E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaYatırımcılar pandemi yaralarını altınla sarıyor---

Yatırımcılar pandemi yaralarını altınla sarıyor

Yatırımcılar pandemi yaralarını altınla sarıyor
14 Eylül 2020 - 15:00 borsaningundemi.com

Korona virüs krizi bin yıllık yatırım aracına talebi arttırdı. Yatırımcılar güvenli liman arayışında

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Altın bu yıl yatırımların parlayan yıldızı oldu. Pandemi nedeniyle güvenli liman arayan yatırımcılar bin yıllık yatırım aracı altına yöneldi. Bu durumda büyük orandaki parasal genişleme politikalarının, ABD, Japonya, İngiltere ve Euro Bölgesi gibi ülkelerde çığrından çıkmış bir enflasyon endişesi yaratması da etkili oldu. Sonuç olarak 2020’nin ilk yedi ayında, bir önceki yılın aynı dönemindeki 7,8 milyar dolarlık seviyeye kıyasla, menkul kıymetlere 64,2 milyar dolar yatırım aktı. Bu da hammade fiyatları kısa süreliğine negatife döndüğünde, petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen gerçekleşti. Morningstar araştırma şirketinin yöneticisi Ben Johnson, “güvenli limanlara kaçışı başlatan faktörler, gelecekteki potansiyel enflasyonu düşünerek yatırımcıların yaralarını sarmaya çalışmalarına evrildi” dedi. ETFGI’nin kurucu ortağı Deborah Fuhr, “Altın açık bir şekilde geçtiğimiz yıla kıyasla ciddi bir talep görüyor” dedi. “Eğer para basılmaya devam ederse, enflasyon görecek miyiz? Bazıları bunu bir tedbir olarak görüyor.”

Yatırımcıların altına talebinin artması, bu yıl altın fiyatlarında görülen %26’lık artışla açıklanabilir. Zira yatırımcılar daha fazla kazanç elde etmek için bu yatırımı yapmış olabilirler.

Aynı şekilde akışla ortaya çıkan bir başka davranış da borsa yatırım fonlarında görüldü. Borsa yatırım fonları sağlam bir yıl geçirerek, temmuz sonu itibariyle 141 milyar dolarlık girdi gördü. Bu rakam geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 9 milyar dolar daha yüksek gerçekleşti. Ancak her şey bu kadar kolay değildi.  Ben Johnson’a göre 141 milyar dolarlık rakam “daha da etkileyici çünkü yılın başlangıcında gerçekten çok sert bir değişim yaşadık.” “Bazı durumlarda da tahvil fonlarından rekor çıkışlar oldu,” özellikle de şubat ve mart aylarında. Çıkışa yönelik bu telaş, parasal genişlemenin enflasyonu yükseltme potansiyeli ve karantina önlemleri artarken şirket iflaslarındaki olası bir artıştan kaynaklandı. Aynı zamanda değişen tüketici davranışı, perkendeden petrole tüm sektörlerde iş modellerini değiştirdi. Ancak, bu durum “ABD Merkez Bankası şirket tahvili piyasasına müdahale edeceğini açıkladığında” değişti. Johnson, “Diğer alanlardan kaçan çok miktarda para sabit gelirli varlık sınıfına yöneldi ve rekor girdileri ortaya çıkardı” dedi. Johnson’a göre “hisse piyasasına müdahale eden bir merkez bankası olduğunda ve piyasalar desteklendiğinde, bunun fiyatlara etki edeceğini söyleyen yatırımcılar ortaya çıkar” dedi.

Yine de sabit gelirli varlık sınıfına olan bu ilginin bi bölümü daha sıradan etkenlere dayanıyor. Geçtiğimiz yıllardaki güçlü hisse senedi piyasası kazançları, birçok yatırımcının portföylerinin ağırlığının fazla olduğu ve portföylerini yeniden dengelemek istedikleri anlamına geliyordu. Bu yılın ilk döneminde gerçekleşen sert satışlar “insanlara dengeli bir portföye ihtiyaçları olduğunu hatırlattı.” Bir diğer faktör de, sabit gelirli varlık sınıfının büyümüş ve hisse piyasasındaki rakiplerini geride bırakmış olması. Vanguard’dan Mark Fitzgerald, Avrupa piyasalarını göz önünde bulundurarak “insanlar sabit gelirli yatırım varlıklarına daha aşina” dedi. Yatırımcıların sabit gelirli risk eğrisine dahil olmasını sağlayan faktörün rekor seviyede düşen faiz oranları olup olmadığı tartışma konusu. 

Ancak Johnson’a göre, şirket hisseleri ve yüksek getirili borsa yatırım fonları ABD’de en popüler sektörler olarak öne çıktı ve 54 milyar dolarlık yatırım çekti. Kısa vadeli devlet tahvilleri de ilgi çeken yatırım araçları arasındaydı ve “risksiz ve yüksek getiri kovalamayan” bir yatırım yaklaşımına işaret etti.

Her zaman olduğu gibi yatırımcıların pozisyonları risk taşıyor. Altının bir hasılatı yok ve değerlemesi oldukça zor. Bunun da nedeni parasal genişleme kaynaklı sert bir enflasyon endişesiyle alım çılgınlığı yaşanması. Altın aynı zamanda diğer yatırım fonlarına kıyasla çeşitlendirme avantajına da sahip değil. Fitzgerald’a göre “eğer tüm yumurtalarınızı bir sepete koyarsanız şansınız yaver gidebilir ama bunu tavsiye etmiyoruz.” Dahası, bazı altın fonlarının altın külçesinden oluşmadığı ve bir temerrüt takası durumunda teminata bağlanamayabileceği konusunda uyarılar mevcut. Yine de Johnson’a göre, birçok yatırımcı için en büyük risk ne zaman emekli olabilecekleri.” Johnson “hisselerden gelen getiriler, birikimlerini aşağı çekiyorsa, emeklilikteki harcama ihtiyaçlarını karşılamayacaktır” diyerek uyarıda bulundu.

Altın yatırımcıları için önemli uyarı

 

Altının kilogramı 467 bin 800 liraya geriledi

 

ABD Doları altın fiyatlarını etkilemeye devam ediyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)