İntıra Bey [email protected] İntıra Bey

Dolar değer kazanmaya devam edecek mi?

24 Mart 2016, 12:21 - -

Sabah televizyonda yorumları dinlerken spiker hanımefendinin “Altın son 1.5 ayın en düşüğüne geldi, nasıl yorumluyorsunuz, ne oldu?” ve ardından “Sizce altın tekrar parlar mı?” sorularını duyunca piyasada yorum ve iş yapanların farkını bir kez daha hatırladım.

Piyasada analistler ve yorumcular olay olup bittikten sonra neden oldu, nasıl oldu, sorularına cevap ararlar. Bu sorulara uygun cevaplar bulduktan sonra da daha ne kadar gider destekler, dirençler nerede soruları birbirini izler.

Piyasalar sebep sonuç ilişkisine göre çalışmaz. Bazen bir sebep altın fiyatını yukarı çekerken başka bir zaman aynı sebep altın fiyatını aşağı çekebilir.

Haberler, “şirket spesifik” ise çok önemlidir ve hisseler üzerinde dramatik etki yapabilirler. Salı günü Rıza Zerrab’ın tutuklanma haberi sonrasında HALKB, POAS iddiaları sonrasında ISCTR hisselerinde yaşanan hareketler bunlara güzel örneklerdir.

Piyasalar mutlak ama mutlak manipüle edilirler ve bu işi gerçekleştirenler diğerlerinin belirli bir şekilde düşünmesi için ellerinden geleni yaparlar.

Buna koşullandırma diyebiliriz sanırım. Altın yükselirken kimse yükselişe inanmaz da %20-25 gittikten sonra daha da gideceğine inanır. Endeks %80 gerilerken sürekli alım yapılması telkin edilir ama yükseliş başladığında yükselişler tepkidir ve ilkinde stop loss yapıp çıkmak gerekir.

Piyasanın kuvvetli katılımcıları karşı grubu etki altına alabilmek için medya, analist, tavsiye, dedikodu ne varsa ne uygunsa kullanırlar. Bilinçaltımıza hitap ederek bizi farkında olmadan yönlendirirler.

Size son yazımızda altınla ilgili haber başlıkarını sunmuştum. Türkiye’den olan başlık, altında karaborsa olmayacağına dair oldukça eğlenceliydi ve aynı zamanda uyarıcı idi. Bir mal karaborsaya düşerse o malın fiyatı artar, karaborsaya ise genelde üretime konu mallar düşerler. Karaborsa bir başka şekilde “açık”, “kısa”, “short” pozisyon taşıyanların bu pozisyonları kapatmaya zorlanmaları ile de oluşabilir, bu duruma da finansal ürünler de rastlanır. Altın’ın şimdiye kadar karaborsaya düştüğü hiç görülmediğine göre bu düşünce şekli ancak aşırılıkla açıklanabilir.

Karaborsaya ışık tutmak için altın ve gümüş COT raporlarına da göz atmış, üreticilerin kısa pozisyonlarını ele almıştık, şimdilik o analiz doğru çıktı. Önümüzdeki haftalarda tekrar gözden geçiririz.

Piyasalarda büyük oyuncuları toptancılara benzetmek yanlış olmaz. Toptancı malları “toptan” fiyatlardan alıp “perakende” fiyatlardan satmak isteyecektir. Perakende fiyattan satarken de çeşitli kampanyalar, duyurular, reklamlar ve dahi aklımıza gelmeyen bir sürü ikna yöntemi uygulayacaktır. Depolar boşaldığında ise piyasaya kriz haberleri yayacak, üreticileri birbirine düşürecek ve ucuz fiyatlardan tekrar depolarını doldurmaya gayret edecektir. Finansal ürünlerde işlem yapanların da mantığı bu şekildedir:

Ucuz “toptan” fiyatlardan malları toplarlar, daha sonra bu malları yukarıdan perakende alıcılara satarlar. Satış, dağıtım bittikten sonra ise negatifliğin dozunu artırırlar.

Piyasalar büyük yük trenlerine benzer, birdenbire duramaz, birdenbire yön değiştiremezler mutlaka bir süreç gerekir. Altın fiyatı yükselişe geçmeden önce yatayda seyreder, düşüşe geçmeden önce de yatayda seyreder.

Bizim yatırımcı olarak yapmamız gereken açık veri kaynaklarından pozisyonları incelemek ve uç noktaları bulmaya gayret etmektir. Açık pozisyonlar ortalaması 10000 ise ve son açık pozisyon sürekli artarak 100000’e geldiyse o zaman güçlü bir fiyat hareketi gerçekleşmek üzeredir.

İşleme gireceğimiz zaman ya da herhangi bir finansal ürünün fiyatını düşeceği/yükseleceğine inanıyorsak o zaman bizi bu düşünceye nelerin yönlendirdiğine bakmalıyız. Eğer düşüncemizi yöneten sebepleri doğru anlarsak zarar etme olasılığımız da azalacaktır.

Piyasada iki faktör vardır gerisi de hikayedir: Korku ve aç gözlülük (Fear and Greed). 100 yıl önce de böyleydi, 200 yıl önce de. Bundan sonra da değişmeyecek.

Başlığa geri dönersek, evet doların daha da değerlenmesi gerekir. FED üyeleri birbiri ardına piyasayı manipüle edecek açıklamalar yapmaya başladılar. Sürekli bir sonraki toplantıda faiz artırırım demeye başladılar. 2-3 hafta evvel korkudan bir değişiklik yapamazken şimdi tekrar aynı söylemlerine döndüler. Demek ki piyasalar iyi gitti, fiyatlar yükseldi şimdi yüksek fiyattan alanların zayıf pozisyonda olanların zarar etmesi gerekiyor. Bir sonraki FED toplantısına kadar senaryo bu şekilde çalışabilir. Bir sonraki FED toplantısında ise yine faiz artmaz, veya artar ama söylemin tonu düşürülür böylece her Temmuz yaşanan klasik yükseliş hareketi yeniden başlar.

EURUSD paritesi grafiğini hatırlayalım:

2015 başlarından itibaren çoğunlukla 1,078-1,1350 aralığında hareket ediyor. Bandın dışına hem aşağıda hem yukarıda taştığı zamanlarda ise hemen geri dönme eğilimine giriyor. Şimdi EURUSD tam kanalın tepesine yaklaşmışken ECB’den tarihi bir likidite hamlesi gelince artık yukarı gidecek mecali de kalmamış oluyor. Bu bantlardan üsttekinin kırılması için ekonomik büyüme ve işsizlik rakamlarının tatmin edici olması, alttakinin kırılması için de Avrupa Birliği’nin dağılma sürecine girdiği haberlerinin artması gerekir.

Bandın kuvvetli br şekilde test edileceği ilk zaman aralığı ise Haziran’daki İngiltere referandumu olacaktır.

Altında ise grafikte de görüleceği üzere önce 1300-1185, sonra ise 1185-1050 bantları çalışmaktadır. Bantların dışına taşmalar genelde banda geri dönüşle bitmektedir.

Yatırımcı bunlardan nasıl faydalanacak? Kaldıraç çok fazla kullanmadan, haberlerin de etkisine kapılmadan bağımsız analiz ederek pozisyon alacak ve kar ihtimalini artıracak. Medyanın büyüsüne kapılırsak geçmiş olsun sonuç şimdiden belli, değişmez.

Doların güçlenmeye devam etmesi daha fazla ağır basıyor. Ekonomik olarak bir anlamı olmamasına rağmen finansal olarak bize imkan sunuyor, faydalanmak lazım.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)