E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaYatırımcılar korona virüsün altı ayında ne öğrendi?---

Yatırımcılar korona virüsün altı ayında ne öğrendi?

Yatırımcılar korona virüsün altı ayında ne öğrendi?
21 Eylül 2020 - 17:44 borsaningundemi.com

Korona virüs salgını sürecinde momentumla savaşmak yatırımcıları gereksiz yere yıpratıyor. Fakat finans sektörünün geri dönüşü fırsat anlamına gelebilir

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Dünya Sağlık Örgütü'nün korona virüs salgınını pandemi ilan etmesinden bu yana altı ay geçti. Yatırımcılarınsa hisse senedi satın alması gerekiyor. Financial Times yazarı Michael Mackenzie’ye göre, yatırımcıların değerlendirme yaparken, teknoloji hisseleri ve geri kalan hisseler ya da Wall Street’e karşı tüm dünya gibi karşıtlık içeren terimlerle bakmak yerine kovid-19 sürecinden öğrendiklerini göz önünde bulunması önemli.

Mackenzie yazısında bu süreçten öğrenilecek açık birkaç ana fikrin altını çiziyor: Merkez bankaları ve onların aşırı likidite politikaları ile mücadele etmenin hiçbir anlamı yok. Momentum ticareti savunucuları ya da basit bir şekilde değerlenen hisseleri satın alanlar gerektiği kadar zenginleşti. Bu strateji, güçlü büyüme umutları, sağlam bilançoları ve uzun vadeli tahvilleri olan şirketler söz konusu olduğunda fazlasıyla ödüllendirici hale geldi. Bu tip bir bakış açısı boğa piyasasını desteklemek anlamınaysa gelmiyor. Zira bu stratejideki beklentiler ekonomik iyileşmenin daha kasvetli bir tahminini ve sınırlı bir enflasyon baskısını gösteriyor.

ABD borsalarında satış dalgası büyüyecek mi?



Kovid -19 piyasası aksi bir biçimde uzun vadeli kurumsal tahvillerden uzak duranlara ya da ABD’de veya küresel borsalarda özellikle finans, otelcilik, ulaşım, enerji ve sanayi gibi sektörlerinde ucuz değer hisseleri alanlara hiç de kibar davranmadı.

Büyümede ve enflasyonda toparlanma umuduyla servetlerini arttırmayı hedefleyerek bu gibi varlıklarda yatırım yapanlar bir süre daha beklemek zorunda kalabilirler. ABD Merkez Bankası'nın (FED) son görünümlerine göre en azından 2023’ün sonuna kadar faiz oranlarının dipte kalacağı tahmin ediliyor. Mackenzie’nin ifadelerine göre bu tarihe kadar FED’in çekirdek enflasyonu yüzde 2'ye yükseltmeyi ve işsizliğin yüzde 4'e düşürmeyi hedeflediğini belirtmekte de fayda var. Bu durum da yüksek faiz oranlarının geri dönüşüne ilişkin çıtayı oldukça yükseltiyor.

İyi tarafından bakıldığında ise tüketicilerin ve şirketlerin tampon olarak kullanabilecekleri ve bir noktadan sonra harcayabilecekleri nakit miktarı artıyor. Gayrimenkul piyasası da pandemi sürecinde hareket kazandı. Morgan Stanley Servet Danışmanlığı Birimi Baş Yatırım Sorumlusu Lisa Shalett, ABD’nin son 15 yıldır bu kadar güçlü bir konut piyasası görmediğinin altını çiziyor.

FED ne kadar güçlü?

Yatırımcıların göz önünde bulundurması gereken bir diğer unsur da FED’in piyasayı etkilemekteki gücünün azalıp azalmayacağı. Faiz oranlarının sıfırın altına kadar indiği düşünülünce ekonominin tekrar zarar görmesi halinde daha fazla teşvik için çok sınırlı bir alan kalıyor. Daha iyi bir gelecek beklentilerini beslemek için para politikasının yerini mali politika almış olabilir.

Fakat Shalett’in son on yıla ilişkin enflasyon baskısındaki eksikliğe bakarken önemli bir ayrımın altını çiziyor. Bu da bankalar ve hanehalkı tarafından oluşturulan düşük kaldıraçlamanın bugün olmaması.

Yatırımcıların FED beklentisi boş çıkabilir

Enflasyon endişe oluşturabilir

ABD tahvil-piyasası beklentisi önümüzdeki 30 yıl içindeki enflasyon beklentisi yüzde 1,75 civarında seyrediyor. Ancak yüzde 2'nin üzerinde mütevazı bir değişim bile finans piyasalarında gerçekten yankılanabilir, aşırı değerli teknoloji hisseleri ve uzun vadeli kurumsal tahvillerin sahiplerini sarsabilir. Mackenzie’ye göre piyasadaki “Enflasyon geri döndü” yaygarası yoğunlaşabilir ve yatırımcıların zaten bir miktar endişeli olduğu piyasalarda keskin tepki hamlelerine yol açabilir.

Borsa araştırmaları firması Absolute Strategy Research'ün kurucularından Ian Harnett, birçok müşterinin büyüme hisse senetlerine yönelik ağırlıklı portföyleri neyin altüst edebileceğini sorduğunu söylüyor. Pek çok yatırımcının, gelişmekte olan piyasalara veya emtia üreticilerine artan yatırımlar kadar ekonomik büyüme ve enflasyondaki önemli artıştan da kendilerini korumanın yollarını aradığını sözlerine ekliyor.

İyi haber şu ki, eğer küresel ekonomi 2021 veya sonrasında beklenenden daha hızlı toparlanırsa, borsalarda ciddi fırsatlar görülebilir.

Finans sektöründe fırsat kapıda

Teknoloji hisse senetleri ve finansal hisse senetlerinin değerlemeleri arasındaki fark, neredeyse 20 yıldır en yüksek seviyeye ulaşmış durumda. Bankaların, kötü kredilerdeki artış da dahil olmak üzere pek çok sorunla karşı karşıya olmasına karşın, finans sektörü sermaye açısından 2008 yılına göre çok daha güçlü. Harnett, ucuz fiyatlı banka hisselerinin tarihsel olarak "geçmişte de enflasyon riskleri arttığı durumlarda sermaye yöneticileri için önemli bir koruma sağladığını" söylüyor.

Geri dönüşü öngörmek elbette bir tahmin oyunu. Ancak hiçbir yatırımcı küresel bir sağlık krizi sırasında özgüvenli bir tahmin yürütemez. Ekonomiler, şirketler ve hane halkı Kovid-19 aşısını beklemeye devam ederek hayatlarını buna uydurmaya çalışırken yatırımcılar da aynı şeyi yapmak zorunda.

Şu ana kadar hisse senetleri ve tahviller izlenmesi gereken önemli varlıklar kenara çekilmiş durumda. Fakat Financial Times yazarına göre bu varlıklar uçuşa hazır ve portföylerin kenarında yatırıcılar için fırsat yaratıyorlar.

Avrupa piyasalarındaki düşüşün nedeni banka ve seyahat hisseleri

 

Wall Street yatırımcısı uyardı: İkinci dalga hisseleri vuracak

 

Lagarde: Avrupa Merkez Bankası teşvikleri artırabilir

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)