E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemYÖK'ten Boğaziçi Üniversitesi ve Melih Bulu açıklaması---

YÖK'ten Boğaziçi Üniversitesi ve Melih Bulu açıklaması

YÖK'ten Boğaziçi Üniversitesi ve Melih Bulu açıklaması
05 Ocak 2021 - 18:12 borsaningundemi.com

YÖK, Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu ile ilgili bir açıklama yayınladı.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), eski AKP milletvekili aday adayı Prof. Dr. Melih Bulu'nun Cumhurbaşkanı kararıyla Boğaziçi Üniversitesi'ne atanmasıyla başlayan protestolar ve tartışmaların ardından konuyla ilgili açıklama yaptı.

YÖK'ün açıklamasında Prof. Dr. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasına ilişkin olarak yapılan açıklamada, "Bulu, diğer adaylar gibi rektörlük başvuru şartlarını sağlamaktadır. Rektör (adayı) olabilmek için, eski/yeni hiçbir mevzuatta, ilgili üniversitenin kadrolu profesörlerinden biri olma koşulu aranmamıştır. Akademik kariyerinin en önemli aşamasını ve bu sürecin 7 yılını Boğaziçi Üniversitesinde tamamlamış olduğu unutulmamalıdır" denildi.

Açıklamada, "Bir üniversitenin başarısı için rektör atama şekli elbette önemlidir, fakat atama süreci sonrasındaki performansı daha da önemlidir. Cumhurbaşkanı tarafından rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu’nun idari tecrübesi bağlamında atanmadan önce İstinye Üniversitesinde kurucu rektör, Haliç Üniversitesi'nde rektör olarak görev yaptığı ve Şehir Üniversitesi'nde dekanlık vazifesinde bulunduğu da hatırlanmalıdır" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından üniversiteye rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu, diğer adaylar gibi rektörlük başvuru şartlarını sağlamaktadır. Bir üniversiteye rektör (adayı) olabilmek için, eski veya yeni hiç bir mevzuatımızda ilgili üniversitenin kadrolu profesörlerinden biri olma gibi bir koşul aranmamıştır . Nitekim Boğaziçi Üniversitesi, geçmişte iki dönem, uzun yıllar farklı bir üniversite mezunu ve mensubu bir bilim insanı tarafından başarılı bir şekilde yönetilmiş ve bu durum hiçbir zaman eleştiri konusu yapılmamıştır. Ayrıca akademik çevrelerde gayet iyi bilinmektedir ki ABD başta olmak üzere pek çok ülkenin başarılı üniversitelerinde de genelde başka üniversitelerden rektör adayı aranmakta ve atanmaktadır. Dolayısıyla bir üniversitenin başarılı bir şekilde yönetilmesini atanan rektörün o üniversitenin kadrolu elemanı olma şartına bağlamanın, akademinin küresel yapısında da anlamlı bir karşılığı ve gerçekliği bulunmamaktadır. Kaldı ki Sayın Cumhurbaşkanı tarafından rektör olarak atanan adayın akademik kariyerinin en önemli aşamasını ve bu sürecin yedi yılını atandığı Boğaziçi Üniversitesinde tamamlamış olduğu, yani rektör olarak atandığı üniversite tarafından akademisyen olarak yetiştirilmiş olduğu da unutulmamalıdır. Diğer taraftan sadece son yıllarda değil, geriye doğru uzun yıllar boyunca bu tarz atamaların pek çok sayıda örneği de sistemde bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı tarafından rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu’nun idari tecrübesi bağlamında atanmadan önce İstinye Üniversitesinde kurucu rektör, Haliç Üniversitesinde rektör olarak görev yaptığı ve Şehir Üniversitesinde dekanlık vazifesinde bulunduğu da hatırlanmalıdır.

Bu vesile ile YÖK olarak bir hususa dikkat çekmek isteriz. Bir üniversitenin başarısı için rektör atama şekli elbette önemlidir, fakat atama süreci sonrasındaki performansı daha da önemlidir. Ülkemizde maalesef, üniversite rektörü atanması, meselenin hem başlangıcı hem sonucu olarak görülmektedir . YÖK olarak bu yanlış kanaati hesap verebilirlik kültürü ikame ederek kırmaya çalışıyor ve son senelerde bu maksatla üniversitelerimizin başarı karnelerini yayımlıyoruz. Akademik çevrelerin, kamuoyunun ve hatta siyasetin dikkatini ve eleştirisini bu noktada yoğunlaştırması, yükseköğretimde kalite çıtasını yükseltme çabasına katkı sağlayacaktır. Nitekim Boğaziçi Üniversitesi rektörünün atanmasından sadece bir iki gün sonra üniversitelerimizin akademik performanslarına yönelik rapor kamuoyu ile paylaşılmıştır. Fakat maalesef kamuoyu dikkatini şeffaflık için de paylaşılan bu verilerden ziyade rektör atama şekline yoğunlaştırmakta ve konuya siyasi bir veche kazandırılmaktadır. Rektörleri atandıklarında kadrolarının o üniversitede bulunup bulunmadığı ile değil, yıl bazında üniversitesinin eğitim ve araştırma kapasitesine katkısı açısından değerlendirmek, teşvik veya tenkit etmek, hatta bu başlıklarda somut, ölçülebilir ve bilim dünyasının mutabık kaldığı başarısızlıklar varsa bu kişilerin süresinin sonlandırılmasını talep etmek gerekir. Türk bilim hayatını daha da ileri götürmek istiyorsak bugünden bu gibi konular üzerinde özgürce tartışmalı, fikir üretmeli, yükseköğretim ile ilgili geniş mutabakat sağladığımız başlıkları hayata geçirmeliyiz. Konuyu; tüm akademik ve idari personelinin maaşlarının, tüm giderlerinin, tüm altyapılarının Devlet tarafından karşılandığı, atanan yöneticilerine sürelerinin sonuna kadar, atanan öğretim üyelerine emekli oluncaya kadar devlet tarafından koşulsuz iş garantisinin verildiği, ama yöneticilerinin atanmasında üst kamu yönetiminin söz sahibi olmadığı bir düzenin gerektiğine getirirsek, söylemek gerekir ki böyle bir model yaşadığımız dünyada bulunmamaktadır. Dolayısıyla yükseköğretim ile ilgili konuların tek tek değil, bir sistem dahilinde ve bütünlük içinde ele alınması, felsefi bir zemine oturtulması, toplumda geniş mutabakatlar aranarak ve sağlanarak çözüm üretilmesi gerekmektedir. Önümüzdeki aylarda bu maksatla YÖK tarafından, bilim hayatımızın daha ilerlemesi, üniversitelerimizin daimi tekamül esasında daha hızlı gelişerek kalite eksenli büyümenin tesisi, ayrıca akademik ortamın kendi kendisini denetlediği ve geliştirdiği bir iklim oluşturmak için, sistemin bütün bileşenlerini kucaklayan bir girişimimizin olacağını da ifade etmek isteriz. Ayrıca yükseköğretim ile ilgili yapılan düzenlemelerde, aldığımız kararlarda ve kurguladığımız süreçlerde öğrencilerimizin nitelikli bilgi sahibi olmasının, onların bu ülkenin geleceğine, kalkınmasına katkı sağlayacak aşk ile donanmasının çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bundan dolayı üniversitelerimizle birlikte bütün gayretimizi öğrenci merkezli yaklaşımlara yöneltmemiz gerektiğini biliyoruz.

Son olarak; üniversiteler tek başına bir rektörün bilimsel birikim ve idari tecrübesi ile yönetilecek kurumlar değildir. Üniversitelerimizin üst yöneticileri üniversitenin bütün bileşenlerine kulak vermeli, onlar ile istişare içinde süreçleri yönetmelidirler. Boğaziçi Üniversitemizin de hocası, öğrencisi ve idari personeli ile birlikte bir bütün halinde bilimin ışığı altında sürekli başarıyı ve daha iyiyi arayacağına ve doğru olanın da bu olduğuna inanıyoruz. Boğaziçi de dahil bütün üniversitelerimizin rektörlerinin; ayrım yapmaksızın bütün hocalarını, bütün öğrencilerini o üniversitenin en büyük serveti olarak gördüğüne de inanıyoruz. YÖK olarak evrensel kriterler çerçevesinde Türkiye için bilim üreterek birikimini ve enerjisini ülkemizin kalkınması için harcama yolunda Boğaziçi Üniversitesini dün olduğu gibi bugün ve yarın da destekleyeceğimizi ifade etmek isteriz.

İmamoğlu: Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yanındayım

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (25)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • gobel6606 Ocak 2021 21:07

    Bence de akıllı olun, millet 15 temmuzda ne olduğunu anlamadı bir kısmı işi halletti. Fakat bütün millet şuan bir olay olsa da 15 temmuzun acısını çıkarsak diye bekliyorlar, bidenin askerlerine duyurulur. Bir tarafınıza kazık soktuklarında biz nerede hata yaptık ta başımıza geldi diye böğürmeyin.    

  • Berk06 Ocak 2021 01:19

    15 yil once AHMET NECDET SEZER 1000 oy Alan ADAMI degilde 150 oy alan adami..atadigini biliyoruz hata bu sayi 15 veya 20 rektoru boyle atamisti..angutlar bunlari biliyorsunuz..degilmi.

  • Semih06 Ocak 2021 00:18

    Akilli olun.marksist desem.Abd...piyonumu desem..zira bunlarin ne solculugu kaldi ne sagciligi..emperyalizmin usagi olduklar belli...akilli olun.. bu millet devletini korur.. bir kac soytariya boyun egmez..siz ulkenize ..deprem..yangin.. savas..afet dileyen..ANGUT gazetecilere inanmayin..

  • Halil06 Ocak 2021 00:10

    Vatansever misin hayin misin bilmiyorum da, yorumu niye siliyon onu da anlamıyom.

  • Volkan05 Ocak 2021 23:56

    Zor bir durum. Zeki insanlar çalışmış Boğaziçi'ni kazanmış ve kendilerini kurtarmış. Sadece kendinizi değil biraz da oranın masrafını karşılayan milleti ve devleti düşünün deniyor olabilir. Boğaziçi dünyada İlk 500 de değilmiş, normalde ilk 50 ye girecek insan kaynağı var. Benim bildiğim Boğaziçi 'nde her öğrenci kendi bacağından asılır ve orada bireysellik hakimdir. Onların ileride sadece kendilerini düşünmesi normal durum. Genelde tanıdığım Boğaziçi'lilerr son derce narsitdir ve tepelerde veya diplerde yalnız yaşarlar.

  • Con coniyi vur05 Ocak 2021 23:24

    Buradakiler gösteri yürüyüş yaparlar orada öğrenim gören öğrenciler olmadığı kesindir. Ülkenin karışması medet uman ucuz aşağılık yapıların harekete geçtiğinin ap açık bir delilidir tarih tekerrürden ibarettir geziciler( gerizakilar) hendek olayları ( etek giyenler) 15 temuzcu( cuntacilari ve benzeri

  • ALEVİ DİNİNDENİM05 Ocak 2021 21:47

    Bu polislere fazla biber gazı vermeyin üniversite kapısına kelepçe taktılar kutlarım. Bu azimle Bir dahaki sefere üniversite çatısına da kelepçe takacak kadar başarılı olmalısınız.

  • serseri seni06 Ocak 2021 07:00

    alevi dini ne lan serseri

  • ALEVİ DİNİNDENİM05 Ocak 2021 21:46

    Vallahi dünya ülkeleri bizi kıskanacaktır bu ülke insanı da bayağı şanslı yani üniversite kapısına kelepçe takan polisler tarafından korunuyorsunuz.

  • BİR DOST05 Ocak 2021 21:59

    Maaşlı angus bladerim, Biraz normal kanalları dinlesen sebebini öğrenirsin. Siyonist menşeli kanallar izlersen ülkeye böyle amerikadan bakarsın. Alevilik din değil bütün alevi dostlar bunu bilir.

  • 06 ekonom05 Ocak 2021 21:39

    VEDAT akgiray orada hoca idi onu yapsalardı devletin bankalar nasıl soyulur iflastan nasıl vurgun yapılır bimeks ten nasıl soygun yapılır iyi öğretirdi

  • Ali 05 Ocak 2021 21:12

    Tek hayalleri ülkeyi karıştırmak olan bazı soysuzlar asla emellerine ulaşamayacaklar eski Türkiye yok

  • çiçek05 Ocak 2021 20:55

    odtu yede aynı sekilde,kampusun içine yurt kurup,dengeleri bozup,masum saf acıklamalarla universitelere siyaset sokmak amaclanmıstı.sizi gidi sizi.

  • çiçek05 Ocak 2021 20:51

    sayın yök ,öyle suslupuslu konusmussunuzki,dikkat edince hepsi siyasi,seni de atayan iktidar.baska ne soyleyebilirsin ki.neden basına açıklayıp sorulara cevap vermiyorsunuz,sizi gidi sizi.

  • reha aydın05 Ocak 2021 20:10

    Dertleri bir partinin öncülüğünde yeni kaos, yeni gezi çıkarmak. Bu kadar açık ve net...............,

  • reha aydın05 Ocak 2021 19:55

    Amaç üzüm yemek değil; amaç bağcıyı dövmek. Dertleri bilim değil de; huzur bozmak, kaos çıkarmak olanlardan başka ne beklenir ki....  Kaşıntı tutmuş bazılarını, dünya kovidele kavrulurken, bunların zevkine bak... Yeni gezi istiyiiiiiniiiizzzzz; çok beklersiniz... 

  • Bak seeen, deme ya05 Ocak 2021 21:24

    Huzur; ekonomik gelişmişlikle, bilimle, demokrasiyle, hukukla olur. Anlaşılan senin için hepsi var da, bunlar huzur bozuyor öyle mi? Senin gibiler bu ülkeye zarar zarar...

  • Baba05 Ocak 2021 19:43

    Rektör seçimi herhalde son 30 senedir aynı nizam içerisinde seçiliyor seçime giren adaylar son 3 e kalanlardan birini Cumhurbaşkanı atıyor oda rektör oluyorrrrr Demirelde Ahmet Nejdet sezerde aynısını yaptı . Şimdi bu gösterileri yapanların derdinin ne olduğunu herkes bilmiyormuuuu

  • Ülkücü 05 Ocak 2021 19:06

    Eğitim fakültesi yıllarca fetöye çalıştı içlerinde devlet düşmanlığı Abd özlü miliyetçilikten uzak ve hertürlü ayrıklıkçı halleri bilimden uzak tavırlarıyla rektörü bahane edip ikinci gezi parkı çılgınlığına hazırlanıyorlasa busefer öyle bir karşılık gelecek ki vay hallerine

  • mtu05 Ocak 2021 20:10

    yürü lan donsuz evde tv başında çekirdek ye sen anca çakal

  • Asla taviz yok05 Ocak 2021 18:44

    Oradaki eylemcilerin CHP’lilikle de alakası yok öğrencilikle hele hele hiç yok sen okumana bak devlet uygun görmüş adamda buna uygunsa tabii ki atayacak ama bunların derdi bu atama değil tek derdi ikinci bir gezi çıkarmak ama Bu unutulmamalı ki ne polis eski polis ne asker eski asker ne de halk eski duyarsız halk 15 Temmuz’dan sonra bu ülkede her şey değişti böyle bir kalkışmaya sonları olur ya da bu ülkeyi felakete götürür

  • mtu05 Ocak 2021 20:16

    boş teneke yuvarlanmış sadece yazının uzunluğuna aldanmayalım

  • BOŞ ADAM05 Ocak 2021 19:00

    aklının ermediği konular hakkında yorum yazma.

  • Cem05 Ocak 2021 18:32

    Bu kadar uzun yazıp kıvırmaya gerek yok saray istedi bizde yaptık deyip bitirin her zaman ki gibi

  • Ali taş05 Ocak 2021 19:43

    Saray çocuğumusun herşeyi oraya bağlıyorsun