç likidite penceresinin genel hale getiriliyor olması çok doğru bir yaklaşım değil. Finansal sistem üzerinde fazladan baskı yaratabilecek bir potansiyel taşıyor.

Son yazımda TCMB hamleleri üzerine olabilecek pozisyonları ele almıştım.

USDTRY 2x Put ve 1x Call

BİST30 2X Call ve 1X Put

Açıkçası beklediğim kadar volatilite olmadı. TL karar öncesi 3,75lere doğru geriledi, karar sonrası bir anda 3,83 oldu, sonrasında tekrar 3,76 civarına indi. Gün sonunda ise tekrar 3,80 civarına geldi. Bugün açılış 3,82.

USDTRY opsiyon pozisyonlarında 1x Call para yaptı, 2x Put eğer gün içi izleme yapıyorsanız yatay/az kar yaptı.

BİST30 2x Call gün sonunda + kalırken 1x put gün sonu -, bugün açılışta ise aynı fiyata geldi.

Opsiyon pozisyonlarında USDTRY 4-4,10 kullanım fiyatlı call opsiyonları pozisyonlarında bir azalma olmadı. Bu opsiyon yatırımcıları TL’nin 4 üstüne gitmesine oynuyorlar ve en yüksek pozisyon burada olmaya devam ediyor:

ABD borsalarının rekorlar kırıyor olması ister istemez risk almak isteyen ve yatırım yapabilecek enstrüman arayan yatırımcının dikkatini TL’ye çekiyor. Bu çerçevede de TL en iyi kısa vadeli spekülasyon araçlarından biri oluyor. Nasıl olsa tarihi zirvesinde ve TL lehine kısa vadeli pozitif pozisyonlar alınabilir. Hal böyle olunca da TL’deki değer yitirme DOW endeksindeki pozitif gelişmeler ile şimdilik bir nebze olsun dengeleniyor.

Borsada ise pozisyonlarda düşüşün ağırlığı devam ediyor:

Tüm bu gelişmelerin üstüne enflasyon sepeti de değiştirildi. Sayın Mehmet Şimşek bundan 1-2  ay kadar önce sorulduğunda böyle birşeyin olmayacağını söylemişti. Enflasyon sepetinin değiştiriliyor olması ve özellikle gıdanın ağırlığının azaltılması çok olumlu değil. Kurun çok kısa sürede %30 değer yitirmesinin mutlak surette enflasyon üzerinde etkisi olacaktır. Sepetin değiştirilmiş veya değiştirilmemiş olması hayatın gerçeklerini etkilemez. Sepet değiştiriliyorsa bunun nedenlerinin de çok detaylı olarak anlatılması gerekir ve önceden tartışılmalıdır. Önceden tartışılmadan ve yalanlanmış iken pat diye yapılan değişim piyasalardaki güveni bozabilir.

Son durumda

Borsa direniyor ve oldukça yüksek sayılabilecek bir seviyede

TL tarihi zirvesinin hemen altında

Bono faizleri ise %11,5 seviyesinde duruyor:

Bono faizinin gerilemiyor olması dikkat çekici, borsa ile arasındaki pozitif korelasyon azalmış durumda.

Verim eğrisi de tüm tahvillerin %11,5 bileşik seviyesinde olduğunu gösteriyor:

ABD 10 yıllık faizleri de Trump’ın verdiği sözlerin kararlarını imzalamaya başlamış olması ile birlikte yeniden yükselmeye başladı:

FED’den faizlerin artırılacağına dair konuşmalar ardı ardına geliyor.

Amerika alt yapı hamleleri, Çin ile ekonomik savaş,  şirketlerin üretimlerini ABD’ye çağırmak gibi yöntemlerle enflasyona ve daha fazla faiz artışına doğru gidiyor. Bu durumda bizim ne yapacağımız konusu muamma. Küçük faizi artırmadan yapılan faiz artışlarının işe yarayacağı ise şüpheli.

Her zamanki gibi işi zamana bırakmış durumdayız, son olarak Sayın Başbakan işlerin yaz aylarında daha iyi olacağını söyledi. Havalar ısınınca işler artacak diye beklenti var.

İşleri zaman bırakarak iyileşmeyi bekleme devri bitti. Aşırı likidite devri de sona erdi. Artık daha farklı bir parametre seti var ve görünen o ki biz buna adapte olamıyoruz. Trump ile çiçek olacak dediğimiz dönem Trump ile böcek olmaya doğru (ekonomik anlamda) gidiyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.