Yunanistan'da, kemer sıkma politikalarına karşı çıkan Radikal Sol İttifak'ın (SYRIZA) birinci çıktığı ve Aleksis Çipras'ın başbakanlık koltuğuna oturduğu seçimlerin ardından, ülkenin Avrupa Birliği (AB), Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'na olan borçlarının ödenip ödenmeyeceği tartışmaları başladı. Ekonomistler Yunanistan'ın borçlarının silinmesinin zor olduğunu, Başbakan Aleksis Çipras'ın siyaseten aldığı destekle başlangıçta bu vaadinden ödün vermese de daha sonra Avrupa ile ortak bir noktada buluşacağını ifade ediyor.
AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin, Yunanistan'ın borçlarının silinmesinin zor olduğunu belirterek, "Bence SYRIZA ve Çipras, AB'nin çok fazla baskıda bulunabilecek bir alanı olmadığı düşüncesiyle ölümü gösterip sıtmaya ikna edecek" dedi.
Aslında Çipras'ın da borçların silinemeyeceğini bildiğini ifade eden Alkin, siyaseten pazarlık çıtasını daha yukarı bir yerden belirleyip daha sonra vadesi gelen borçları biraz daha uzun vadeye yaydırmaya, Avrupa bankalarındaki Yunan tahvil borçlarıyla ilgili daha önce yapıldığı gibi bir tıraşlama yaptırmaya, üstüne de belki mali desteklerle ilgili yeni bir takım imkanlar koparmaya çalışacağını söyledi.
Alkin, Yunanistan'a kabul ettirilmeye çalışılan kararlar nedeniyle ciddi bir demokratik tepki ortaya çıktığını ve Çipras'ın da bu tedbir paketi nedeniyle Yunan seçmenlerin desteğini aldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"AB öyle ya da böyle taviz vermek zorunda. Biraz da onu bilmiş olmanın getirdiği bir rahatlık var. Teknik olarak borçların silinmesini talep edemez ama Yunanistan'ın bu konuda bir şeyler koparma çabası içinde olmasını cesaretlendirecek en önemli unsur, daha önceki Yunan tahvilleriyle ilgili yapılan tıraşlama. Daha önce borçların istenirse silindiği görülmeseydi bunu talep edemezlerdi. Şimdi çok büyük yaygara koparması halinde tekrar tıraşlama yapılabileceğini görüyor. Borçlarının vade olarak biraz daha yapılandırılabileceğini ve biraz daha mali destek alabileceğini görüyor. Sonunda da Yunan halkına dönüp 'Bakın demokratik olarak sert durunca böyle şeyler de koparabiliyorsunuz' diyecek.
Yunan halkı bunları koparacağı ümidiyle Çipras'ı seçti. O da 'Ödün vermeyeceğim. Yunanistan lehine mevcut kemer sıkma paketinin yumuşatılmasına kadar kesinlikle geri adım atmayacağım' diyor. Burada diplomatik ve politik bir mücadele söz konusu olacak. Almanya burnudan kıl aldırmamaya çalışacak. Uluslararası Para Fonu'nu (IMF) kullanacaklar. Dolayısyla IMF Başkanı Christina Lagarde üzerinde düşen görevi yapacak. Zaten, 'Yunanistan'ın borçlarının silinmesi söz konusu bile olamaz' diye açıklama yaptı. Herkes rolünü oynayacak. Çipras da siyaseten almış olduğu destekle başlangıçta hiç ödün vermeyecek, sonra bir yerlerde buluşulacak."
Kerem Alkin, SYRIZA ve Çipras'ın vaat ettiklerinin yerine gelmemesi ve Yunan ekonomisinde bir mali sıkışma başladığı takdirde bu sürecin çok hızlı bir şekilde aleyhe döneceğini belirterek, "Ülke çok hızlı bir şekilde erken seçime gidebilir. Ama bu imkanı bir kere koparmışken ve arkalarında ciddi bir seçmen desteği almışken son kerteye kadar geri adım atmayacaklar" diye konuştu.
"Borcun ödenebilmesi mümkün hale dönüştürülecek" Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Yunanistan İş Konseyi Başkanı Tevfik Bilgen ise partilerin seçimlere girerken bir takım söylemlerde bulunduğunu, ama iktidara geldiklerinde söylediklerini yüzde 100 yapabilmiş herhangi bir iktidarın mümkün olmadığını söyledi.
SYRIZA'nın Yunanistan'da halkın en çok neye kızdığını bildiğini ve bunun üzerine gittiğini aktaran Bilgen, "Daha önceki bütün iktidarlar popülist davrandı. Halkın önüne birden 'Siz bir şey üretmiyordunuz, aslında bu hayatı yaşamayı hak etmiyordunuz, bütün borçlarınızı ödeyeceksiniz' diyen bir politika çıktı. Çipras da bunun üzerinde durdu, oy almak isteyen herhangi bir parti gibi popülist bir politika izledi ve imzalanan anlaşmaları ödemeyeceğini söyledi" ifadelerini kullandı.
Bunun hiç gerçekçi olmadığına işaret eden Bilgen, Yunan halkının da saf olmadığını ve kendisine verilmiş sözün yüzde 100'ün yapılamayacağını bildiğini kaydetti.
Söz konusu borçların bir kısmının zaten silindiğine dikkati çeken Bilgen, "Dünyada bu böyledir, bir şekilde bir kısmı hep silinir. Bunların da bir kısmı silinecek. Ama hiç denemeden de silmeyecekler" diye konuştu.
Yunanistan'ın avrodan çıkacağı ve batacağı gibi yayınların yapıldığına değinen Bilgen, şöyle devam etti:
"Avrupa'da genel bir sıkıntı var. Avrupa Merkez Bankası (ECB), AB'nin parçalarından biri. O kadar büyük bir birliğin bir parçasının kendi kafasına göre, birliğin devamı ve huzuru dışında bir karar alması mümkün değil. Yunanistan'a çok pahalı faizle para verdiler. Ama benim tahminim, AB tahvil alıyorum demeye başladığı zaman çok düşük faizlerle Yunanistan'dan alacak. Para basacaklar ortaya ve bu arada da Yunanlıların ellerindeki o çok pahalı banka borçları, vesaire, hepsi bunlarla değiştirilecek. Yani hissettirilmeden, tamamen ödenemez noktada olan bu borcun ödenebilmesi biraz mümkün hale dönüştürülecek. Biraz SYRIZA'nın başarısı gibi, biraz da AB'nin abiliği gibi gösterilecek. Ama bu iş, yumuşak bir geçişle yapılacak.
Atılmış bütün imzaların hepsini değiştirmek zor. Elinde sihirli bir değnekle yapılacak bir şey değil. Sonunda şöyle olacak; birincisi Avrupa'dan başka yardım edebilecek yok. İkincisi bu bir AB projesidir ve Yunanistan'ı kurtaracaklar. Çipras, içeride 'AB beni dinledi, faizlerin biraz değiştirilmesi yönünde tavizler aldım' diyecek. Ama AB zaten 28 ülkenin hepsine bu hakkı verecek. Ama bundan 10 sene önceki bir Yunan yaşantısına dönmek, 15-20 seneden aşağı olmayacak. Belki de hiç mümkün olmaz."
Bilgen, Yorgo Papandreu'nun imzaladığı anlaşmaların yanlışlığını savunarak iktidara gelen Antonis Samaras'ın yönetimde kaldığı dönem içinde kendisine verilen bütün limitleri doldurup seçimi erkene alması gibi bir durumu Çipras'ın da yaşama ihtimalinin olduğunu dile getirdi.
Tevfik Bilgen, Yunanistan'da senede 14 maaş alan insanların neredeyse yarı maaş alır düzeye düşmesini Çipras'ın da düzeltemeyeceğini ifade ederek, "Çok sıkıntıdalar. 'Çipras'ın gelecek seçime kadarki dönemini bitirmesi mümkün mü?' derseniz, benim burada tereddütlerim var ama şans vermek lazım" diye konuştu.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.