E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaYıldırımtürk Borsa Gündem’e konuştu---

Yıldırımtürk Borsa Gündem’e konuştu

Yıldırımtürk Borsa Gündem’e konuştu
03 Aralık 2014 - 11:18 borsaningundemi.com

Para Piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk gündemi yorumladı, yatırımcıya bir sepet hazırladı.

SERAP SÜRMELİ – BORSAGUNDEM.COM / ÖZEL HABER

Dolar hareketli, yukarı tırmanıyor. Altın serbest piyasada yükseliyor. Uluslararası piyasada ons altının fiyatı da artışta. Euro/Dolar paritesi son iki yılın en düşük seviyesine geriledi. Petrol fiyatlarındaki düşüş sonrası cari açıktaki yükseklikle ilgili endişeler azalmaya başladı. Sabah açıklanan enflasyon rakamları beklentilerin altında geldi ancak Borsa İstanbul’daki etkisi kısa sürdü. Putin’in ziyaretinde Rus doğalgazında indirim anlaşması yapıldı. Peki, tüm bu gelişmeler tasarruf sahipleri tarafından nasıl okunmalı? Yatırımcı yüzünü nereye çevirmeli, nasıl bir duruş almalı? Bu soruların yanıtını almak için Para Piyasaları’nın usta ismi Mehmet Ali Yıldırımtürk’le buluştuk. Kapalıçarşı’daki sohbette, altını, dövizi, petrolü masaya yatırdık. Cari açığı konuştuk. Piyasa yorumlarını, uyarılarını dinledik. Yatırımcı için bir sepet hazırlamasını istedik.
 
İşte sorular, işte Mehmet Ali Yıldırımtürk’ten çarpıcı yanıtlar…
  
RUSYA’DAN ÇIKAN YABANCI YATIRIMCI TÜRKİYE’YE YÖNLENDİ
 
Borsagundem.com: Dolar önümüzdeki günlerde ne olur? MB’nin dolar satım ihalesini 40 milyon dolardan 20 milyona indirmesinin dolar ya da piyasa üzerindeki etkisi ne olur?
  
Mehmet Ali Yıldırımtürk: Özelikle petrol fiyatlarının geriliyor olması tabi ki Türkiye’nin en büyük cari açığı, verdiği enerji ithalatını bir noktada olumlu etkiliyor. O nedenle de cari açık artık sorun olmaktan çıkıyor gibi bir durum var. Özellikle Merkez Bankası da 3 yıllık orta vadeli programda da enflasyon birinci sıraya geçti, cari açık ikinci sıraya geçti. O bakımdan son dönemde Türk Lirası cinsi yatırım araçlarına özellikle hava yolları şirketlerine ilginin artmasıyla beraber borsada yeni bir yükseliş trendine girmiş durumda. Böyle olunca da tabi dövizde biraz daha satış ağırlıklı bir seyir gözleniyor. Diğer taraftan Rusya’nın özellikle bu petrol fiyatlarının düşüşünden olumsuz etkilenmesi de, oradan çıkan yabancı yatırımcıyı biraz daha Türkiye’ye yönlendirmiş durumda. Tabi bunları üst üste koyduğumuz zaman önümüzdeki dönemde de her ne kadar dolar dış piyasalarda diğer para birimleri karşısında değerleniyor olsa bile, Türk Lirası karşısında aynı şekilde bir değerlenme beklemiyoruz. Biraz daha Türkiye’de dolar veya döviz fiyatları bu noktada negatif seyredecek gibi görünüyor. Bu da Türkiye piyasalarına dış piyasalardan biraz daha pozitif ayrıştırıyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde dolardaki bu seyrin 2.20 seviyelerine gerilemesini görebiliriz. Eğer bu seviyelerde tutunamazsa 2.18 seviyeleri görülebilir.
 
MB’nin dolar satım ihalesini 40 milyon dolardan 20 milyona düşürmüş olması da bir noktada düşerken de fiyat istikrarını koruma amaçlı bir hareket olarak görünüyor. Belki önümüzdeki dönemde 2.15’ler beklentisi olduğu günlerde o 20 milyon dolarlık döviz alış ihalesinde sonlandırabilir. Merkez Bankası özellikle döviz fiyatlarını regüle etme açısından bunları kullanıyor. 
 


“PİYASALAR NORMALLEŞENE KADAR FİNANSALLARDA DALGALANMA OLACAK”
 
-Dolardaki gelişmeler altını ne yönde etkiler?  Siz altının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
 
Mehmet Ali Yıldırımtürk: Özellikle petrol fiyatlarının geriliyor olması, diğer taraftan jeopolitik gerginliklerin çok fazla fiyatlanmaması ve diğer taraftan doların da bundan böyle güçlü seyrini sürdüreceği beklentisi altını olumsuz etkiliyor ve etkilemeye de devam edecek. Çünkü para birimlerine olan güven biraz daha artıyor. Diğer taraftan özellikle fiziki altın tüketicisi ülkelerde büyüme endişeleriyle ve cari açığı önleme adına Hindistan dahil olmak üzere, biraz daha altın ithalatını sınırlayıcı tedbirlerde geliyor. Ama o bölgelerde biz de dahil olmak üzere altın fiyatları geriliyor olsa bile çok fazla bir fiziki talebin olmadığını görüyoruz. Bunu yorumlarımda çok sık vurguluyorum, Amerika Merkez Bankası Başkanı Yellen geçtiğimiz günlerde, “Bundan sonra piyasalar normalleşene kadar, finansallarda dalgalanmalar çok olacak” dedi. Nitekim böyle bir gelişme var…
 
Bu arada Kasım ayı başında İsviçre Merkez Bankası’nın altın alımıyla ilgili bir referandum düzenlemesi söz konusuydu. Ama gelen anketlerde bu referandumun da hayır olduğunun daha çok olduğu gözlenmişti. Ama yine de hafta sonunda böyle bir referandum yapılacak olması da yine gündemde olunca, altının o sert düşüşü biraz daha bu noktada sınırlanmış oldu. Ama yine beklentiler doğrultusunda yüzde 76 ‘hayır’ oyları çıktı bu referandumdan. Böyle olunca Uzakdoğu ve Asya borsalarında 1142 dolara kadar altının onsunun gerilediğini gözlemiştik. Ama bu seviyelerden özellikle fiziki talepten ziyade, kaldıraçlı piyasalarda açık pozisyon kapatma işlemleriyle tekrardan 1170 dolar ons seviyelerine kadar yükselmiş durumda. Aslında burası bir direnç seviyesi.
 
Bu hafta çok yoğun bir veri trafiği var. Bu veri trafiği çerçevesinde paritede dalgalanma olduğu ölçüde altında dalgalanacak. Dolayısıyla kaldıraçlı piyasalarda bu seviyelerden açığa satışların geleceğini düşünüyorum. Bu noktada da altını gerilemelerde 1120 dolar kadar görebiliriz. Ondan sonraki süreçte ne olur? Yılbaşına kadar 1150-1050 ons aralığında hareket edecek diye düşünüyorum.

Ama kaçınılmaz bir şey var ki, muhakkak ki altın bundan böyle para birimlerine olan güven arttıkça ve enflasyon beklentisinin zayıflamasıyla beraber büyüme endişeleriyle birlikte altın fiyatı da gerilemeye devam edecek. Sebebiyse, likiditeye doğru bir koşuş görüyoruz. Dolayısıyla likiditeye doğru koşuşta bu emtialardan hatta endüstiriyel metallerden bile bir çıkış olduğunu görüyoruz. 
 
TÜRK HALKININ ALTINA TEVECCÜHÜ DEVAM EDECEKTİR
 
-Siz altın piyasalarını etkileyen nedenlerden biri olarak FX’i gösteriyorsunuz? Bunu biraz açar mısınız?

 
Mehmet Ali Yıldırımtürk: Genelde kaldıraçlı piyasalar çok yaygın ve çok büyük bir montanla trilyon dolarlık günlük işlemler yapılıyor. Dolayısıyla bu piyasalarda bu işlemlerin daha ziyade cari işlemlerden çok, sanal ortamda yapılan işlemler olarak görülüyor. Bu nedenle de altın fiyatları düşecek yorumlarına binaen özellikle oradaki yatırımcıların açık pozisyon oluşturduklarını ve açığa satış yapıldıklarını görüyoruz. 10 bin dolarla, 1 milyon dolarlık işlem yapılabiliyor. Bu rakamlar çok büyük rakamlar. Dolayısıyla açık pozisyon oluşturulduğunda da böyle fiyat gerilemelerinde tekrar o açık pozisyonlar kapatılıyor. Böyle birbirini tetikleyen bir süreçte FX piyasaları Türkiye’de çok yaygınlaşmaya başladı. Onun altın üzerinde çok fazla etkisini olduğunu görüyoruz. 


 
-Altın fiyatlarının düşmesinden kuyumcular nasıl etkileniyor?
 
Mehmet Ali Yıldırımtürk: Aslında bizim sektörümüz altın fiyatlarının düşüşünden çok hoşnut değil diye yanlış bir beklenti var bana göre. Altın fiyatları düşerse alıcılar gelmiyor, satıcılar geliyor. Altın fiyatları yükselse şöyle iş yaparız, böyle iş yaparız diye varsayım ve beklentiler var. Ama biz bugüne kadar görüyoruz ki, altın fiyatları yükseldiği zaman işlem hacmin çok düşük olduğunu, hatta satabildikleri miktarın yarısını bile satamadıklarını görüyoruz. Dolayısıyla altın fiyatlarının yükselmesi sektörü olumsuz etkiliyor. Ama benim düşüncem altın fiyatları düştüğü sürece, halkın geleneksel bir yatırım aracı ve güven aracı olarak altının teveccühü muhakkak ki devam edecek. Ama bu korkudan kaynaklanan bir şey değil. Bir miktar altın rezervimde bunsun diye olan alışlar.
 
Bu arada geçen Şubat ayında yürürlüğe giren kredi kartına sıfır taksit uygulamasının, nihayet yanlış olduğu anlaşılıp 4 taksit getirildi. Fakat bu 4 taksitle beraber eski hareketin olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla kredi kartlarına getirilen taksit sınırlaması, diğer sektörlerde olduğu gibi biraz daha kredi kartı harcamalarını sınırlamış durumda. Biz tabi sıfır taksit yerine 4 taksit uygulamasının bir miktar yani yüzde 10 kadar bir etkisi olduğunu görüyoruz.
Dolayısıyla altın fiyatları gerilese, piyasada biraz daha hareketlilik artar diye düşünüyorum. 
 
BİZİM İÇİN AVANTAJ AMA PETROL ÜRETEN ÜLKELER İÇİN DEĞİL
 
-Petrol fiyatlarındaki gidişi nasıl yorumlamak gerekir? Düşüş nereye kadar devam eder? Bu süreç Türk ekonomisine nasıl yansır? Sizce yeniden yükseliş için kırılma noktası neresi olur?
 
Mehmet Ali Yıldırımtürk: Bu konuda çok net bir şey söylemek gerçekten çok zor. Daha önce 147 dolara kadar yükselen petrol fiyatının 35 dolarlara kadar düştüğünü biliyoruz. O zamanki gerekçeler farklıydı, şimdiki gerekçeler çok farklı. Özellikle Rusya’daki gelişmeler veya Kuzey Irak ve Suriye’deki terör örgütlerin petrol rafinerilerinden tezgah altı dediğimiz, el altından çok ucuz fiyata petrol satmaları. 30 dolara bir varil petrol satıldığını duyuyoruz. Dolayısıyla ben 60 dolara satacağım, 70 dolara satacağım diye ısrar etmenin fiyatı durdurması mümkün değil. Nitekim petrol ihraç eden ülkeler uzun süreden beri petrol fiyatlarını dengelemek adına üretim kotalarıyla oynuyorlar ise de, onlar da bu sefer bunun cesaretinde olamadılar. Bundan böyle de petrol fiyatlarının aşağı yönde dalgalı seyrini sürdüreceği kanaatindeyim. Bu bizim için çok büyük bir avantaj ama, petrol üreten ülkeler için dezavantaj. Dolayısıyla biz gelişmekte olan ülkeler kategorisinde, onlardan biraz daha pozitif ayrışabiliriz.
 
 -Uzun süreli düşüşle, Türk halkının altına yatırım aracı olarak bakışında bir değişiklik var mı?
 
Mehmet Ali Yıldırımtürk: Altının düşmesi yatırımcıyı başka yere yönlendiriyor tabi. Özellikle mevduata doğru. Diğer taraftan biraz gayrimenkul var ama onunda çok tasarruf amaçlı olduğunu düşünmüyorum, tamamen ihtiyaçtan. Ama onun dışında özellikle yabancılar tahvil alıyorlar. Ama hisse senedi işini daha önce yapmış olanlar veya orada pozisyonu olanlar bu durumda biraz daha hisse senedine yöneldiklerini görüyoruz. Fakat bu seviyelerinden hisse senedine yönlemenin çok akılcı bir girişim olduğu kanaatinde değilim. Çünkü Türkiye’de ekonomi hala düze çıkmış değil. Dolayısıyla orada yapılacak yatırımlar daha seçici ve daha orta ve uzun vadeli olması gerekir diye düşünüyorum.
 
Bu arada eskisi kadar aman altın alayımda hem paramı koruyayım, hem para kazanayım diyenlerin sayısının şu anda çok az olduğunu görüyoruz. Bunu ayrıca hem darphane Cumhuriyet altını üretim miktarının azalmasında görüyoruz, hem de ithalatın azalmasından görüyoruz.
 
 BEN TÜRK LİRASI’NDA KALMANIN DAHA DOĞRU OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
 
-Dolar mı, altın mı, hisse senedi mi? Yoksa parayı TL’ye çevirip bankaya yatırmak mı? Yatırımcıya ne önerir siniz?

 
Mehmet Ali Yıldırımtürk: Şu anda TL olarak durmanın daha doğru olduğu kanaatindeyim. Ama kısa vadeli fiyat hareketlerden istifade emek isteniyorsa, o zaman piyasaya çok yakın olunması gerekiyor. Örneğin 2.18,50 seviyelerine gelince dolar alınabilir. Ama ‘euro mu dolar mı?’ derseniz ben hala dolar diyeceğim. Ama bunun yanında Türk Lirası olduğu zamanda bazı fırsatlar oluşabiliyor. Mesela ben 86 bin endeksten hisse senedi alacağıma, Türk Lirası’nda kalırım. Orada bir düzeltme hareketinde hedeflediği veya stop loss olarak koyduğu
bir seviyeye gelirse olabilir. Ama dediğim gibi bu seviyelerden alış yapmam. Bu arada bu seviyelerden tahvil de almam. Çünkü bir süre sonra karları realite edecek. Yüzde 9,5-10’larda alınmış olsaydı şu anda satılırdı. Onun için Türk Lirasında kalmanın çok yanlış olduğu kanaatinde değilim. Ama orta ve uzun vadede düşünüyorsanız paranızı 5-7’ye bölmek suretiyle her düşüşte bir kısım altın alınabilir. Ama yine söylüyorum ben Türk Lirası’nda kalmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum.
 
 -Yatırımcıya bir sepet yapar mısınız?
 
Mehmet Ali Yıldırımtürk: Şöyle diyelim yüzde 20 altın olabilir. Yüzde 20 hisse senedi olabilir ama seçici olmak kaydıyla. Yüzde 20 tahvil olabilir ama bu seviyelerden değil. Yüzde 10-15 civarında döviz olabilir. Gerisinde Türk Lirası’nda kalmak uygun olur diye düşünüyorum. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • KIZILBAŞ MİLLETİNDEN ALEVİ DİNİNDENİM03 Aralık 2014 13:49

    AZİZ NESİNİ TANIRMISINIZ.. MUTLAKA OKUMAK GEREK..

  • fatih03 Aralık 2014 13:46

    amcacıgım piyasalar hiç bir zaman bekleneni yapmıyor.enfilasyon gıd da.14.75 artmıs en büyük dıs ihracatımız otomotiv yüzde 15 düsmüs dolar tepelere gidiyor borsa yükseliyor olacak seymi degil.ama piyasa bu her sey oluyor.

  • xasl03 Aralık 2014 13:07

    dolar haziran gibi yürür giderse bu amca çok üzülür

  • ismail03 Aralık 2014 12:14

    yaw iki yıl öncede altını 800 onsu 800 dolakader düşceni yazmısınız sizler artık güven kaybetdiniz tıpkı blomberg tv kilergibi hanı endesk 75 bini gecemezdi neoldu sade petrol düşdü başka deemkki silerde bizler gibi bazı şeyleri göremiyorsunuz