Yatırımcılar küresel ticaretin darbelerini karşılayacak güçte

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel ekonomi ve küresel ticaret, Kovid ve jeopolitik şoklar nedeniyle yatırımcılar için giderek zorlaşıyor. Ancak anketler, yatırımcıların ABD Çin ilişkinin gerilimli yapısına maruz kalma olasılığını düşürdüklerini ortaya koyuyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, yatırımcılar, küresel ticaretin yeniden düzenlenmesinin dünya ekonomisine zarar vereceğini düşünüyor. Ancak aynı yatırımcılar kendi portföylerinin öne çıkacağından da emin.

Sarsıntıdan para kazanmak

Bloomberg’den Brandon Murry'nin haberine göre, en son Bloomberg Markets Live Pulse anketine katılan 320 katılımcının neredeyse beşte dördü, yaptırımlar, ihracat kontrolleri ve sübvansiyonlar gibi korumacı politikalara doğru son dönemde yaşanan değişimin, şirketlerin tedarik hatlarını daha kısa ve daha güvenli hale getirme isteğine rağmen hükümetlerin rakiplerini devre dışı bırakması nedeniyle ekonomik büyüme açısından risk oluşturduğunu söylüyor.

Ancak yatırımcılar, özellikle ekonomik nedenlerle hizmet faaliyetlerini komşu bir ülkeden tedarik anlamına gelen ‘nearshoring’den ‘yeni küreselleşme’ye kadar çeşitli isimlerle anılan bu sarsıntıdan para kazanma noktasında umutlu. Anket katılımcılarının neredeyse yarısı eğilimin kendi finansal varlıkları için olumlu olduğunu söylerken yalnızca yüzde 21'i etkinin olumsuz olduğunu belirtiyor. Katılımcılar arasında portföy yöneticileri, trader’lar, ekonomistler, perakende yatırımcılar ve diğer Bloomberg News okuyucuları yer alıyor.

Rakip ticaret blokları

Ticaretin büyük çapta yeniden düzenlenmesinin düşünülmesi, o zamanki Başkan Donald Trump yönetimindeki ABD-Çin gerilimleriyle başlamış gözüküyor. Hatırlanacağı üzere, pandeminin ilk günlerinde ülkeler hayati önem taşıyan ihtiyaçları sağlamak için başkalarına bağımlı hale gelmekten endişe ederken bu durumun ivme kazanmıştı. Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı, yerli sanayileri koruma ve tedarik ağlarını çeşitlendirme çabalarına ise aciliyet kattı.

Bütün bunlar, küresel ekonominin rakip ticaret bloklarına bölündüğü yönündeki endişeleri artırdı. Grubun Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala'nın aktardığı Dünya Ticaret Örgütü araştırmasına göre, bu sonuç, dünya GSYİH'sının yüzde 5'ini veya yaklaşık 5 trilyon dolarını buharlaştırabilir.

Okonjo-Iweala, Uluslararası Para Fonu'nun Fas'taki yıllık toplantısında, “Daha fazla korumacılıktan kaçınmamız gerekiyor. Eğer ekonomilerimizin gerçekten ilerlemesini istiyorsak ihtiyacımız olan şey ticaretin serbest akışıdır” şeklinde konuştu.

Yeni yatırım alanları ve Meksika

Şimdilik yatırımcılar yeni kalıplara bahis oynamanın yollarını buluyor. MLIV Pulse'a katılanların yüzde 52'sine göre, döviz piyasalarında gelecek yılın en büyük kazananı Meksika Pezosu olacak. Bu da, Meksika Pezosu’nun Çin Yuanı’nın ve Kore Wonu’nun çok önünde yer alacağı anlamına geliyor. ABD ve Kanada'daki şirketlerin tedarik hatlarını kısaltmak ve Çin'e olan bağımlılıklarını azaltmak istemeleri nedeniyle Meksika bir yatırım dalgası alıyor.

Para yöneticilerinin fark ettiği şey, bu tür değişkenliklerin fırsat getirdiği ve başkentlerde ve şirketlerin yönetim kurullarında serbest ticareti savunan ve uzun süredir benimsenen doktrinlerin tamamen rafa kaldırılmak yerine revize edildiği.

Yatırım şirketi Ninety One'da stratejist olan Sahal Mahtani, “Yatırımcılar, olup bitenin bölgesel hatlarda bir evrim olduğunu anladı. Yatırımcılar, ticaret savaşları, yaptırımlar ve nearshoring fırsatlarından yararlanabildiler” diyor.

Washington Pekin ticaret rekabeti

Dünya çapındaki hükümetler, 2019'dan bu yana ticareti yönetmek için 11.000'den fazla politika uyguladı. Bu önceki on yıla göre keskin bir sıçramaya karşılık geliyor. Global Trade Alert’a göre, bunların yaklaşık beşte dördü, yabancı şirketleri kısıtlamaları anlamında ‘zararlı’ nitelikte kabul ediliyor.

Bunun bir kısmı ABD ve Avrupa'nın Çin’e olan bağımlılığı azaltma ve komşuları arasında tedarikçi bulma çabalarından kaynaklanıyor. Bokeh Capital Partners'ın baş yatırım sorumlusu Kim Forrest, bunun muhtemelen devam edeceğini ve para yöneticilerinin buna giderek daha iyi uyum sağlayacağını söylüyor ve ekliyor: “Bu tür ekonomik dalgalanmalarda yatırımcılar nasıl para kazanıyor? Eski moda yöntem, zorlukları anlayan ve bu değişikliklerden gerçekten yararlanan süreçlere sahip şirketleri araştırıp bulmaktır.”

Trump, Çin'den yapılan 300 milyar dolardan fazla ithalata gümrük vergisi uygulamıştı ve Biden yönetimi de bunları sürdürdü. Washington-Pekin ticaret yarışmasını kimin kazandığı sorulduğunda, MLIV Pulse katılımcılarının neredeyse yüzde 40'ı ABD'nin önde olduğunu söylerken, yüzde 24'ü Çin'in avantajlı olduğu yönünde görüş bildiriyor. Diğerleri ise kendi yazdıkları cevaplarda ticaret savaşlarında herkesin kaybettiğini belirtiyor.

Hisse senedi piyasaları ve başkanlık seçimi

Hisse senedi piyasası etkisine gelince, yatırımcılar gerilimin ABD hisse senetlerini geri planda tutup tutmadığı konusunda neredeyse eşit bir şekilde bölünmüş durumda. Ancak Çin hisse senetleri üzerindeki etki konusunda çok daha net bir görüş hakim. Buna göre, katılımcıların yüzde 81'i oradaki Hisse senetlerinin bundan dolayı zarar gördüğünü söylüyor.

Gelecek yıl ABD'de yapılacak başkanlık seçimleri yeni bir aşamanın habercisi olabilir. Cumhuriyetçilerin önde gelen ismi olan Trump, tüm Amerikan ithalatlarına yüzde 10'luk gümrük vergisi uygulamaya başladı. MLIV Pulse anketi, çoğu yatırımcının bu planın ABD hisse senetleri, hazine tahvilleri ve dolar için kötü olduğunu düşündüğünü gösteriyor.

Biden, müttefiklerini Çin politikasına sadık tutmaya çalışıyor. ABD ve Avrupa Birliği liderleri Cuma günü Washington'da çelik ve alüminyum konusunda bir anlaşma duyurmayı planlıyor. Amaç, aralarındaki farklılıkları çözmek ve Çin'in çelik ithalatına karşı daha birleşik bir duruş sergilemek.

Bir diğer önemli konu ise Çin'in hükümet sübvansiyonlarının yardımıyla giderek hakim olduğu bir pazar olan elektrikli araçlar piyasası. MLIV Pulse katılımcılarına göre, ABD ve AB'nin ticaret engelleri uygulayarak bu eğilimi tersine çevirme çabaları muhtemelen geri tepeceğe benziyor.

Küresel piyasalar artan Jeopolitik risklerle negatif seyrediyor

BofA: Küresel hisse fonlarından 8.2 milyar dolar çıktı

İsrail-Hamas savaşı küresel piyasaları nasıl etkiler?

Küresel ticarette üç yılın en hızlı düşüşü

Küresel ticarete otomotiv dopingi

DTÖ: Savaşa rağmen küresel ticaret dirençli kaldı

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.