E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemYok böyle bir yükseliş!---

Yok böyle bir yükseliş!

Yok böyle bir yükseliş!
05 Temmuz 2013 - 10:30 borsaningundemi.com

Güngör Uras, tabela bankasının nasıl Türkiye'nin beşinci büyük özel bankasına dönüştüğünü anlatıyor...

Ekonomi basının duayeni, usta gazeteci Güngör Uras, bugün Milliyet'teki köşesinde Denizbank'ın parmak ısırtan yükselişinin hikayesini ele alıyor. İşte Uras'ın kıvrak kaleminden, üniversitelerde case-study olarak okutulabilecek bir öykü...
Geçtiğimiz günlerde gazetelerde tam sayfa Denizbank ilanları yayınlandı. 1997 yılında devlet tarafından satışa çıkarılan banka, 3 şubesi ve sıfır varlığı ile bir tabela bankası olarak 70 milyon dolara Zorlu Grubu tarafından satın alınmıştı. 
Gazete ilanında bankanın 16 yılda 13 iştiraki, 7 milyon müşterisi, 700 şubesiyle Türkiye’nin 5’inci büyük özel bankası haline geldiği belirtiliyordu.
DenizBank’ın ilginç bir hikayesi vardır. Sayın okuyucularıma özetleyerek aktaracağım.
Cumhuriyet hükümetleri, sektörlerde özel girişimciliği ve yatırımları teşvik amacıyla “ihtisas bankaları” oluşturdu. Sümerbank, Etibank, Emlak Bankası, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Denizcilik Bankası Mustafa Kemal döneminde kurulan bankalardır.
Denizcilik Bankası, Türk denizcilik sektörünün gelişmesine finansman sağlamak sorumluluğunu taşıyordu.
Denizcilik Bankası o dönemde kurulan kamu bankaları arasında en başarısız olanı, en çok para batıranıdır. 1992 yılında, bir başka başarısız kamu bankası olan Emlak Bankası ile birleştirildi. Sonunda iki banka da battı.
Tabela bankasıydı
1997 yılında Denizcilik Bankası’nın lisansı (tabelası-ismi) satışa çıkarıldı. Zorlu Holding, 70 milyon dolara bankayı satın aldı.
Bankanın başına Hakan Ateş ve ekibi geçti. Bankanın adı “DenizBank” olarak korundu. Profesyonel ekip, bir yanda hızla büyümeye yönelirken, öte yanda TMSF’nin satışa çıkardığı batık bankaların şubelerini satın alarak büyümeyi hızlandırdı. Interbank, Express Yatırım, Toprakbank, İktisat Bankası şubeleri ile 2001 yılında Tarişbank, Viyana AG (Zeytinoğlu grubunun bankası), Moskova’daki İktisat Bankası satın alındı. Banka dış dünyaya açıldı. İlk 5 yılın sonunda 3.8 milyar TL aktif büyüklüğü ile Türkiye’nin 10’uncu özel büyük bankası oldu.
2005 yılında bankanın hisselerinin yüzde 25’i halka satıldı. 2006 yılında Zorlu grubu bankanın hisselerinin yüzde 75’ini 3.2 milyar dolara Belçika-Fransız ortaklığı ile faaliyet gösteren “Dexia” banka grubuna sattı.
Özelde 5’inci büyük oldu
Dexia’nın hakim ortak olduğu dönemde banka yılda ortalama yüzde 25 büyüdü. 2011 yılında özkaynakları 5.2 milyar TL.ye, aktif büyüklüğü 52.4 milyar TL.ye yükseldi.
Küresel krizden sarsılan Dexia grubu bankayı satışa çıkarınca bu defa hisselerini 6.9 milyar TL.ye (o günlerdeki dolar fiyatı ile yaklaşık 4 milyar dolara) Rusya’nın büyük banka gruplarından “Sberbank” satın aldı.
Sberbank döneminde de DenizBank satın almalarla büyüme stratejisini sürdürdü. Önce Akbank’taki hisse senetlerinin bir bölümünü satan, daha sonra Türkiye’deki bireysel bankacılık işlemlerine son vereceğini açıklayan Citi Türkiye’nin 32 şubesini, 1.400 çalışanı ile birlikte müşteri portföyünü de devraldı. Citi Türkiye’nin bireysel bankacılık bölümünün 600 bin müşterisi olduğu, mevduat toplamının 1.6, kredi toplamının 1.2 milyar TL olduğu belirtiliyor.
Denizbank’ın bu 16 yıllık hikayesinin arkasında, 16 yıldır hakim sermayedarın 3 defa değişmesine rağmen değişmeyen, Hakan Ateş yönetimindeki profesyonel ekibin başarısı var. Denizbank’ın hikayesi, bankalarda değişmeyen, uzun süreli profesyonel kadroların, bir bankayı sıfırdan alarak kademe kademe nasıl başarıya ulaştırabildiğini gösteriyor. Sonunda alan da kazanıyor, satan da kazanıyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)