Yılın son haftasında küresel piyasalar yatay seyrediyor

Noel tatili nedeniyle küresel piyasaların kapalı olduğu haftada volatilite düşüktü. Yurt içi piyasalar ise haftaya hareketli başladı. FED’in faiz artışı sonrasında yılın son toplantısında faiz politikasında değişime gitmeyen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftanın ilk işlem gününde dolar cinsi zorunlu karşılıklara, rezerv opsiyonlarına ve serbest hesaplara uyguladığı gecelik faiz oranını %0,49’dan %0,75'e yükseltti. Haftanın önemli verilerinden kapasite kullanım oranı Aralık ayında %76.5’e yükselirken Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE), bir önceki aya oranla 5.3 puan azalarak 98.4 seviyesine geriledi.

Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde; temmuz ayı ortasındaki olumsuzlukların ve bayram tatillerinin uzatılmasına bağlı iş günü kayıplarının olağan takvim etkilerine kıyasla daha fazla olduğu, son dönemdeki döviz kuru gelişmelerinin çekirdek enflasyon göstergelerine etkisinin toplam talepteki yavaşlamaya bağlı olarak nispeten sınırlı kaldığını açıklandı. Kasım ayında tüketici fiyatlarının %0,52 arttığı ve yıllık enflasyonun 0,16 puanlık düşüşle %7 olduğu hatırlatılırken gıda fiyatlarındaki yıllık enflasyonunun önemli oranda gerilemesine rağmen enerji enflasyonunun Türk lirasındaki değer kaybına bağlı olarak yükseldiği uyarısında bulundu. Kurul,sadeleşmenin uygun bir zaman diliminde tamamlanması konusundaki görüşünü korurken, gelinen noktada, sadeleşme ile amaçlanan kazanımların büyük ölçüde hayata geçirildiğini belirtti. Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYİH) 2016 yılı üçüncü çeyreğinde yıllık bazda %1,8 azaldığı, yılın ilk dokuz aylık döneminde ise büyüme oranının %2,2 olduğu hatırlatılırken kamu kesiminin büyümeye katkısının devam edeceği öngörüsü dikkatlerden kaçmadı. Büyüme verilerinin alt kalemleri incelendiğinde inşaat yatırımlarının ve yurt içi talebin pozitif etkisi yavaşlayarak devam etse de turizmdeki daralma ve net ihracat büyümede negatif etkiyi sürdürüyor. Beklentimiz, son çeyrekte Rusya ile normalleşmeye başlayan ilişkilerin, Euro Bölgesi’ndeki kısmi toparlanmanın ihracatı olumlu etkilemesi ve ekonomik tedbirler kapsamında açıklanan teşviklerin yurt içi talebe katkı sağlaması yönünde.

Yıl kapanışı öncesinde ABD verileri ile Dolar Endeksi’ndeki yükseliş Türk Lirası’ndaki değer kaybını hızlandırırken TCMB’nin rezervleri gerilemeyi sürdürüyor. Merkez Bankası tarafından yayımlanan uluslararası rezervler ve döviz likiditesi raporunda resmi rezerv varlıklarının kasım ayında bir önceki aya oranla %3,4 azalarak 114,3 milyar Dolar’a gerilediği açıklandı. Döviz varlıkları bir önceki aya göre %1,7 azalarak 97,8 milyar Dolar, altın cinsinden rezerv varlıkları ise %13,4 azalarak 15,1 milyar Dolar oldu. Vadesine 1 yıl veya daha az kalmış merkezi yönetim ve Merkez Bankasının önceden belirlenmiş döviz yükümlülükleri (döviz kredileri, menkul kıymetler, kredi mektuplu döviz tevdiat hesapları) bir önceki aya göre 52 milyon Dolar azalarak 11,3 milyar Dolar olarak gerçekleşti. Toplamda 7,4 milyar Dolar anapara, 3,9 milyar Dolar ise faizlerden oluşan yükümlülüklerinin 1,1 milyar Doları bir ay, 2,5 milyar Dolar’ı 2-3 ay ve 7,7 milyar Dolar’ı ise 4-12 ay içerisinde ödenecek. Gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki risklerin artacağı yeni yıla güçlü rezervlerle girilememesi ise USDTRY’de yeni zirvelerin test edilmesine neden olabilir.

Japonya Merkez Bankası (BoJ)’un %2 enflasyon hedeflemesine rağmen ülkede tüketici fiyatları kasım ayında üst üste dokuzuncu kez geriledi. Tüketim yapmayı sevmeyen Japon halkı mevcut faiz ve genişlemeci politikalara rağmen harcama yapmıyor. FED’in faiz artış sürecine başladığı yeni dönemde BOJ’un genişlemeci politikaları yeni yılda da Yen üzerindeki baskıyı derinleştebilir. 2017’nin ilk haftasında ABD’de açıklanacak olan tarım dışı istihdam verisi öncesinde Amerikalı tüketicilerin eğilimini ölçen tüketici güveni endeksi aralıkta önceki aya oranla 4,3 puan artarak 113,7 oldu. Tüketici güveni Ağustos 2001 sonrasındaki en yüksek seviyeye ulaşırken beklentiler endeksi de 94,4’ten 105,5’e yükselerek son 13 yılın zirvesine ulaştı. Her iki endekste de ABD seçimleri sonrası büyümenin hız kazanması ve gelirlere yönelik pozitif beklentiler ile iş gücü piyasasındaki iyileşme etkili oldu. Önümüzdeki haftanın en önemli verisi olan tarım dışı istihdamda beklentimiz azalan bir ivme ile de olsa ABD’de istihdam piyasasının toparlanmaya devam etmesi yönünde. İşsizlik oranındaki olası 0.1 puanlık artış ise yılın geri kalanında telafi edilebilecek seviye olarak değerlendirilebilir.

A1 Capital

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.