E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündem"Zeytincilik tehlikede, bir gün zeytin de ithal edebiliriz"---

"Zeytincilik tehlikede, bir gün zeytin de ithal edebiliriz"

Zeytincilik tehlikede, bir gün zeytin de ithal edebiliriz
09 Temmuz 2017 - 07:59 borsaningundemi.com

Hürriyet'ten Jale Özgentürk, son günlerde maden tartışmalarıyla gündeme gelen zeytinlikler hakkında önümüzdeki günlerde görevini bırakacak olan Tariş'in 25 yıllık başkanı Çetin ile konuştu. İşte Özgentürk'ün o yazısı:

Türkiye’nin asırlık kurumlarından Tariş’in Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’nde 25 yıllık başkan Cahit Çetin ayrılıyor. Çetin, zeytinlerin maden değil otoyollar ve limanlar yüzünden tehlikede olduğunu söylüyor ve “Zeytincilik tehlikede. Bir gün zeytini de ithal edebiliriz” diyor.

Türkiye tarımda büyük bir kriz yaşıyor. Kendi kendine yetmek şöyle dursun, etinden sebzesine meyvesine ithalatçı ülke olduk. Enflasyonun ana nedenlerinden biri de gıda fiyatları.

Türkiye neden bu noktaya geldi?

Neden çok ama ben bir kooperatif hikayesiyle bir örnek vereceğim.

Tariş Türkiye’nin az sayıdaki asırlık kurumlarından biri. 100 yıl önce yabancı tüccarlara karşı çiftçiyi korumak için kurulan Türkiye’nin ilk çiftçi kooperatifi. İncirle başlıyor, yıllar içinde Ege’nin en önemli ticaret ürünleri kuru üzüm, pamuk, zeytin ve zeytinyağı ile üreticileri kooperatif çatısı altında bir araya getiriyor.

BİRLİKLER İFLAS NOKTASINDA

Yıllar içinde üretici kooperatiflerinin sayısı fındıktan, kayısıya, gülden ayçiçek yağına 17’ye çıkıyor. Ancak politikacılar fiyat belirleme politikalarını seçim vaadi haline getirince de 2000 yılında “kara delik” suçlamalarıyla Dünya Bankası’nın ellerine düşüyor. “Reform” yapalım derken de 17 birliğin büyük bölümü bugün iflas noktasına geliyor. Üretici desteğinden oluyor. Üreticiye güç veren kooperatifçilik ise korkulan bir sisteme dönüşüyor.

Ancak üretici kooperatifleri arasında bu süreci başarıyla yöneten birliklerden biri Zeytin ve Zeytinyağı Birliği. 80 bine yakın üreticiyi bir araya getiren Zeytinyağı Birliği, özel sektörden büyük sermaye desteği alan Komili, Kristal, Kırlangıç gibi markalara karşı kendi markalarıyla mücadele ediyor. Kısa süre önce Türkiye’ye gelen ve Komili’yi satın alan ABD’li gıda devi Bunge en büyük rakibi.

30 BİNİN ÜZERİNDE

Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’ni 25 yıldır kendisi de zeytin üreticisi olan Cahit Çetin yönetiyordu. Çetin, daha iki yıla yakın süresi olmasına rağmen başkanlığı ağustosta bırakmaya karar verdi. Hafta sonu İzmir’de Çetin’e bir veda toplantısı vardı. Toplantıda Denizbank’ın sponsor olduğu bir Tariş belgeseli izledik. Ve bu önemli kurumun başına gelenleri bir kez daha hatırladık. Hüzünlü bir veda gecesinde sohbet ettiğim Çetin, Tariş’in Türkiye’nin kurtuluş mücadelesinde emperyalizme karşı ulusal direnişin ekonomik ayağını oluşturduğunu söylüyor ve ekliyor:

“Türkiye’de kooperatifçiliğin önüne binlerce engel çıkarsalar da, akıl almaz tuzaklar oluştursalar da bu engelleri aşan Tariş asırlık gücüyle duruyor. Bunu başaran Türk çiftçisidir. Avrupa’da 30 binin üzerinde kooperatif var. Tariş ve birliklerin de korunması gerek.”

Cahit Çetin Tariş’in varlık mücadelesinin yaşandığı 2000’li yılların hafızası. Zeytinyağını Türkiye’ye sevdiren isimlerden. Köşesine çekilmesi doğru olmaz!

HAYDARPAŞA HIZLI TRENLE BULUŞUYOR

“Haydarpaşa gardır, gar kalacak.”

Önceki gün tarihi Haydarpaşa’nın sakin koridorlarında yine bu slogan yankılandı. Haydarpaşa Gönüllüleri’ni gara çeken olay ise Ulaştırma Bakanlığı ve Avrupa Birliği’nin raylı sistemlerdeki ortak projeleri ile bu projeleri gerçekleştiren Ulaştırma Operasyonel Programı’nın tanıtımıydı.

Bildiğiniz gibi İstanbullular uzun bir süredir Haydarpaşa Garı konusunda kaygılı. Bundan birkaç yıl önce tren seferlerine kapatılan Haydarpaşa Garı ve çevresi için bir imar planı hazırlanmıştı. Özelleştirilecek olan gar ve çevresinde oteller yapılacaktı.

Kamuoyundan büyük tepki gören imar planları, yapılan itirazlarla şehircilik ilkelerine uymadığı için iptal edildi. Haydarpaşa’nın gar olarak kalmasına karar verildi.

Gar olarak kalacak ama neler yapılıyor? Bu soruların yanıtı için yetkililerden detaylar almaya çalıştım. Aldığım bilgiler şöyle:

- 2018’de Haydarpaşa’dan başlayacak hızlı tren seferleri için Pendik’e kadar rayların yenilenmesi çalışmaları hızlanmış.

- Haydarpaşa Anadolu’nun, Sirkeci Garı da Avrupa’nın ana garı olacak. Sultanbeyli’ye yapılacak gar da yeni havalimanını Anadolu’ya bağlayacak.

- Avrupa Birliği’nin finansman desteği sağladığı Halkalı- Kapıkule hattı ise Türkiye’yi Avrupa’ya bağlayacak.

Sonuç olarak Haydarpaşa Gar olarak yeniden hayatımıza girecek. Halen açık olan ve müdavimlerinin terk etmediği Mythos Gar Lokantası da o günleri heyecanla bekliyor. (Jale Özgentürk / Hürriyet)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (6)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Adalet10 Temmuz 2017 09:09

    Akp nin her politikası gibi tarım politikası da iflas etmiştir.

  • dsd09 Temmuz 2017 22:27

    Arkadaşlar,bilmeyen var ise;....Arjantinde boş alanlara zeytin ekmişler,iklimde uygunmuş yani zyetin bundan sonra arjantinden dünyaya satılacak gibi...Yorumları ona göre yapın...

  • recai09 Temmuz 2017 13:00

    eyvah türkiyemiz batacak sanki...

  • N.sabuncu09 Temmuz 2017 11:24

    Cahit 90 lı yaşlara gelmiş zeytin yağ birliğine ne faydası olmuş üreticiye yağ fiyatı yükselecek der yağ fiyatı düşer üreticiden aldığı yağın parasini aylar sonra öder.gittiği iyi olmuş ihtiyarın

  • Aşık sazani09 Temmuz 2017 10:01

    Üreticimi mesele? Cahit mi? Üretici aileleriyle 350bin kişi cahit bir kişi. Üretici elleri şişmiş mezara kadar, cahitse kim bilir ayda kaç milyar maaşla daha 2 sene varken emekli.. Cahitin sıra gecesinden kopma derin tarih dolu birkaç slayla ağlamaklı vedası. Çiftçinin ensesinde kethüda şaplatması. Gitti cahitim gitti. 80 milyon bir cahit bitti. --Kooperatif bitti üretici bitti devlet bitti de bari röportajı adam gibi yapsaydınız.

  • DOĞRU09 Temmuz 2017 09:13

    Son on yıl her tarafda inşaat furyası başladı.verimli topraklar imara açıldı hem yöneticiler,hem halk cebine giren paraya baktı kimse ileriyi düşünmedi. bügünler daha iyi günler.Üretmeden tüketen ülke..!