Yeniden tekstil merkezi oluyoruz

 Tekrar hesap yapan Avrupalı devler de rotayı yeniden Türkiye’ye çevirdi. Şu an Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek 2007’de “Türkiye’nin tekstil sektöründe maliyetler açısından Çin ile rekabet etmesi imkansız. Belki de Türkiye tekstilden çıkmalı, geleceği yok” demiş, hayli bir tepki çekmişti.
Ucuz fiyatlarıyla dünyada dengeleri değiştiren, ve üretim üssü haline gelerek diğer ülkelerdeki fabrikaların tek tek kapanmasına neden olan Çin, tekstilde fiyat avantajını kaybetmeye başladı.
Çin’de üretimin yüzde 40’ı iç Pazar tarafından tüketilmeye başlayınca ürün maliyetleri yüzde 30’a yakın arttı. Buna ucuz işçilikte de artık eski rakamların olmaması eklenince Türkiye yeniden Çin ile fiyat rekabete yapabilecek seviyeyi yakalamış oldu. Türkiye’nin lojistik olarak tüketim pazarlarına yakınlığı da öne çıkınca Avrupalı devler yeniden Türkiye pazarına yöneldi.
Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz Çin’de maliyetlerin yüzde 20 ile 30 arasında arttığına ve lojistik ile gümrük de katıldığında Türkiye’nin fiyat farkını kapattığına dikkat çekerek, “Kur dezavantajına rağmen 2011’de konfeksiyon ihracatında Türkiye yine öne çıkma şansını yakaladı. Moda perakendesinin tedariğinde Türkiye gözde olacak” dedi.
Türkiye’de üreticinin fiyatlarına zam yapmayıp bir süre daha kardan feragat etmesi halinde Çin ile çok rahat baş edebileceğini söyleyen Yılmaz Yılmaz “ Biz kar marjımızdan vazgeçtik. Koton olarak 2011 yılında fiyatlarımızda artış yapmayacağız” diye konuştu. İpekyol-Miroglio Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın’da Çin’de yüzde 20’lik üretim maliyeti artışına dikkat çekerek, “ Çin’de üretimin artık yüzde 40’ı iç pazarda tüketiliyor. Mevcut üretimden yüksek miktarda mal çekmeye başladılar. Bu da fiyatları artırdı. Bizim de kalem kalem fiyatlarımızda artış var. Ancak 2011’de pamuklu ürünler dışında polyster, yünlü gibi hiçbir kategorimizde satış fiyatlarımıza zam yapmıyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Şimşek Ne demişti?
Mehmet şimşek, 2007 seçimlerinin ardından Hazine’den Sorumlu Devlet bakanı olduğu dönemde, “Türkiye tekstilden çıkmalı. Geleceği yok” açıklaması yapmış, ardından sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirterek, “Ben, ‘çok basit tekstil ürünlerinde, katma değeri ve teknoloji katkısı düşük olan ürünlerde 2025-2050 yılında bu ürünlerin üretimini belki Çinlilere bırakmak lazım. 65 milyon Çinli’yi de Türkiye’de misafir edelim, parayı burada harcasınlar’ dedim. İfadesini kullanmıştı.
Hammaddedeki artış Türkiye’nin elini güçlendirdi.
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Çin’deki refah artışına bağlı olarak fiyatların arttığını doğrularken Türkiye’nin işçilik maliyetinden çok hammadde fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle avantaj yakaladığını ve aradaki farkı kapatır duruma geldiğine dikkat çekti. Hammadde fiyatındaki artış nedeniyle ürünün maliyetindeki payının arttığını hatırlatan Tanrıverdi, şunları söyledi: “Bu da bizimi elimizi güçlendirdi. Çin’de 50 dolara çalışan işçi şimdi 100 dolara çalışıyor. Ama hala aramızda 1’e 5 fark var. Burada yapabileceğimiz fazla bir şey yok. Ama hammaddenin maliyetteki payı arttıkça biz bu kısımda avantajlı konuma geliyoruz.”
Hale Tüzün/Vatan

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.