E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaYatırımcının el kitabı değişmeli---

Yatırımcının el kitabı değişmeli

Yatırımcının el kitabı değişmeli
01 Aralık 2022 - 16:04 borsaningundemi.com

Son bir yılda dünya ekonomisi oldukça büyük bir değişim geçirdi. BlackRock Yatırım Enstitüsü Başkanı Boivin bu ekonomik ortamda yatırımcıların geçmişte kalan alışkanlıklarını bırakması gerektiği konusunda uyarıyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel piyasalar yatırımcıların ezberlediği birçok değeri sarsacak önemli bir değişim sürecinden geçiyor. 2020 yılı boyunca küresel piyasalarda hisse senetleri ve tahviller aynı anda değer kaybetti. Yükselen enflasyon karşısında büyük merkez bankaları birkaç istisna faizlerini agresif bir biçimde artırıyor. Ekonomi uzmanları resesyonun yaklaşmakta olduğu konusunda uyarırken yatırımcılarsa bu değişken atmosferde yönlerini bulmaya çalışıyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, 2022’nin başı itibariyle 10 trilyon dolarlık varlığı yöneten dünyanın en büyük para yöneticisi BlackRock’ın Yatırım Enstitüsü Başkanı Jean Boivin küresel ekonominin değişmesiyle birlikte yatırımcıların el kitaplarını da gözden geçirmesi gerektiğini belirtiyor. Bir dönem Kanada Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı görevini de yerine getiren Boivin Financial Times’taki yazısında yatırımcı portföylerinin daha dinamik hale gelmesi gerektiği konusunda uyardı. İşte Boivin’in o yazısı:

“Hisse senetleri düştüğünde düşüşü satın alın. Büyüme endişeleri arttığında veya resesyon geldiğinde devlet tahvillerine sığınak bulun. Bu tür temel stratejiler yatırımcılara on yıllarca iyi hizmet etti. Ama şu anda çalışmıyorlar.

Pandemiden önce 40 yıl boyunca gördüğümüz Büyük Ilımlılık olarak da bilinen istikrarlı büyüme ve enflasyon dönemi sona erdi. Bunun yerine, üretim kısıtlamalarıyla şekillenen bir dünyadayız ve bu da ekonomilerin enflasyonu körüklemeden mevcut seviyede çalışmasını zorlaştırıyor. Bu, merkez bankalarını daha keskin bir bedelle baş başa bırakır. Enflasyonu yakında yüzde 2 hedeflerinde istikrara kavuşturmak için oranları yeterince artırabilirler. Ancak bu durum büyüme, hisse senetleri ve rekor seviyelerdeki kamu borcu ile devlet maliyesi için kötü olacaktır. Alternatif durumda ise, piyasaların sürekli olarak yükselen enflasyona uyum sağlaması gerekiyor. Bu da tahviller için kötü olacak. Mükemmel bir sonuç yoktur.

Bu durum değişecek gibi de gözükmüyor. Üretim kısıtlamalarını devam ettiren ve enflasyonist baskıları sürdüren üç uzun vadeli eğilim etkisini hissettiriyor. Birincisi, yaşlanan nüfuslar işgücü arzını düşürüyor ve sonuçta ortaya çıkan üretim darbesi birçok büyük ekonomide hissedilmeye başlıyor. İkincisi, küreselleşmenin yeniden yorumlanması ve daha esnek tedarik zincirleri oluşturma ihtiyacı, daha fazla üretim maliyeti anlamına geliyor. Üçüncüsü, daha düşük karbonlu bir dünyaya geçiş, enerji arz ve talep uyumsuzluklarına neden oluyor ve aynı zamanda üretim maliyetini de artırıyor.

Merkez bankaları elbette bu enflasyonist baskıları yumuşatmak için harekete geçebilirler. Ancak en önemlisi merkez bankalarının hamleleri resesyon geldiğinde piyasaları kurtarmaya gelecekleri anlamına geliyor. Çoğu yatırımcı son 40 yılda bu tip adımlara alışmıştı. Aslına bakılırsa şimdi ise tam tersi gerçekleşiyor. Merkez bankaları, enflasyonu dizginlemek için para politikasını aşırı bir biçimde sıkılaştırarak kasıtlı olarak resesyona sebep oluyor. Bu 2023’te beklenen bir resesyon anlamına geliyor. Merkez bankalarının daha sonra ekonomik hasarın gerçeğe dönüşmesiyle faiz artırımlarından geri adım atmaları muhtemeldir. Bu, enflasyonun yavaşlayacağı, ancak ısrarla yüzde 2 hedefinin üzerinde kalacağı anlamına geliyor.

Bu yeni rejim yeni bir yatırım el kitabını gerektiriyor. Büyük Ilımlılık döneminde resesyon daha düşük enflasyon anlamına geliyordu. Şimdiyse resesyonla birlikte yukarı yönlü enflasyon sürprizleri bekliyoruz. Bu tablo, kısa vadede bile, aşırı yükselen enflasyona bağlı tahvillere yatırım yapılmasını haklı çıkarıyor.

Piyasa duyarlılığının 2023'te daha olumlu hale gelmesi muhtemel. Ancak bu gerçekleştiğinde, on yıl sürecek bir boğa piyasasının başlangıcı olmasını beklemeyin. Yatırımcılar için en önemli olan şey, ekonomik hasarın ne kadarının piyasa fiyatlarına yansıdığını sürekli olarak değerlendirmektir. Örneğin, özkaynak değerlemeleri henüz yaklaşmakta olan zararı yansıtmıyor. Portföy yatırımlarını azaltmanın zamanı geldi. Özkaynaklarda pozitife dönmek için hasarın fiyatlandırılabilmesi gerekir ve hasarın görünürlüğü risk ortamını iyileştirir.

Yatırımcıların yeni el kitabı ayrıca tahvillerin de yeniden düşünülmesini gerektiriyor. Daha yüksek getiriler, uzun zamandır getiriye aç kalan yatırımcılar için bir hediyedir. Bununla birlikte yatırımcıların söz konusu getiriyi alması için risk yelpazesinde çok fazla ileri gitmesi gerekmez. Kısa vadeli devlet tahvilleri ve mortgage menkul kıymetleri bu nedenle caziptir. Yüksek yatırım notlu kredi getirileri de artık resesyon risklerini telafi ediyor. Ancak bu getirilerin cazibesinin, faiz oranlarındaki daha hızlı bir artışla gelmesi durumunda yatırımcıların muhtemel sermaye kayıplarını dikkatli bir şekilde tartması gerekecektir.

Eski yatırımcı el kitabında, uzun vadeli devlet tahvilleri portföylerin ayrılmaz bir parçasıydı. Zira tarihsel olarak portföyleri resesyondan korurlardı. Bu sefer durum böyle değil.

Hisse senedi ve tahvil getirileri aynı anda düşüyor ve muhtemelen düşmeye devam edecek. Neden? Merkez bankalarının, enflasyonu kontrol altına almak için tasarladıkları resesyonda faiz oranlarını hızla düşürmeleri pek olası değildir. Hiçbir şey olmasa bile politika faizlerinin piyasanın beklediğinden daha uzun süre yüksek kalması beklenebilir. Üstelik yatırımcılar, enflasyon, merkez bankalarının varlıklarını azaltması ve rekor borç seviyeleri göz önüne alındığında, uzun vadeli devlet tahvillerini tutmak için giderek daha fazla getiri talep edeceklerdir.

Artan kredi servis maliyetleri, yaşlanan bir nüfus tarafından daha da sıkıştırılacak olan kamu maliyesi üzerinde farklı bir etki yaratacaktır. İngiltere'de, kendilerini tahvil bekçileri olarak adlandıran kesimin geri dönüşüyle, tahvil getirilerinin yükselmesi sırasında ülkenin maliye politikalarını cezalandırılması durumunu kısa bir süre için de olsa gördük.

Sözün özü: Yatırımın yeni el kitabı genel risk iştahının değerlendirilmesini fiyatlarda ne olduğuna dair tahminlerle dengeleyerek kalibre eden daha sık portföy değişikliklerini içeriyor. Geniş kapsamlı risklere değil, sektörlere, bölgelere ve alt sınıf varlıklara odaklanan daha ayrıntılı görüşlerin alınmasını gerektiriyor. Uzun vadeli varlık tahsislerinin bile daha dinamik olması gerekiyor: Volatil bir piyasa ortamı var ve bu yakın zamanda değişmeyecek.

Ünlü borsa uzmanı: Resesyon yıllar sürebilir

 

JPMorgan’ın boğasından ayı piyasası uyarısı

 

Powell, güvercini uçurdu

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)