E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiYüzde 2’lik enflasyon hedefi gerçekçi mi?---

Yüzde 2’lik enflasyon hedefi gerçekçi mi?

Yüzde 2’lik enflasyon hedefi gerçekçi mi?
27 Haziran 2023 - 12:38 borsaningundemi.com

Uzmanlar, Fed’in yüzde 2’lik enflasyon hedefinin gerçekçi olmadığını ve bu hedefin daha yukarıya çekilmesi gerektiğini düşünüyor. Peki bu bakış ne ölçüde doğru?

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yüksek enflasyonla mücadele kapsamında başlattığı faiz artırma kampanyasının, bir ‘duraklama’yla ara verilmiş olsa da, devam edeceği öngörülüyor. Fed’in nihai hedefi enflasyonu yüzde 2 seviyesine çekmek.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, tartışmalar yüzde 2 hedefinde düğümleniyor. Bazı uzmanlar bu hedefin yüksek olduğunu düşünse de Bloomberg’den Tyler Cowen’ın analizi, bu hedefin makul ve doğru olduğunu öne sürüyor.

Yüzde 2 enflasyon hedefi makul mu?

Daha yüksek bir hedef için tartışmalar devam ediyor, ancak yüzde 4'lük sabit bir oranın, politik olarak sürdürülebilir olmadığı gözüküyor.

Merkez bankalarının yüzde 2'den daha yüksek bir enflasyon hedefi belirlemesi gerektiği fikri, eski IMF Baş Ekonomisti Olivier Blanchard da dahil olmak üzere birçok ekonomist arasında uzun süredir devam eden bir desteğe sahip ve enflasyonu düşürme çabalarının ortasında bile ısrarcı olmaya devam ediyor. Bununla birlikte, yeni veriler kullanıma sunuldukça, ABD Merkez Bankası'nın mevcut hedefi olan yüzde 2 için durum daha güçlü görünüyor.

Birleşik Krallık'ta çekirdek enflasyon Mayıs'ta yüzde 7,1'e yükseldi. Euro Bölgesi’nde çekirdek enflasyon yaklaşık yüzde 5'te kaldı. ABD, yüzde 4,5'in üzerinde çekirdek enflasyonla yalnızca biraz daha iyi durumda gözüküyor.

ABD’nin çokça dillendirilen o meşhur 'yumuşak iniş’i yaşama ihtimali var ancak bu senaryoyu Euro Bölgesi ve Birleşik Krallık için hayal etmek daha zor. Örneğin Birleşik Krallık'taki ipoteklerin çoğu dalgalı oranlı; bu nedenle İngiltere Merkez Bankası'nın faiz oranları üzerindeki keskin yukarı yönlü baskısı, konut piyasasını ezme riski taşıyor.

Pandemiden sonra birçok ülkede enflasyon oranları çeşitli nedenlerle keskin bir şekilde yükseldi. Bu nedenler arasında gevşek para politikası, gevşek maliye politikası ve enerji fiyatı şokları sayılabilir. Lawrence Summers'ın o sıralarda belirttiği gibi, bu politikaların çoğu yanlıştı. Daha can alıcı olan nokta ise, krizler sırasında aşırı tepki verme riskinin çok gerçek olması. Şimdi bu gerçeğin, hesabı optimal enflasyon hedefine kaydırması gerekiyor.

Amaç, toplam talep açığını sınırlamak

Uzun bir süre, ABD'nin 2008 mali krizinin ardından çok az parasal ve mali teşvik sağladığı zamanlar olduğu gibi, yetersiz tepki verme riskine odaklanıldığı zamanlar da oldu. Bu miyop bir bakış açısıydı ve bu nedenle yorumcular, gelecekte toplam talep açıkları olasılığını sınırlamak için örneğin yüzde 4'lük bir enflasyon hedefi istiyorlar.

ABD'nin bu tavsiyeye uyduğu ve 2019'a yüzde 4'lük bir enflasyon hedefiyle girdiği hayal edildiğinde aynı salgın gelseydi ve aynı parasal ve mali tepkiler düşünülseydi, işler ne ölçüde farklı olabilirdi?

En bariz olasılık, halihazırda yüksek olan yüzde 4'lük enflasyon oranı ile aşırı tepki konusunda endişeler olması ve parasal ve mali tarafta daha az şey yapılması. Yine de, en iyi senaryoda bile, ABD'nin daha yüksek bir taban enflasyon oranından başladığı göz önüne alındığında, enflasyon oranlarının muhtemelen en azından mevcut seviyeler kadar yüksek olması beklenirdi.

Daha gerçekçi olasılıkta ise muhtemelen eşit derecede güçlü bir parasal ve mali tepki olurdu. O zamanlar, parasal genişleme tarafında yer alanlar, bunun fiyatları yükseltmek yerine çıktı açığını kapatacağına inanıyorlardı ve ne piyasalar ne de çoğu ekonomist sonuçta ortaya çıkan yüksek enflasyon gibi bir sorun beklemiyordu. Bu yanlış kanaatlerin de, yüzde 4'lük enflasyon oranının başlangıç noktasında geçerli olmasını mümkün kılacağı gözüküyor.

Dolayısıyla, bu senaryolara uygun hareket edilseydi, mevcut seviyeler yerine enflasyon birkaç puan daha yüksek olurdu. Bu arada, merkez bankalarının ikilemleri daha çetin olurdu ve daha yüksek enflasyon oranı reel ücretlere daha fazla zarar verirdi.

Bir sonraki kriz mi?

Bugünün bakış açısından, bir sonraki krize aşırı tepki mi yoksa yetersiz tepki mi verileceğini söylemek zor. Ancak, enflasyonun politik olarak son derece popüler olmadığı giderek daha açık hale geliyor. Örneğin İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın yeniden seçilme şansı, büyük ölçüde İngiltere Merkez Bankası'nın enflasyonu kontrol altına almasına bağlı. Hatta Başkan Joe Biden da Fed adaylarının enflasyonu kontrol altına alma sözü vermesi gibi, enflasyon oranını yarıya indirme sözü vermek zorunda kalabiliyor.

Yüzde 4'lük istikrarlı bir enflasyon oranı politik olarak istikrarlı olmayabilir mi? Yüzde 4'lük bir hedefi savunan bir politik görüş, daha düşük bir hedef vaat eden bir muhalefet partisine veya enflasyonu tamamen ortadan kaldıran hayali bir ‘bedava öğle yemeği' sözü veren popülist bir partiye karşı savunmasız kalabilir. Yüzde 4'lük bir enflasyon hedefi ilk önerildiğinde, bu siyasi riskler bugün olduğundan çok daha az makul görünüyordu.

Yüzde 4'lük bir enflasyon oranı için ‘likidite tuzağı’ argümanları ise epey karmaşık ve enflasyonun popülaritesi göz önüne alındığında bu argümandan en azından siyasi yönden şüphelenmek gerekiyor. Kabul etmek gerekir ki, bu artık seçkinlerin çok fazla halk desteği olmadan doğru bildikleri şeyi yapabildikleri bir dünya değil.

Mevcut merkez bankası yetkilerini iyileştirmenin ise elbette yolları olabilir; ancak yüzde 4'lük bir enflasyon hedefine geçmek bunlardan biri değil. Bu tür politikaların ekstra bir koruma katmanı sunacağı her zaman bir hayaldi. Bunun yerine, son birkaç yıl, uzun süredir devam eden bir gerçeğin bir başka örneği olarak karşımızda duruyor: “Hükümet politikasının aşırı enflasyon yaratması çok kolay ancak enflasyonu kontrol altına alması çok zor.”

Yüksek enflasyonda normalleşme adımları

 

Ekonomistlerin yıllık enflasyon ve dolar/TL tahmini

 

Yatırımcılar enflasyonda hızlı düşüşe bahse giriyor

 

ABD'de tedarik zinciri sıkıntısı enflasyonu besliyor

 

UBS: Enflasyondan şirketlerin kar hırsı sorumlu

 

Hisse senetleri enflasyona güveniyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Hakkı 27 Haziran 2023 15:01

    Gerçekçi mi, yalancı mı bize ne coni'nin enflasyonundan. Bu ülkeyi bu Milleti abdnin malıymış gibi görmekten göstermekten vazgeçin.