YUNANİSTAN DAHA ÖNCE BATMIŞTI

Meğer Yunanlı dostlarımız AB’yi yıllardır aldatıyormuş... Bütçeyi, ekonomik verileri, büyüme rakamlarını hep yanlış bildirip, gerçek berbat durumu yıllarca saklamışlar... Şimdi halının altı dolduğu için ve artık süprüntüyü saklayacak yer kalmadığı için, oyun açığa çıktı... AB’nin, önüne konanı bu şekilde yemesi, işin başka boyutu. Yunanistan yıllarca AB’ye masal anlatıp, AB parasını cebe atmış ve AB ile alay etmiş... Durum daha yeni anlaşıldı... Atina şimdi iflasın kıyısında... Hala sosyalizm şarkısı söyleyen hükümet, cukka denizinin bittiğini ilan etmek yerine, durumu lafla idareye çalışıyor. Piyasalar, AB’nin bürokrasisinden daha uyanık olduğu için, lafı yemiyorlar ve Yunan riski şimdi telaşla yükseliyor. Yunanistan’ın borcu 300 milyar Euro. Bütçe açığı yüzde 3 olması gerekirken yüzde 12 olmuş, yani bu yılki açık 30 milyar Euro. AB’ye söz vermişler, kağıt imzalamışlar, ‘borcumuz yıllık ekonomik büyüklüğün yüzde 60’ından fazla olmayacak’ diye. Ama halen borç, yüzde 110. Yunanistan’ın 2010’da 25 milyar Euro borç çevirmesi gerekiyor. Normalde çevrilir bir miktar, ancak işlerin beklenmedik biçimde karışması mümkün. Şimdi borç çevrilse bile, Yunan ekonomisinin biriken borcu gelecek yıllarda nasıl çevireceği, kuşkulu. Yunan ekonomisinin dinamikleri ve çarkları da tekliyor. MEMUR SAYISINI BİLMİYORLAR Yunanistan’da nereyi tutsanız, elinizde kalıyor... Devletin resmi sağlık sistemi Avrupa sağlık kuruluşlarına tam 7 milyar Euro borç takmış. Borç takılan kuruluşlar Yunanistan’a ilaç, sağlık malzemesi, hatta kan-serum satan kuruluş lar. Yunanistan Sağlık Bakanlığı 2005’ten beri mal aldığı hiçbir Avrupalı sağlık şirketine düzenli ödeme yapmamış. Avrupalı şirketler sattıkları ürünün parasını alamadıkları için, artık Yunan hastanelerini mahkemeye verip haciz uyguluyorlar... Halk devlet hastanesinde muayene olmak için doktorlara zarf içinde rüşvet veriyor. Okullarda öğrencilerin hocalarına ya da okul yönetimine rüşvet verip sınıf geçtiklerini anlatan haberler gördük. Belediyeler ve devlet dairelerinde rüşvet, normal bir durum. Başbakan Papandreu ‘yolsuzluğu önleme’ önceliğinden söz ediyor... Neler duyuyoruz? Yani AB üyesi ülkede rüşvet varmış... Olacak şey değil... Başbakan ‘kayıt dışı ekonomiyle mücadeleden’ söz ediyor... Nasıl olur?... AB ve Euro ülkesinde kayıt dışı ekonomi! Yunan devleti kaç memur çalıştırdığını, bordrodan kaç memurun maaş aldığını bilmiyor... Çünkü siyasi rüşvet olarak herkes birilerini işe alıp bordroya yazmış, maaş almak için çalışmak da şart değil ve toplam memur sayısı bilinmiyor. Yani ipin ucu çoktan kaçmış. Bunlar Avrupa Birliği’nin anlı şanlı üyesi ülkede oluyor. Euro bölgesinin kurucusu olan, Euro’nun üzerine sırf cinslik olsun diye Yunanca kelimeler ekleten ve şimdi de o Euro’yu paçavraya çevirme noktasına gelen Yunanistan... “AB kulübüne girmek için o kulübün kurallarına uymak zorundasınız” diye sabah akşam vaaz veren aziz dostumuz Yunanistan... Bu işi önce Almanya’nın üzerine yıkılarak düzeltmeye çalışacaklar. Yani Almanya, Euro’nun bekası için kerhen de olsa Yunanistan’ı kurtarabilir... Ancak o zaman da 10 milyon Yunan vatandaşını Alman nüfusuna geçirmiş olacaklar. Öte yandan Almanya için Euro’yu Yunanistan olmadan kurtarmak, daha az maliyetli olabilir. Almanya bakacaktır, Yunanistan’ı kenara alıp Euro’yu kurtarabilir miyiz? HANGİ BAKANLIK? Bir başka seçenek, Atina’nın IMF’ye gidip para alması. Ancak Yunanistan Maliye Bakanı önemli bir laf etmiş, kayıtlara geçirmek için yazalım, çünkü büyük konuşmuş: “Yunanistan’ı IMF’ye götüren Maliye Bakanı olmak istemiyorum!” Demek ki bu işi yapmak için ya başka bakan bulacaklar... Ya da bakan IMF’ye gitmeyecek, bakanı mahcup etmemek için IMF Atina’ya gelecek. Hala masal aleminde yaşayan Yunanlı sendikalar da ‘kazanılmış haklarını’ korumak için sokaklara dökülüyor. Elinde olsa, Başbakan Papandreu hepsine beşer onar verecek, ama gerçekten para yok. Verdiğini de zaten kendi cebinden değil, Avrupa kesesinden veriyordu. Yunanlı göstericiler birkaç gündür Maliye Bakanlığı’nın önünde son durumları protesto etmekteler. Ve galiba yanlış yerdeler... Şu dar zamanda krize çare olacak bakanlık, Maliye Bakanlığı değil, Savunma Bakanlığı’dır. Öte yanda, bütün Avrupa, Yunanistan’a ‘tasarruf et, harcamalarını azalt’ derken, Yunanistan’ın savunma harcamalarını nasıl düşüreceğini formüle etmek, bize düşmez... Onu da Atina düşünsün. SELİM ATALAYA / STAR

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.