E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro Ekonomi ''Zamla bir yere varamayız''---

''Zamla bir yere varamayız''

 ''Zamla bir yere varamayız''
29 Aralık 2012 - 08:45 borsaningundemi.com

Bakanlık, iç pazarı desteklemek amacıyla Türkiye'ye ithal et girişini yasakladı. Sektör temsilcileri, kararı değerlendirdiler

 Ekim ayında canlı hayvan ithalat vergisini yüzde 30’dan yüzde 40’a, karkas vergi oranını ise yüzde 75’ten yüzde 100’e çıkaran Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye'ye ithal besilik hayvan ve ithal et girişinin yasaklandığını duyurdu.
Kurban Bayramı sonrası talepte meydana gelen düşüş sonrası iç pazarı hareketlendirmek amacıyla hükümet, 2009 yılı sonunda başvurduğu et ithalatından vazgeçti.
Bayram sonrası et talebinde görülen yüzde 50 oranındaki düşüş, et fiyatlarındaki düşüşü de beraberinde getirdi. Bayram öncesi 16 liraya çıkan karkas etin kilosu, bayram sonrası 14 liraya geriledi.
Fiyatlardaki düşüşün yanı sıra yem maliyetleri nedeniyle iyice güçleşen besiciliği desteklemeyi amaçlayan hükümet, çareyi ithal besilik hayvan ve ithal et girişini yasaklamakta buldu.
Sektör yetkilileri ise bakanlığın kararı sonrası et fiyatlarının yükseleceğini kaydederek, üreticilerin sıkıntılarını çözmeyeceğini savunuyorlar. Dışa kapalı bir sektörün gelişmesinin mümkün olmadığını dile getiren sektör temsilcileri, üreticiyi zor sokan maliyetleri düşürmenin kaçınılmaz olduğunu belirtiyorlar.
''DIŞA KAPALI BİR SEKTÖR GELİŞEMEZ''
THE LİRA'dan Ceren Dilekçi'ye konuşan Etçi Et Yönetim Kurulu Başkanı Emin Arslan, çiftçiye destek amaçlı ithalata getirilen engellemenin yanlış bir karar olduğunu kaydederek sıkıntısının ileriki dönemlerde daha fazla yaşanacağını belirtti.
''Zam yaparak bir yere varamayız. Üreticinin maliyetini nasıl aşağı çekeriz noktasında hiçbir çalışma yapılmıyor. Sadece zama yönelik çalışma yapılıyor'' diye konuşan Arslan, çiftçinin en büyük derdinin yem maliyetleri olduğuna dikkat çekerek öncelikle yem konusuna bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.
Et fiyatlarının dünya piyasasının neredeyse üç katına kadar yüksek olduğu bir ülkede ithalatı engellemenin kimseye fayda getirmeyeceğini bildiren Arslan, dışa kapalı bir sektörün gelişemeyeceğini vurguladı.
1996 yılında kapanan ithalatın 2010 yılında açıldığını hatırlatan Arslan, ''14 yıl boyunca dışa kapalı bir ekonomiyle hiçbir yere varılmadığını gördük. Bugün hayvanı olmayan Arap ülkelerinde ortalama kıymanın fiyatı 5 dolarsa bizde şu anda 20-25 liradan çiftçi zarar ediyor. Ülke ekonomisini kapatıp bir yere varmamız mümkün değil. Dışa kapattığın bir sektör yok olmaya mahkumdur, gelişmesi mümkün değildir'' diye konuştu.
Bu yönde bir karar alınmasının en önemli sebebinin son dönemde talepte görülen düşüş olduğuna dikkat çeken Arslan, Kurban Bayramı sonrası et talebinde her yıl görülen yüzde 25'lük düşüşün bu yıl yüzde 50'ye ulaştığını belirtti.
''KARKAS ETİN KİLOSU 20 LİRAYI BULUR''
Çok fazla ineğin kesilmesi, ballığın bollaşması ve bayram sonrasına denk gelmesi gibi etkenler nedeniyle bu kadar büyük oranda bir düşüş görüldüğünü ifade eden Arslan, söz konusu düşüşün geçici olduğunu, Ocak ayında sonra işlerin yeniden düzeleceğini söyledi.
Talepteki düşüş, yüksek arz nedeniyle karkas etin kilosunun 14 liraya kadar gerilediğini bildiren Arslan, son alınan kararla birlikte Mayıs-Haziran aylarında karkas etin kilosunun 20 lirayı bulabileceğini sözlerine ekledi.
''KISIR DÖNGÜ İÇİNE GİRİYORUZ''
Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, Türkiye'de şu anda asıl sıkıntının besleme maliyetinin yüksekliği olduğunu kaydederek, 2-3 sene öncesinde yem fiyatlarının besi maliyeti içerisinde yüzde 35 dolayında olan payının yüzde 60 üzerine çıktığını belirtti.
Rahatsızlık duyulan noktada çalışma yapılmasının daha doğru olacağını bildiren Yalçındağ, besicinin kendi yeminin belirli bir bölümünü üretebilir duruma gelmesi gerektiğini dile getirdi.
Hayvan ve yemin dışarıdan alınarak kar edilmesinin mümkün olmadığını kaydeden Yalçındağ, besicilerin kendi ihtiyaçlarının bir bölümünü karşılar duruma gelmeleri gerektiğini söyledi.
Dünyada besiciliğin birkaç şekilde yapıldığını kaydeden Yalçındağ, ABD, Avustralya, Yeni Zelanda gibi geniş araziye sahip ülkelerde uçsuz bucaksız meralarda neredeyse sıfır maliyetle yapıldığına değindi.
Yalçındağ, Türkiye'de ise besiciliğin belirli alanlarda yapıldığını, bu belirli alanların arkasını araziye bağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Hala piyasada düşük kapasiteyle çalıştıklarını bildiren Yalçındağ, etin karkasına gelecek zammın canlı hayvana da yansıyacağını, kısır döngü içerisine girmek yerine rahatsızlık duyulan noktada tedaviye başlamanın daha doğru olduğunu belirtti.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)