Yatırımcılar Fed'den farklılık bekliyor

Eylül ayı BofA Merrill Lynch Fon Yöneticisi Araştırması’na göre, Avrupa Merkez Bankası’nın kısa süre önce duyurduğu parasal genişleme politikasının ardından Avrupa’ya dair iyimserlik artarken, FED’in 2015 baharında faiz artırımına gideceği inancının yatırımcılar arasında 
giderek daha da artıyor. 
Avrupa hisse senetlerine dair değerlendirmeler, Ağustos ayındaki olumsuzluğu geride bırakmaya başlamış durumda. Faiz oranlarını sıfıra yaklaştıran kararın ardından varlık yöneticileri Euro bölgesi hisse senetlerine talep arttı. Bölge hisse senetlerine ağırlık veren 
yatırımcıların oranı, geçtiğimiz ayki net yüzde 13 seviyesinden yüzde 18’e yükselmiş durumda. Avrupa aynı zamanda yatırımcıların net yüzde 11’lik kesiminin önümüzdeki 12 ayda ağırlık vermek istedikleri bölge halini aldı. Geçtiğimiz ay yatırımcıların net yüzde 4’ü bölgeye verdikleri ağırlığı azaltmak istediğini bildirmişti. 
Küresel yatırımcılar AMB’nin müdahalelerinin bu kadarla sınırlı kalmayacağına inanıyorlar. Araştırmaya katılan kuruluşların net yüzde 42’si, AMB’nin parasal genişlemeye 2014 sonunda başlayacağına inandığını belirtiyor, geçen ay bu görüşte olan katılımcıların oranı 
yüzde 32 seviyesindeydi. Dahası, parasal genişleme olmayacağını düşünen katılımcıların oranı ise geçtiğimiz ayki yüzde 31 seviyesinden bu ay yüzde 19’a geriledi.
Öte yandan, FED’in parasal sıkılaştırmaya gideceği inancı da giderek artıyor. Son dokuz yılda yapılacak ilk faiz artırımının 2015’in ikinci çeyreğinde gerçekleşeceğini düşünen yatırımcıların oranı geçtiğimiz ayki yüzde 38 seviyesinden yüzde 48’e yükseldi. Aynı 
şekilde, ABD dolarının euro ve yen karşısında değer kazanacağına inanan katılımcıların oranı ise, yüzde 86 gibi rekor bir seviyede.
BofA Merrill Lynch Küresel Araştırma Yatırım Baş Stratejisti Michael Hartnett’in konuya ilişkin değerlendirmesi şöyle: “Bu ayki araştırmanın sonuçları, ABD ve Avrupa Merkez Bankası arasında mutabakat devrinin kapandığını gösteriyor. 2006 yılından beri gerçekleşecek ilk faiz artırımı yaklaşırken ABD dolar piyasasında yükselme beklentisi ve tahvillerden çıkış göreceğiz.” Avrupa Hisse Senedi ve Kantitatif Stratejisti Manish Kabra ise, “AMB’nin attığı 
adımlar yatırımcılar tarafından sıcak karşılansa da, bölge henüz büyümeye dair yeterli umut verebilmiş değil. Politika değişikliklerinin büyümeye dönüşmesi zaman alacağı gibi, bu büyümenin gerçekleşeceği de garanti değil,” değerlendirmesinde bulundu.

Yatırımcılar büyüme trendinin geri dönmesini umuyorlar

Ortalama nakit seviyeleri azalmakta olsa da, Eylül ayı araştırması yatırımcıların bu konuda henüz ilerleme kaydedemediklerini gösteriyor. Portföylerdeki nakit oranı geçtiğimiz ayki yüzde 5,1 seviyesinden yeniden Haziran ayı ortalaması olan 4,6 ya gerilemiş durumda, ancak bu durum yatırımcıların risk iştahlarının da eski seviyesine geldiği anlamına gelmiyor. Nakde ağırlık veren varlık yöneticilerinin oranı Ağustos ayında net yüzde 24 seviyesindeyken, bu ay da net yüzde 22 olarak gerçekleşti.
Varlık tahsislerinde hisse senetlerinin ağırlığı ise artış gösterdi ve geçtiğimiz aydan bu yana 3 puan yükselerek yüzde 47 seviyesine ulaştı. Portföylerinde tahvillerin ağırlığını azaltan 
varlık yöneticilerinin oranı da 2 puan gerileyerek net yüzde 60’a indi. Sektörler arasındaki hareketlilik sınırlı ölçüde gerçekleşirken, artı yönde en büyük değişim Malzeme ve Enerji sektörlerinde yaşandı.
Bu hareketsizlik, ekonomideki durağan görünümün bir yansıması olabilir. Küresel araştırmaya katılanların net yüzde 54’ü, küresel ekonominin önümüzdeki yıl güçleneceğine inanıyor. Şirket karlılıklarına dair tahminler de benzer bir tablo çiziyor. Önümüzdeki 
yıl karlılıkların artacağına inananların oranı geçtiğimiz aydan bu yana 2 puan düşüşle net yüzde 37 seviyesine ulaşmış durumda.
Yatırımcılar, şirketlerin sermaye kullanımına dair endişelerini dile getiriyorlar. Şirketlerin sermaye harcamalarını arttırmasını isteyen yatırımcıların oranı 6 puanlık bir düşüşle net yüzde 56’ya geriledi. Şirketlerin eldeki nakdi hissedarlarına dağıtmasını isteyen 
yatırımcıların oranı ise giderek artıyor. 
 
İskoçya’nın bağımsızlığı fikri Birleşik Krallık hisse senetlerini zor duruma soktu

İskoçya’nın bağımsızlığına dair yapılan anketler olası bir referandumun çok sıcak geçeceğini gösterirken, Birleşik Krallık hisse senetlerine dair olumsuz görünüm de artıyor. Birleşik Krallık bu ay da yatırımcılar nezdinde dünyanın en az tercih edilen bölgesi konumunu korudu. Araştırmaya katılanların net yüzde 16’lık kesimi, portföylerinde Birleşik Krallık hisse senetlerinin ağırlığını azaltmış durumda.
İleriye yönelik değerlendirmelerde de Birleşik Krallık’ın küresel yatırımcıların önümüzdeki 12 ayda ağırlığını en çok azaltmak istedikleri bölge olduğu görülüyor. Bu görüşte olan yatırımcıların oranı net yüzde 14 seviyesinde. Aynı zamanda Birleşik Krallık’ın şirket karlılıkları yönünden de en olumsuz görünüme sahip olduğunu düşünen yatırımcıların oranı Ağustos ayındaki net yüzde 12 seviyesinden net yüzde 20’ye yükselmiş durumda. Yatırımcıların sterlinin değerine yönelik görüşlerinde ise kayda değer bir değişiklik 
henüz yok. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.