E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaKulisYatırımcıların korunma ihtiyacı ve nedenleri---

Yatırımcıların korunma ihtiyacı ve nedenleri

Yatırımcıların korunma ihtiyacı ve nedenleri
15 Ağustos 2014 - 14:05 borsaningundemi.com

Önce Yatırımcı – Sermaye piyasamızda yatırımcıların korunma düzeyi… Dr. Berra Doğaner’in analizi…

Turkish Yatırım A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Dr. Berra Doğaner’in, Future of Finance Konferansı’ndaki sunumundan yapılan derleme Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği’nin Kurumsal Yatırımcı Dergisi’nde yayımlandı. İşte  ‘Önce Yatırımcı’ yazısı…

Ülkemizde sermaye piyasalarının oluşumunda milat olarak, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve bu kanunla kurulan ülkemizin ilk bağımsız düzenleyici kurumu olan Sermaye Piyasası Kurulu’nun kuruluş yılını baz alırsak, 1981 yılından günümüze kadar geçen 33 yıllık sürede, bu alanda kat edilen çok önemli mesafeler olduğunu sanırım hepimiz kabul ederiz. Bu süre zarfında organize bir borsa kurulmuş ve sağlıklı bir ikincil piyasa oluşturulmuş, yabancı yatırımcı ilgisi çekilmiş, kurumsal yatırımcılar endüstrisi yaratılmış, halka arzlar ve borçlanma araçları vasıtasıyla reel ve finansal sektöre önemli miktarda kaynak aktarılmıştır.
Öte yandan hiç şüphesiz yapılamayan, yeterli yapılamayan veya hatalı yapılan uygulamalar da söz konusu olmuştur. Bunların başında yerli yatırımcı tabanının, hem kurumsal hem de bireysel yatırımcılar bazında yeterli büyüklüğe ulaşılamaması, tasarruf sahiplerinin yatırım tercihleri arasında sermaye piyasalarının yeterince yer alamaması gelmektedir. Bunun nedenleri şüphesiz çok çeşitlidir. Genç nüfusumuzun önceliği tüketim ve konut edinmeye vermesi, başta altın ve döviz olmak üzere geleneksel enstrümanlara yönelim, finansal okuryazarlık düzeyinin düşüklüğü gibi sebepler ilk akla gelenlerdir. Biz bu yazımızda, yatırımcıların tercihlerini etkileyen bir faktör olarak ”yatırımcı güveni boyutuyla yatırımcıların korunması” üzerinde duracağız.
-Sermaye piyasalarında yatırımcıların korunma ihtiyacını doğuran başlıca nedenler:
-Finansal krizler
-İhraççılar kaynaklı olumsuz eylemler
-Sermaye Piyasası kurumları kaynaklı olumsuz eylemler
-Kamu otoriteleri kaynaklı olumsuz eylemlerdir.
Bu tür olumsuz eylemlere maruz kalma, sermaye piyasasına duyulan güvenin azalması sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle finansal düzenleyici ve denetleyici kurumlar bu tür olumsuz eylemlerle mücadeleyi, faaliyetlerinin başına koymaktadır.
IOSCO (The International Organization of Securities Commissions) sermaye piyasalarında düzenlemelerin amacını;
-Yatırımcıların korunması
-Piyasaların adil, etkin ve şeffaf çalışmasının sağlanması
-Sistemik riskin azaltılması olarak belirtilmektedir.

Buna paralel olarak, ülkemizde yürürlükte olan 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 1’inci maddesi de tüm Kanunu’nun amacını ”yatırımcıların korunması” eksenine oturtmaktadır.
MADDE 1-AMAÇ: Bu kanunun amacı; sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin ve gelişmesinin sağlanması, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması için sermaye piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesidir.
Düzenleyici otoritelerin çabalarının yanı sıra, yatırımcıların korunması söz konusu olduğunda, piyasa uygulamaları cephesinde ”yatırımcılar-ihraççılar ve finansal kuruluşlar” arasındaki çıkar çatışmalarının yönetilmesi ana ekseni oluşturmaktır.
Bir ihraççının menkul kıymetlerine birincil piyasalarda yatırım yapma noktasında yatırımcının korunması; ihraççının hisse senedi, tahvil ve bono gibi finansal enstrümanlara yatırım yaparken ortaya çıkmaktadır. Burada halka arzlarda geçtiğimiz yakın dönemde yaşanan olumsuz uygulamalar Sermaye Piyasası Kurulu’nu harekete geçirmiş ve halka arzlarda düzenleme çıtasını yeniden yükselterek, yatırımcı korunma düzeyini arttırmıştır. Bununla beraber sektörün öz düzenleyici kurumu olan Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) de, ihraçlara aracılık eden aracı kurumların bu süreçte uymaları beklenen etik prensipleri belirlemiş ve ilan etmiştir. Öte yandan bu noktada bir diğer önemli konu da, yatırımcı ile İhraççı arasındaki asimetrik bilgi olarak ortaya çıkmakta ve kamunun aydınlatılması ile azınlık haklarının korunması en önemli noktalardan biri olmaktadır.
 Yatırımcılar ikincil piyasalarda işlem yaparken de ilave korunma noktaları ortaya çıkmaktadır.
-Piyasaların Düzeni ve İşleyiş Sistemi:  Piyasaların etkin olmaması, hizmetlere eşit ve adil ulaşamama, şeffaflık yetersizliği,
-Piyasa Bozucu Eylem ve Uygulamalar: Manipülasyon, bilgi suiistimali,
bunların başlıcalarıdır.
   Ülkemizde SPK tarafından yürütülen piyasa bozucu eylemlerle mücadele ve bu mücadelenin basın yansımaları; Türk sermaye piyasalarının manipülatif olduğu algısını artırmış ve bir imaj sorunu yaratmış olsa da, piyasa genelinde bu tür eylemlere maruz kalan sığ hisselerde gerçekleşen işlem hacmi, toplam piyasa işlem hacminde sadece %2’lik bir paya sahiptir.
   Son kategori olarak; yatırımcıların hileli davranışlara, çıkar çatışmalarına, sahibi bulunduğu varlıkların kötüye kullanımına, yanlış yatırım tavsiyelerine ve dürüst olmayan reklam ve promosyon uygulamalarına karşı korunma ihtiyaçlarından bahsedilebilir ve bu noktada da hem SPK’nın hem de sektörün TSPB aracılığıyla yaptığı pek çok koruyucu uygulama olduğundan, ülkemiz piyasalarında yatırımcıların korunma seviyesinin oldukça yüksek standartlarda olduğu söylenebilir.
-Sermaye Yeterliliği Düzenlemeleri
-Yatırımcı Tazmin Merkezi
-MKK
-Takasbank uygulamaları
   Hal böyle iken, tasarruf sahipleri ile yapılan çeşitli anket vb. çalışmalar yatırımcıların piyasalara duyduğu güvenin çok üst düzeyde olmadığına işaret etmektedir.
   Kanımca buna yol açan en önemli etmen, 2001 krizinde hakim hissedarların yasalara aykırı uygulamaları nedeni ile borsada işlem gören bazı banka, banka iştiraki ve enerji şirketleri hisselerinin işlem sıralarının kapatılmasıdır. Bu olay yatırımcı güveni bakımından adeta bir travma yaratmış ve aradan geçen on yılda halen sorunun giderilmemiş olması da güven sorununu beslemiştir.19 ayrı şirketin toplam 226.576 adet yatırımcısı bu uygulamadan etkilenmiş ve o günkü kapanış fiyatları ile toplam 776 milyon USD tutarında hisse senedi borsa yatırımcılarının portföyünde sıfır değerine inmiştir. Halen BIST’de 50.000 TL ve üzerinde hisse senedine sahip olan yatırımcı sayısının yaklaşık 74.000 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, durumun vehameti iyice belirgin hale gelmektedir.
  Önce yatırımcı dediğimizde belki de işe başlamamız gereken yer tam da burasıdır.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (5)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • erdal18 Ağustos 2014 18:50

    yasal soygun yeri oldu.

  • kenana15 Ağustos 2014 19:16

    Yatırımcılârı korumak istiyorsanız borsa sitelerindeki forumları kapatılması lazım,buralarda ky leri çok avlıyorlar hisse pazarlanıyor ben bilirimciler,çirit atıyor tuzağa düşürülüyor uydurma grafiklerle yönlendirme yapıyorlar,millet zararda

  • paranızı koruyun.15 Ağustos 2014 16:29

    bu kadar zarar yemişseniz borsadan uzaklaşın en doğrusu bu.

  • Erhan15 Ağustos 2014 15:24

    En buyuk hırsızlık Şirket birleştirmelerinde, kotadan çıkmalarda, tahsisli sermaye artışlarında. bu tur işlemlerlerde şirketin gercek değeri ustunden çağrı fiatı, ayrılma fiatı, ortaklıktan ayrılma fiatları belirlenmeli. ağırlıklı şlem ortalamalı bu hırılığın guzel bir oyununu oluşturuyor

  • tv15 Ağustos 2014 14:55

    hangi yatırımcı hangi koruma sayenizde insanlar bosadan sogudu