Geyik Muhabbeti [email protected]

Kim koydu bu domuzu köfteye?

Artık neye dikkat edeceğimize şaşırdık. Neye elimizi atsak altından bir hinlik çıkacak diye korkuyoruz. En son gündemimizde neredeyse her köşe başında şubesi olan ünlü bir köftecinin etinde domuz etine rastlanması var. Zaten aklımda kıymanın kilosu 600 TL iken bu adam köftenin kilosunu nasıl 350 TL’ye satıyor tarzında deli sorular varken bu olay patladı. Gerçi firmanın sahibi beyefendi bir video yayımlayarak eti nasıl bu kadar ucuza satabildiklerini açıkladı. Özetle toplu et alımının sağladığı avantaj ve düşük kâr marjı ile açıklanabilecek bir savunmaydı. Asıl iddiası ise kendisine komplo kurulmuş olduğuydu. Belki üzerinde en çok durulması gereken konu da bu.

Domuz eti ülkemizde belli başlı çiftliklerde yasal izinle üretilip tüketicisine domuz eti olarak satılıyor. Bildiğim kadarıyla çok ucuz da değil hani. Diğer taraftan dağlarda yaban domuzu avlayan avcıların bu hayvanları bazı restoran ve otellere el atından sattıkları rivayet ediliyor. Yaban domuzu etinin özellikle baharatla karıştırıldıktan sonra dana etinden ayırt etmenin neredeyse imkânsız olduğu da söyleniyor. Kim bilir belki bilmeden birçok defa bu şekilde yemişizdir domuz etini. Yasal üretilen domuz eti değil belki ama yaban domuzu eti kullanıcısına bir maliyet avantajı sağlıyor olabilir. Ama ülke genelinde 300’e yakın şubesi olan bir zincir restoran bu işe girer mi?

Kendinizi köfteci beyefendinin yerine koyun. Binlerce kişi istihdam ediyorsunuz, milyonlarca kişiye yemek çıkarıyorsunuz. Tamamına yakın bir nüfusun İslami kurallara uygun yaşadığı bir ülkede eninde sonunda ortaya çıkacağını bile bile ürünlerinize domuz eti karıştırır mıydınız? Ben şahsen aklı başında bir müteşebbisin buna tenezzül edeceğini hiç sanmıyorum. O zaman şu komplo iddiasını biraz daha yakından incelemek gerekiyor.

Ülkemizdeki şirketlerin neredeyse tamamı kurumsallıktan uzak yönetildiğinden hızlı bir şekilde büyüyen firmalar genellikle kontrolü bir noktada ellerinden kaçırıyor. Bu nedenle köfteci kardeşimizin itibarını yok etmek isteyenlerin birkaç şubeye giden ete domuz eti karıştırmış olma ihtimali hiç de az değil. Hatta buna çok benzer bir olay yıllar önce yine yaşanmıştı.

Hangi ilde hatırlamıyorum, iki pideci husumete varacak derecede kıyasıya rekabet içinde. İşte çekişmenin yoğun olduğu o günlerin birinde vatandaşın biri pidecilerden birine giderek cenaze için pide yaptırmak istediğini söylüyor ve hatırı sayılır bir miktarda iç bırakıyor. Pideci de siparişi öğleden sonra alabileceğini söyleyip başlıyor getirilen iç malzemeyle pide yapmaya. Tesadüfe bakın ki tam o sırada ekipler geliyor ve pidecinin hazırladığı pidelerdeki etten numune alıyor. Ne çıksa beğenirsiniz? Yapılan analizlerde alınan numune etlerde domuz eti tespit ediliyor. Pideci her ne kadar etin dışarıdan getirildiğini, kendi eti olmadığını söylese de kimseyi inandıramıyor. Zaten siparişi veren de bir daha dükkâna uğramıyor. Sonuç: pidecinin kapısına mühür vuruluyor.

Vaktiyle Bursa’da bir Müslüman çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş: “Her kula helâl, Müslümana haram!..” Tabi kent karışmış, adamı kadının huzuruna çıkarmışlar. Kadı adama “bu nasıl bir fitnedir, sen aklını mı kaçırdın?” diye sorunca adam da “ispatım vardır ancak bir tek Sultana derim” diye cevap vermiş. Hikâye bu ya, Sultan da merak etmiş adamın diyeceğini huzuruna çağırmış: “Neymiş bakalım ispatın de hele?” “Sultanım, herhangi bir havradan rastgele bir hahamı açıklama yapmadan yaka paça tutuklayın, bir hafta tutun. Bakın neler olacak?” Sultan denileni yapmış, Yahudi cemaati bir hafta boyunca “hahamımızı salıverin, o kötü bir şey yapmaz” diye yeri göğü inletmiş. Haham bir haftanın sonunda salıverilmiş. Adam bu sefer “Sultanım, şimdi de herhangi bir kiliseden rastgele bir papazı açıklama yapmadan yaka paça tutuklayın, bir hafta tutun” demiş. Sultanın emriyle bir kilise papazı derdest edilmiş, Hristiyan cemaat “verin papazımızı geri, o kötü bir şey yapmaz” diye kararı gece gündüz protesto etmiş. Bir hafta sonra papaz salıverilmiş. Adam son olarak “Sultanım bu kez de bir cami imamını açıklama yapmadan yaka paça tutuklayın” demiş. Sultan şaşırmış ama denileni yapmış. Müslüman cemaatten çıt yok! Kimse imamın akıbetini merak etmediği gibi kendi aralarında “kim bilir ne işler çevirdi de alıkonuldu, meğer haberimiz yokmuş” diye konuşur olmuşlar. Bunun üzerine adam Sultana dönüp “gördünüz mü Sultanım, neden suyu helal etmediğimi anladınız mı?” diye sormuş. Sultan iç geçirmiş “anladım, anladım, bunlara hava bile haram” demiş.

Yani işin özü, köfteciyi hemen asıp kesmeyelim. O fiyata kaliteli bir et yemiyor olabiliriz belki ama domuz eti karıştırma işi konusunda iyice bir soruşturmadan karar vermeyelim. İşin gerçeğini öğrenmeden binlerce kişinin ekmeğiyle oynamayalım. Köfteci kardeşim, sen de şirketini çok daha iyi yönet. Denetimlerini iyice sıkılaştır. Hatta her şubenden et örnekleri ver devlet kurumlarına kendin gönüllü olarak analiz ettir. Üzerindeki şaibeyi de kaldır.

Kalın sağlıcakla.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.