İntıra Bey [email protected]

BİST100 düşüş trendine yöneliyor

Dün yazımızda BİST100’ün yükselemediğini ve yükseliş beklentisinin temenni boyutunda kalacağını ifade etmiştik. Gelişmelerin ne olacağını önceden bilemeyiz tabii ki ama bugün sabah haberlerinde gördüğümüz Türkiye Suriye’ye girdi manşetleri piyasa için sıkıntılı bir dönemin başladığına işaret ediyor. Piyasanın son 2 haftadır yurtdışı borsalar iyi olmasına rağmen neden atak yapamadığını da bu sayede anlamış olduk, akıllı para her zaman bilgiye daha önce ulaşıyor ve ortalık karışmadan piyasadan çıkıyor.

Darbe girişiminin üzerinden henüz 1 ay geçtikten, ordu içerisindeki FETÖ yapılanması tamamen temizlenmeden ve ilave olarak büyük bir personel açığına –özellikle savaş pilotu- rağmen bu işe girişilmiş olması umarım hayırlara vesile olur. Belirli bir stratejimiz var mı basından öğrenmek zor, beklentimiz Suriye harekatının Rus uçağını düşürdükten sonra yaşanan sonuçları doğurmaması. Uçak düşürüldükten sonra yazdığım yazıda uçağın düşürülmesinin yanlış olduğunu söylediğim için Rusçuluk dahil pekçok eleştirel yorum almıştım, 8 ay sonra Rusya’dan özür dilemiş olduğumuza göre haklı çıkmış oldum ama bunun bugün için önemi yok.

Dün ele aldığımız grafiğe bugünkü veriler ile tekrar bakalım:

Açılıştaki hareketle ilk destek seviyesinin altına geldik. Bir günlük hareket uzun vadeli grafikte trend değişti demek için yeterli değil, haftayı trendin altında kapatırsak satışların artması / devamının gelmesini beklemek gerekir.

Riski ölçtüğümüz USDTRY kurunda trendler 2008-9 yıllarından itibaren yukarı dönmüş yukarı hareket ise 2013 yılından itibaren momentum kazanmıştı. 2015-16 yılını 2,75 üzerinde konsolide olarak geçiren USDTRY yeni bir atak yapabilir:

Grafiği haftalığa çevirelim  ve bugüne odaklanalım:

USDTRY 3,00 seviyesi önemli, 3,00 üzerinde haftalık kapanış 2015 ortalarından bu yana devam eden 3,10-2,80 bant hareketini sonlandırma potansiyeline sahip.

2013 yılından bu yana nerede olduğumuzu daha iyi anlayabilmek için INR- Hindistan Rupisi’nin TRY karşısındaki performansına bakabiliriz:

10 yıllık grafiğe bakarsak TRY’nin güç kaybetmesinin 2013 yılında başladığı açıkça görülüyor:

Hindistan ile bizi neden karşılaştırdım? Her ne kadar nüfus yapılarımız benzemiyor olsa da ekonomik olarak ve borsa peformansı açısından son yıllarda oldukça korele hareket ediyoruz. Bu korelasyon bizim aleyhimize bozulmuş durumda ve daha da kötüleşebilir.

Dünkü yazıda da göstermiştik, yatırımcılar artık Türkiye varlıklarına defter değerinin çok üstünde prim ödemek istemiyorlar:

Bu durumda ne yapmamız gerekiyor? Öncelikle toz dumanın inmesini beklemeliyiz. Belki de yapılan harekat olumlu sonuçlanabilir ve kısa sürede bitebilir. Kara harekatından ziyade hava harekatı ile sınırlı kalabilir. Önümüzdeki hafta Putin Türkiye-Rusya hazırlık maçını izlemek üzere Antalya’ya gelecek. Eğer bu ziyaret iptal edilmezse o zaman harekatın tüm büyük ülkeler ile koordineli yürüdüğünü düşünebiliriz.

Bununla birlikte kabul etmek gerekir ki yaşananlar piyasalar için olumlu değil, kısa sürmesi ve başarılı olunması gerekiyor. Uzun sürerse ve kesin bir başarı elde edilemezse o zaman derecelendirme kuruluşları kapımızı acı acı çalmaya başlarlar.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.