Faizlerdeki gerileme ve TL’nin olası değer kaybı ihtimali, bankaların bilançolarında toparlanma olasılığını artırıyor. Dokuz aylık dönemde güçlü bilanço açıklayan, değerleme olarak uygun sanayi hisseleri de öneriliyor.
Piyasalarda son dönemde Yellen rüzgarı esiyor. FED’in müstakbel başkanı Yellen’in genişleyici para politikasının devam edeceğini açıklamasıyla birlikte 70.000 seviyelerini test eden BİST-100 Endeksi, tekrar yönünü yukarı çevirdi ve 75.000 seviyelerine yöneldi. Yellen, varlık alımlarının piyasalarda bir balon yaratmasından endişelenmediğini, genişleyici politikaların erken bırakılmasının ekonomi üzerindeki maliyetinin daha fazla olacağını söyledi. ABD tarafından gelen bu haberler sonrasında gözler hisse senedi piyasasında beklentisi olan hisselere çevrildi. Hisse senedi seçiminde önemli kriterlerden biri de güçlü bilançoya sahip şirketler. Buradan yola çıkarak dokuz aylık bilançoları analiz ettik, uzmanlardan bilanço değerlendirmeleri aldık ve yıl sonu rallisinin olup olmayacağını sorduk.
Öncelikle piyasa beklentilerine bakıldığında geçmiş yıllarda yaşanan yıl sonu rallilerine dikkat çekiliyor. Geçmiş yıllardaki gibi olmasa bile ABD’den piyasaların dengesini bozacak bir açıklama gelmediği sürece endekste önce 78.000, sonrasında 80.000 seviyelerine doğru bir hareketin olabileceği kaydediliyor. Aşağıda ise 70.000 seviyelerinin şimdilik psikolojik olarak önemli bir destek olduğu sonucuna varıyoruz.
BORSA KAZANDIRIYOR Son 20 yılda borsanın 1995, 2000, 2008 ve 2011 yılları haricinde devamlı getiri sağladığını kaydeden ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut “Yellen’in para politikası duruşuna ilişkin piyasaya vereceği sinyaller, aralık toplantısına kadar olan süreçte endeksleri destekleyebilir” diyor.
Endekste genelde son çeyrekte alımların etkili olduğunu kaydeden Karabulut, FED’in 18 Aralık toplantısına dikkat çekiyor. Toplantıdan “tahvil akımlarına devam” kararı çıkarsa ve bu süreç içinde döviz piyasasındaki yukarı yönlü volatilitenin biraz olsun üstesinden gelinebilirse, Karabulut, endeksin yıl sonuna kadar olan sürede bir son atak yapabileceğini ifade ediyor.
BANKA HİSSELERİ GERİDE Ata Yatırım, FED’in politika değişikliği sinyalini verdiği 16 Mayıs’la 14 Kasım arasında borsanın performansını analiz etti. Bu analize göre bankacılık endeksi faizlerde yaşanan yükseliş ve bono pozisyonlarında oluşan zararların etkisiyle dolar bazında yüzde 38, TL bazında yüzde 30 geriledi. Sanayi endeksi ise aynı dönemler içinde dolar bazında yüzde 18, TL bazında yüzde 8 değer yitirdi. BİST-100 Endeksi’nin performansına bakıldığında da dolar bazında yüzde 28, TL bazında yüzde 20 düşüş yaşandı. Ata Yatırım araştırma Müdürü Cemal Demirtaş, BİST’in yukarı hareketinin daha önce başlamasını beklediklerini ancak Emlak GYO halka arzı ve ABD’de tarım dışı istihdam verilerinin beklenenden yüksek gelmesiyle bu hareketin olmadığını söylüyor. Hatırlanacağı üzere geçen hafta içinde Emlak GYO’nun 3,2 milyar TL büyüklüğünde ikincil halka arzı oldu. Bu arz öncesinde piyasada sıkışıklık arttı. Demirtaş, yeni durumda yıl sonuna kadar borsada bir yukarı hareketin olabileceği değerlendirmesini yapıyor.
ÇIKIŞ SINIRLI OLABİLİR Endeks için pozitif görüşte olan analistler olduğu gibi, daha yatay piyasa bekleyen analistlerde var. Bu analistlere göre FED’deki politika değişikliği konusu, gelişen piyasaların ve dolayısıyla Borsa İstanbul’un önündeki en büyük engel.
Türk hisse senetlerinin diğer gelişmekte olan piyasalara göre yüzde 5-6 civarında bir iskontosu bulunuyor. Bunun dışında borsanın şimdilik bir katalizörü bulunmadığını kaydeden Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Onur Mutlu, bu nedenle 93.000 tarihi zirvesinin test edilmesini beklemiyor.
“FED’in adımlarının küresel likidite koşulları açısından önemli olduğu ve yakından izlendiği bu ortamda, aralık ayındaki FED toplantı kararı bizim gibi gelişmekte olan ülkeler açısından belirleyici olacaktır” diyen Onur Mutlu, FED’in tahvil alımlarının uzun süre daha devamı yönünde gelecek olan piyasa dostu açıklamaların, BİST-100 Endeksi’ni 80.000-85.000 bandına taşıyabileceğini kaydediyor.
Onur Mutlu, tahvil alımlarının azaltılmasının erkene alınması sonucunu çıkartacak açıklamaların ise endekste 68.500-70-000 aralığına kadar çekilmeye yol açabileceği kanaatinde.
FED’İN ETKİSİ Global menkul Stratejisti Gökhan Uskuay da büyük bir çıkış hareketi beklemeyen analistlerden. Uskuay, FED ancak tahvil alımında politika değişikliğini en azından bir yıl ertelerse gelişen piyasalar üzerindeki baskının ortadan kalkacağını söylüyor. Uskuay, aksi halde, bugün yarın derken piyasalar üzerindeki baskının devam edeceğini kaydediyor. “FED varlık azaltımı yaparsa ardından Merkez Bankası sıkıştırma programı uygulayacaktır. Aslı böylece gelişen piyasalar üzerindeki baskı ortadan kalkar” diyen Gökhan Uskuay, yatırımcıya güvenli liman olarak TL mevduat ağırlık portföy öneriyor. Borsa İstanbul’da ise daha aşağı gelinmesi durumunda banka hisselerinde pozisyon tavsiye eden Uskuay, bilançolarla ilgili şunları söylüyor.
“Üçüncü çeyrekte makroekonomik göstergeler etkili oldu. Fonlama maliyetlerin yükselmesi, bankacılık sektörünü etkiledi. Bundan sonra da kur ve faiz bilançolar üzerinde etkili olmayı sürdürecek. Ancak bu hareketlerin hisse fiyatlarına günlük yansıdığını da belirtmek gerekiyor.”
BİLANÇO BEKLENTİLERİ Cemal Demirtaş, faizlerdeki yukarı hareketin banka bilançoları ve dolayısıyla hisse performanslarını da olumsuz etkilediğini ifade ediyor. Yine Demirtaş, sanayi endeksinin kurdan zarar görenlerin yanında fayda sağlayanlar da olduğu için daha defansif davrandığını kaydediyor. Demirtaş, “Önümüzdeki 1-1,5 ayda faizlerdeki aşağı eğilim ve TL’nin değer kazanması olasılığı, bankacılık hisselerinin sanayi endeksine göre daha fazla değer yitirmesi nedeniyle, bankalar ağırlıklı bir yukarı hareket öngörüyoruz. Halkbank ve Garanti öncülüğünde yükseliş yaşanacaktır” diyor.
Yeliz Karabulut, üçüncü çeyrekte çimento, dayanıklı tüketim malları, havayolları ve hizmet sektörünün iyi bilanço açıkladığını söylüyor. Dördüncü çeyrekte karlılığını arttıran, döviz borcu bulunmayan veya emtia riski bulunmayan şirketlerin öne çıkacağını söyleyen Yeliz Karabulut, bilançolarda şirketin karlılığı, yatırımları ve sermayesinin öne çıkacağını ifade ediyor. Karabulut, düzenli temettü veren, karını artıran, yatırım yapan ve proje yaratan, ayrıca sermayesi de güçlü olan şirketlerde alım öneriyor.
EKONOMİST
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.