Yatırımcıların kaçacak yeri kalmadı

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Fon yöneticileri, ilk çeyrekte küresel hisse senetleri ve tahvillerin art arda düşmesiyle birlikte tökezledi. Financial Times’ın haberine göre, temettüler de dahil olmak üzere FTSE Tüm Dünya Hisse Senetleri Endeksi, yılın ilk üç ayında, yükselen gösterge faiz oranlarına ve Ukrayna'da savaşın patlak vermesine bağlı olarak yüzde 5,1 düştü.

Habere göre aynı dönemde, yükselen enflasyon ve merkez bankalarının daha sıkı para politikası, Bloomberg Global Toplam Tahvil Endeksi’nden yüzde 6'lık bir düşüşe sebep oldu ve güvenli liman arayışıyla hisse senetlerinden uzak duran yatırımcılara da kaybettirdi.

Küresel finansı destekleyen iki kilit pazarın birlikte hareket etmesi nadiren görülen bir durum ve bu tür hareketler kısa vadeli olma eğilimi gösteriyor. Bu yıl ilk çeyrekte her iki endekste de görülen senkronize düşüşlerse, yatırımcıların portföylerindeki riskleri nasıl dengeleyeceklerini sorgulamalarına neden olabilecek derecede devamlılık gösteriyor.

779 milyar dolarlık varlığı yöneten ABD merkezli varlık yöneticisi AllianceBernstein’ın CEO’su Seth Bernstein konuyla ilgili açıklamasında, “İlk çeyrek oldukça zorluydu. Yatırımcılar için kaçacak hiçbir yer yoktu” ifadelerine yer verdi.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre yatırımcılar yıllardır %60’a %40’lık bir portföy dağılımını riskleri azaltmak ve potansiyel getiri elde etmek için temel bir yaklaşım olarak benimsemiştir. %60 oranında hisse senedi yatırımı yapan ve portföyün geri kalan kısmını da tahvillere ayıran yatırım stratejisi güvenli bir portföy dağılımı olarak yaygın bir şekilde gösterilir. Söz konusu strateji son on yıldır hisse senetlerinin rekor seviyelerde yükseldiği ve faiz oranlarının tahvil fiyatlarını hızlandırarak getirileri tarihin en düşük seviyelerine çektiği dönemde başarılı bir yöntem olmuştu. Ancak söz konusu model şu anki piyasa ortamında ciddi sorunlarla karşı karşıya.

25,3 milyar sterlinlik varlığı yöneten servet yönetimi şirketi Ruffer’ın Yatırım Genel Müdürü Duncan MacInnes, “Geleneksel portföyler büyük bir sorunla karşı karşıya. Varlıklar arası korelasyonlar normalde olduğundan çok daha yüksek seviyede ve sektör genelinde çeşitlendirme yanılsaması var. Herkes öngördüğünden daha kötü performans gösteriyor” ifadelerine yer verdi.

Goldman Sachs Varlık Yönetimi’nin açıkladığı verilere göre klasik 60/40 portföyler 2011 ve 2021 yılları arasında yıllık bazda %11,1 oranında veya enflasyona göre yıllık bazda %9,1 oranında getiri sağladı. Ancak fon yöneticileri, dengeli bir portföyden elde edilen bu tür getirilerin önümüzdeki on yıl boyunca sürdürülebilir görünmediği konusunda uyarıyor.

Hisse senetleri tüm zamanların en yüksek seviyelerine yakın işlem görüyor. Hisse değerlemeleri geriliyor ve ABD hisse senetleri de giderek FAANGM olarak da anılan altı büyük teknoloji şirketine (Facebook, Apple, Amazon, Netflix, Google ve Microsoft) yoğunlaşıyor. Bu arada, tahviller de olağanüstü düşük getiriler, enflasyon ve yükselen faiz oranları gibi bir ekonomi döngüsü beklentisinin zorluklarıyla karşı karşıya.

Bank of America'nın (BofA) Baş Yatırım Stratejisti Michael Hartnett, yükselen enflasyon oranlarının ABD tahvilleri için üçüncü bir "büyük ayı" piyasasının şu anda devam ettiği anlamına geldiğini söyledi. BofA, uzun vadeli tahvil getirilerinin 2024 yılında yüzde 4'ün üzerine çıkacağını, ABD Merkez Bankası'nın (FED) yüksek enflasyona yanıt olarak faiz oranlarını yükseltmesi sonucunda ABD hisse senetlerinin de aşağıya çekilmesinin muhtemel olduğu konusunda uyarıyor. BofA, S&P 500'ün bu yıl Aralık ayındaki zirvesinden yüzde 15'ten fazla bir düşüşle 4.000 puanın altına ineceğini tahmin ediyor.

Ukrayna'daki savaş da enflasyonun daha da yükselmesine ve büyüme beklentilerinden ödün verilmesine neden oldu ve piyasalardaki baskıları artırdı.

Ruffer’dan MacInnes konuyla ilgili açıklamasında, “Tamamen iktisadi bir perspektiften bakıldığında, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş politika yapıcılar için halihazırda inanılmaz derecede zor bir durumu daha da kötüleştirdi. Çok zor bir süreç daha da zorlaştı ve enflasyonu daha da kötüleştirdi. Zira sorun daha fazla savunma teşviki talebini ortaya çıkardı ve emtia arzı üzerinde bir fren görevi gördü” ifadelerine yer verdi.

Fon yöneticileri söz konusu ortamda müşterilerine yatırım portföylerini çeşitlendirmelerini ve getiri beklentilerini azaltmalarını tavsiye ediyor.

Varlıklarının yüzde 60'ını küresel hisse senetlerine ve yüzde 40'ını tahvillere ayıran Vanguard'ın LifeStrategy Ilımlı Büyüme Fonu, Aralık 2021'e kadar geçen on yıl boyunca ücret ödemeleri sonrası yüzde 9,1'lik toplam getiri sağladı. Vanguard şimdi ise 60/40 dengeli bir portföy için önümüzdeki on yıl içindeki getirilerin, enflasyon dikkate alınmasa bile, bunun yarısı kadar olması beklendiği konusunda uyardı.

148,6 milyar dolarlık varlığın yöneticisi olan Man Group’un Çoklu Varlıklar Çözümleri Başkanı Peter Van Dooijeweert, “60/40 stratejisinin çok fazla getiri potansiyeline görünmemesi yatırımcılar için temel bir sorun” açıklamasında bulundu. Dooijeweert yatırımcıların bu ortamda döviz, emtia gibi yatırımlara ve altyapı ve gayrimenkul gibi reel varlık olarak adlandırılan yatırımlara doğru çeşitlenmesi gerektiğini düşünüyor.

Dooijeweert “Portföyünüzü çeşitlendirmeniz gerektiğini söylemek kolay, ancak uygulanması o kadar kolay değil. Özellikle de emtialar gibi varlık sınıfları canavarca hareket ettiği ve hiç kimsenin ham petrolün sadece iki yıl önce negatif fiyatlarda düştüğünü unutmadığı bir dönemde" ifadelerine yer verdi.

Invesco yatırımcılara 50/30/20 gibi bir portföy dağılımını öneriyor. Bu dağılımda hisse senetlerine %50, tahvillere %30 ve alternatif varlıklara %20 oranda pay ayrılıyor. Invesco Küresel Borsa Stratejisti Kristina Hooper açıklamasında, “Bu yıl yatırımcılara çeşitlendirmenin önemini hatırlatıyor. Uzun vadede sadece hisse senetleri ve tahviller üzerinde var olamazsınız. Bununla birlikte sadece varlık sınıfları arasında değil varlık sınıflarının içinde de portföyünüzü çeşitlendirmeniz gerekiyor” dedi.

Yatırımcılar, onlarca yıldır iyi bir şekilde hizmet eden 60/40 stratejisinin şimdi kırılabileceği gerçeğiyle başa çıkmak zorunda kalsa da bazı yatırımcılar hisse senetleri ve tahvillerin ilk çeyrekte sadece yüzde 5 civarı düşmesi sebebiyle rahat bir nefes aldılar.

Man Group’tan Dooijeweert, “İlk çeyrekte piyasalardaki bütün gelişmelere bakarsanız, bu iyi bir sonuç gibi hissettiriyor. Büyük bir savaş, muazzam bir emtia şoku, fazlasıyla şahin bir merkez bankası politikası, Çin piyasalarının çökmesi ve yeniden toparlanması ve nikel piyasasının kapanması gibi sorunlarımız var. Piyasalardaki tüm bu karmaşaya rağmen o kadar da kötü performans gösterdiğimizi sanmıyorum. Tablo çok daha kötü olabilirdi” açıklamasında bulundu.

Ödüllü borsa uzmanlarından 5 yatırım stratejisi

Alüminyum ve nikel, güçlü dolar ve talep endişeleriyle geriledi

Piyasalarda enflasyon fiyatlamasının yanına bilançoları ekleme hazırlığında

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.