Adnan Salih [email protected]

Piyasalarda hareket marjları artacak

Piyasalar hareket marjının daraldığı şubat ayını geride bıraktı. Mart ayında oynaklığın ve marjların arttığını görebiliriz.

Gelişmekte olan piyasalar sıcak para girişinin etkisi ile yılın ilk iki ayını rahat geçirdi. Türkiye’de ise yılın ilk ayında para girişi yaşanırken şubatta para çıkışı görüldü. Piyasalar gerilmemesine rağmen temkinli hareket etti. İlk çeyreğin son ayına giriyoruz. Borsa mart ayına 100 bin seviyesinin üzerinde girdi. Endeks 103.287, dolar kuru 5,3686 seviyesinde bulunuyor. Yatırımcıların altına olan ilgisi ise devam ediyor. Altının Ons fiyatı 1.296’dan alıcı buluyor.

Gelişmekte olan ülkelere para akışı sürüyor

Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) verilerine göre; gelişmekte olan  piyasalara ocak ayında 51.1 milyar dolar, Şubat ayında ise 25.6 milyar dolarlık yabancı fon girişi oldu.

Pozitif yatırımcı güveninin korunduğu bir dönemdeyiz. Şubat ayında gelişmekte olan ekonomilerde devlet ve şirket tahvillerine 11.8 milyar dolarlık, hisse senedi piyasalarına ise 13.8 milyar dolarlık giriş oldu. Fakat aynı para girişinin Türkiye’ye gerçekleştiğini söylemek zor.

Tahvilden para çıkışı yaşandı

Hisse senetleri piyasasına 1 Şubat-22 Şubat aralığında 130 milyon dolarlık para girişi gerçekleşirken tahvillerden 220 milyon dolarlık para çıkışı oldu. Şubatta Türkiye’de toplamda 90 milyon dolarlık para çıkışı gerçekleşti.

Gelişmekte olan ülkelere şubat ayında para girişi yaşanırken Türkiye’den para çıkışı yaşanmasının nedeni Türkiye’nin risk priminin yüksek olması: Türkiye’nin kredi risk primi 10 ağustos ayındaki 564’lük zirveye göre yüzde 47 oranında azalarak 298 seviyelere gerilediyse de bu oran hala çok yüksek.

Türkiye’nin yatırımcıların radarına girdiği seviyeler 150’li seviyeler. Bu seviyeler aynı zamanda fiyat hareketlerinin öngörülebilir olduğu seviyeler.

Peki, gelişmekte olan piyasalardaki erken bahar etkisini hissettirmeye devam edecek mi? Bu noktada gözler FED’e dönüyor. 19 Mart toplantısından çıkacak olan mesajlar önemli olacak. FED’in güvercin adımları gelişmekte olan ülkeleri cazip kılmaya devam edebilir.

Türkiye’de duruma bakacak olursak: Dalgalanmalar yaşayabileceğimiz daha Mart ayına girerken belli oldu. Ancak bu durum yatırımcıların önünde bir engel teşkil etmiyor.

Değere odaklanılarak yapılan yatırımlar, yatırımcıların oynaklıkların etkisinden kurtularak kazanmalarını sağlamaya devam edecek.

Hisse Toplama Dönemi

Bernard Baruch, “Bir ekonomik çöküntüde insanlar işlerin tekrar yoluna gireceğini unuturlar. Sisin arkasındaki güneşli geleceği göremezler. İşte tam o zaman hisse alıp üzerine oturmak sizi ödüllendirir.” diyor. Sisli ortamlar hisse senetlerinin toplandığı dönemlerdir.

Risklerin yüksek, yatırım ortamında kaygıların fazla olduğu bir dönemdeyiz. Bununla birlikte krizleri atlatan, öncü şirketlerin piyasa değerlerinin yüzde 100’ün üzerinde arttığını görüyoruz. Bu şirketlerin hisselerini toplamak uzun vadede ciddi getiriler sağladı.

Son 10 yılda piyasa değeri yüzde 100 artan, 1 milyar doların üzerinde piyasa değerine sahip şirketlerin listesi şöyle:
Tüpraş, Bim Mağazalar, Aselsan, Türk Hava Yolları, Ford Otosan, T. Kalkınma ve Yatırım Bankası, Şişe Cam, Arçelik, TAV Havalimanları, Petkim, Tofaş Oto. Fab., Soda Sanayii, Tekfen Holding.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.