Ana SayfaYazarlarAdnan SalihPiyasaların gündemi
Adnan Salih [email protected] Adnan Salih

Ekonomi durgunluğa giriyor

19 Eylül 2016, 10:53 - -

Son haftalarda kapanan mağazalar haberleri artmaya başladı. Birkaç hafta evvel Bağdat Caddesi ile ilgili haberler vardı, mağazalar birbiri ardına kapanıyordu. Sebepleri arasında en dikkat çekici unsurlar kiraların yüksekliği ve ciroların gerilemesi idi. Daha sonra İstanbul’un bir  diğer sembol semti Beyoğlu’nda mağazaların kapandığı haberleri geldi. CHP Milletvekili Sayın Aykut Erdoğdu bu bilgileri kendi twitter hesabından paylaştı. Tüm buraları gezen görenler bilir iki sembol cadde geçtiğimiz yıllardaki gibi değil özellikle artan güvenlik endişeleri ile birlikte tüketici davranışları da değişmeye başladı. İlave olarak çılgın gibi tüketmekten normal bir yaşama doğru da ilerliyor olabiliriz. Son olarak AVM’lerde de mağazalar kapanmaya başladı. AVM lerdeki sorunlar da aynı: Yüksek kira, yüksek ortak giderler, düşük ciro düşük kar.

Türkiye küçük-orta işletmelerinin ana problemi işletme sermayesinin yetersiz oluşudur. İşletme sermayesi yetersiz olduğunda ise uzun dönemli dayanma kabiliyeti sınırlı olur. Son 15 yılda Türkiye ciddi anlamda büyüdü, kriz olabilecek zamanlar ise şansımıza sürekli kısa sürdü. Kısa dönemlerde yaşanan ani oynamalar ise yetersiz çalışma sermayesi olan şirketleri açıkçası çok hırpalamadı.

Son 1-2 yılda önceki 10 yıla göre konjoktür değişti: Adı konulmamış bir kriz/durgunluk içerisinde yaşıyor gibiyiz.

Büyümenin en önemli motoru olan aylık konut satışları çok oynaklık gösteriyor ve 2013-16 trendinin altına geldi:

Son rapora göre Temmuz ayında 80bin civarında konut satıldı, bu rakam 2013 yılındaki 78000 rakamından sonraki en düşük değer.

Konut kredileri 2004 yılından bu yana dik açı ile yükseliyordu, son olarak 150 milyar TL rakamında tıkandı:

İlk grafik 2013-16 yıllarını kapsıyor ve toplam satışlar 4,2 milyon ünite. İstatistiklere göre bunun %30 kadarı ipotekli alımlar ile yapılıyor. Dolayısı ile son 4 yılda 1,4milyon evin  kredili satıldığını düşünebiliriz. Kredilerin de genelde vadesi 7-10 arası değişiyor.

Ev almak ciddi bir iş ve büyük yatırım gerektiriyor, ev alacak olanlar da kendi iş güvenliklerini analiz edip ona göre yatırım kararı veriyorlar. Eğer iş güvenliği ile ilgili sorun lar var ise insanlar doğası gereği büyük yatırımlara girmek istemiyorlar.

Konut/inşaat sektöründeki bu tıkanmanın bir diğer sebebi de piyasanın doyuma ulaşmış olabileceği olasılığınn hiç de düşük olmadığıdır. Bu saatten sonra faizleri sıfır bile yapsak eskisi gibi artış görülmeyebilir. Faizler düştü/düşecek beklentisi geldi mi bu sefer de ev fiyatları artmaya başlıyor ve satışlar yine beklendiği gibi yükselmiyor.

Aynen tüketimde olduğu gibi ev satışlarında da bir platoda olduğumuz belli.

Bunu hükümet de görüyor belli ki tüm ekonomi yorumlarında konut kredilerinin düşürülmesi/düşmesi için yorumlar yapılıyor. Konut kredileri düşünce vatandaş konut alacak konut alınca da ekonomi canlanacak.

Ben inşaata dayalı büyümenin artık bu saatten sonra eskisi gibi olmayacağını düşünüyorum ve bunda ısrar edersek zararlı çıkacağımızı düşünüyorum.

İnşaat fikri vadesini doldurdu bunun yerine geçecek yeni bir büyüme fikri/icat/düşünce gerekiyor.

2016 yılında yeni kurulan şirketlerin en fazla yoğunlaştığı alanlara baktığımızda inşaat olduğunu görüyoruz:

Limited şirketlerde de benzer bir durum var:

Bu sene açılan/kapanan şirketler istatistiği geçen senenin aynı dönemine paralel:

TOBB tarafından yayınlanan istatistiklere göre 2016 yılında kurulan anonim şirketlerin %70’i 50-100 bin TL sermaye ile kuruldu, bu da düşük sermayeli ya tutarsa şirketlerinin çoğunlukta olduğunu gösteriyor. Bu tip şirketlerin 6 aydan fazla sürecek bir durgunlukta hayatta kalma şansları kolay değil.

Limited şirketlerde ise kurulan şirketlerin %80’i 100.000 TL ve altında sermaye ile kurulmuş:

Devlet Bakanı Sayın Mehmet Şimşek son açıklanan büyüme rakamlarına dair oldukça pozitif açıklamalar yaptı/yapmaya devam ediyor. İstatistiklere göre Türkiye açık ara büyüme şampiyonu ama gelin görün ki bu rakamların tabanda pek karşılığı yok. Nasıl ki borsada genele yayılmayan yükselişler kalıcı olmuyor ekonominin büyümesi de çok benzer: Tabana yayılmadıkça suni kalıyor ve tatmin edici olamıyor. Rakamlarda darbe girişimi / Suriye operasyonu sonrası veriler yok. Bu verilerin de olumlu gelmeyeceğini Sayın Mehmet Şimşek beyan etti. Önümüzde Moody’s ve Fitch değerlendirmeleri var. Bu iki kuruluşunda bizi negatif izlemede tuttuklarını biliyoruz. Değişiklik yapmalarını ben en azından bu dönemde beklemiyorum bununla birlikte birşeyler yapmamız için gereken zaman da hızla daralıyor.

Tablolar: TOBB, http://www.tobb.org.tr/BilgiErisimMudurlugu/Sayfalar/KurulanKapananSirketistatistikleri.php

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Kıdemli Vatandaş19 Eylül 2016 11:38

    Yazı için teşekürler...Her şey 2013 de başlamış gibi...En az 3-4 yıl daha kötüye gideriz.Bu sürenin sonunda ülkenin sosypolitik yapısı da değişmiş olur diye düşünüyorum..