E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaEmlakYüksek büyüme ile olumlu ayrışmak mümkün mü?---

Yüksek büyüme ile olumlu ayrışmak mümkün mü?

Yüksek büyüme ile olumlu ayrışmak mümkün mü?
11 Ocak 2016 - 18:20 borsaningundemi.com

İş Yatırım, revize edilen Orta Vadeli Program'ı değerlendirdi.

Bugün yapılan basın toplantısıyla Ekim’de yayınlanan 2016-2018 Orta Vadeli Program revize edildi. Bir önceki rapora göre dikkat çeken en önemli kısım büyüme tahminlerindeki yukarı yönlü revizyon oldu.

Revize OVP’de dünya ekonomisi için Ekim ayına benzer şekilde ülkeler arasında farklılaşan, sınırlı bir küresel büyüme çerçevesi temel alınıyor. Gelişmekte olan ülke ekonomileri için riskler Çin’deki yavaşlama, emtia fiyatlarındaki düşüş, artan finansal dalgalanmalar, zayıf küresel talep ve ticaret ve dalgalı sermaye akımları olarak sıralanıyor. Bir önceki raporda iç siyasi gelişmeler nedeniyle vurgulanan belirsizlik kaldırılmış durumda.

Ekonomik Görünüm: Çizilen resim fazla iyimser...

Ekim’deki OVP’de 2015 için %3,0 olan büyüme beklentisi beklentilerin üzerindeki 3.çeyrek büyümesi ve benzer bir seyrin son çeyrekte devam edeceği beklentisi ile %4’e güncellenmiş.

Önümüzdeki dönemde siyasi belirsizliğin azalması ve seçim vaatlerinin yerine getirilmesi ile yurtiçi talepte beklenen canlanmanın büyümeyi desteklemesi bekleniyor. Avrupa’daki canlanmanın ihracat kanalıyla büyüme üzerinde sınırlı bir katkı sağlayacağı varsayılıyor. Bu bağlamda önceleri %4 olarak verilen 2016 büyüme tahmini %4,5’e çekilmiş. Yapısal reformların katkısı ile büyümenin 2017 ve sonrasında %5’e yükselmesi bekleniyor.

Büyüme tarafında yapılan güncellemeleri fazla iyimser buluyoruz. Asgari ücretteki %30’luk zammın ve diğer seçim vaatlerinin harcamalar kanalından yaratacağı katkı konusunda hemfikiriz. Ancak orta gelir tuzağındaki Türkiye’nin bu yüksek ücret artışı ile rekabet gücünü koruyacağı konusunda endişeliyiz.

Ekim raporunda eksi olarak verilen net ihracat katkısı revize programda sınırlı pozitif olarak değiştirilmiş. .Avrupa’nın büyümesinin hızlanmasının yaratacağı katkıyı kabul ediyoruz. Ancak, petrol fiyatlarındaki düşüşün enerji ihraççısı ülkelerde yarattığı gelir kaybı ve komşu ülkelerle yaşadığımız gerilimin ihracat tarafında yaratacağı kaybın hesaba katılmadığını görüyoruz.

Büyümenin dağılımına baktığımızda geçen programa kıyasla tüketimin ve özel yatırımların katkısının artışa geçtiği görülüyor.Büyümenin iç tüketimden geleceği konusunda hemfikiriz ancak yapısal reformlarda yol alınmadığı sürece yatırım cephesinden büyümeye kayda değer bir katkı olmayacağı kanısındayız.

Enflasyon Görünümü: Yukarı yönlü revizyon yeterli mi?

Bir önceki rapora göre 2016 yıl sonu enflasyonu 1 puanlık yukarı güncelleme ile %7,5’e çekilmiş. Varsayımlarda gıda enflasyonun %9 olması sonraki dönemlerde ise sınırlı oranda gerilemesi bekleniyor. Brent petrol fiyatlarının ise 2016 ortalamasında 39,7 dolara kadar gerilemesi bekleniyor. OVP tahminlerine göre enflasyon hedefine ancak 2018 yılında ulaşılacak.

Enflasyon cephesinde OVP kadar iyimser değiliz. Her ne kadar TL’deki değer kaybının 2015’e göre daha az olması enflasyonu aşağı çekse de, yıl başında yapılan zamlar, asgari ücretteki artışın maliyet ve talep tarafından fiyatlara yansıması neticesinde yıl sonunda enflasyonun %8,4’e ulaşmasını bekliyoruz.

Cari Açık: Petrol sağ olsun

Ham petrol fiyatlarındaki aşağı yönlü güncelleme ile (2015:52,7 dolar, 2016: 39,7 dolar ) cari açığın bu yıl daralamaya devam ederek yaklaşık 29 milyar dolara ulaşması bekleniyor (milli hasılanın %3,9’u).

Cari açıktaki düzeltmede sadece petrol fiyatlarındaki iyileşmenin hesaba katılmaması gerektiğini düşünüyoruz. İç talepteki artışın ithalat kanalından cari açığa yansımasını dikkate almak gerekiyor. Ayrıca devam eden Rusya gerilimi ve diğer jeopolitik riskler (Suriye, Irak) ihracatı olumsuz etkileyecek. Bu nedenle cari açıkta hükümetin aksine sınırlı bir genişleme bekliyoruz.

Para Politikası:

Metinde para politikası ile ilgili dikkat çeken en önemli nokta “esnek ve etkin likidite yönetimine imkân veren faiz koridoru çerçevesi önümüzdeki dönemde de sürdürülecektir” söylemi oldu. Küresel para politikalarının sorunsuz şekilde normalleşmeye başlaması ile para politikasında sadeleştirmeye gidilebileceği belirtiliyor. Bu bağlamda 2016 yılında koridorun devam edeceği ancak kademeli olarak daraltılacağı beklenebilir.

Maliye Politikası: Artan harcamalar büyüme kaynaklı vergi artışı ile telafi ediliyor

Önceki OVP’ye kıyasla faiz dışı merkezi yönetim harcamalarının 2016 yılında yaklaşık 29 milyar TL arttığını görüyoruz. Bu artışta asgari ücret başta olmak üzere seçim vaatlerinin gerçekleşmesinin ve enflasyondaki 1 puanlık artışın etkili olduğunu düşünüyoruz. Öte yandan muhtemelen büyümedeki canlanmanın vergi performansına yansıması beklentisi toplam harcamalardaki artışın bir kısmını telafi ediyor. Bu bağlamda merkezi yönetim bütçe açığı/GSYH oranı 2015’teki %1,2 seviyesinden %1,3’e yükseliyor.

Bütçe tarafında vergi gelirlerindeki artışın harcamaları kısmen telafi edeceği varsayılıyor. Ancak büyümenin %4,5 olan hedefe ulaşmaması durumunda bütçedeki bozulmanın ortaya konulandan daha fazla olacağını düşünüyoruz.

Özetle revize OVP’nin özellikle büyüme tarafında fazla iyimser olduğu kanısındayız. Ekonomi yönetiminin gelişmekte olan ülkeler platosunda Türkiye’yi hızlı büyümesiyle ayrıştırmak istediğini düşünüyoruz. Ancak risk iştahının bozulduğu bir ortamda uluslararası yatırımcıların büyümenin niceliğinden çok niteliğine bakacağını düşünüyoruz.

İş Yatırım

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)