E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemYatırımcılar ABD seçimleri öncesi risk almıyor---

Yatırımcılar ABD seçimleri öncesi risk almıyor

Yatırımcılar ABD seçimleri öncesi risk almıyor
22 Ekim 2020 - 16:40 borsaningundemi.com

2016 seçimlerinin şaşırtıcı sonuçlarının hatırası yatırımcıların büyük hamleler yapmasına engel oluyor

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel piyasaların seyrini değiştirebilecek olan ABD başkanlık seçimlerinin tarihi yaklaşırken, bazı yatırımcılar sonuçlarla ilgili tuhaf bir strateji geliştirdi. Hiçbir şey yapmamayı planlıyorlar. Anketler 3 Kasımda açık bir demokrat zaferine işaret ediyor ve bu zaferin sonucunda mecliste de çoğunluk demokratların olacak. Bu sonuç enerji ve sağlık hizmetleri sektörlerinde değişim getirebilir ve borsaların ve tahvil piyasalarının yönünü değiştirebilir. Ancak birçok yatırımcı, 2016 yılında gerçekleşen seçimlerde Donald Trump’ın zaferini tahmin edememiş olmanın dikkatliliğini taşıyor. 2016 seçimlerinin sonucunda Donald Trump şaşırtıcı bir şekilde ABD Başkanı olmuş ve bir gecede piyasalar sarsılmıştı. Uzun vadedeyse, Trump yönetiminin kurumlar vergisi kesintilerinin de etkisiyle ralli görülmüştü.

Aynı yılın erken dönemlerinde Brexit referandumunun bir gece öncesinde, sterlinin yükselişi ve ardından gelen tarihi düşüş de yatırımcıların risk almadan sonucu beklemeyi tercih etmelerine neden oldu. Amundi’nin Baş Yatırım Uzmanı Vincent Mortier, “bir fon yöneticisiyiz. Eşkıya ya da kumarbaz değiliz” dedi. Açıklamasının devamında “oldukça spekülatif olan kısa vadeli bir işlem yapmak istemiyoruz. Bu kulağa çok cesurca gelmeyebilir ama bir karar vermemek de bir karardır” ifadesini kullandı.

Mortier, bir galip seçip, sonucunu tahmin etmektense, tarafsız kalmayı tercih ediyor. Şirket portföy yöneticilerine, tartışmalı bir sonuçtan, açık bir demokrat zaferine birçok sonuca hazırlıklı olmalarını söylüyor. Bunun sonucundaysa, bazı hisselerin satışlarında hangi fiyatta ucuz görüneceğine karar vermeye çalışılıyor. Mortier, “amacımız dram yaşamamak” dedi. Bu yaklaşım yalnızca fon yöneticileri tarafından benimsenmiyor. Bazı kısa vadeli yatırımcılar da alışılmadık şekilde dikkatli.

JPMorgan Asset Management’tan Karim Leguel, “birçok serbest fon yöneticisi ABD seçimleri gibi, ikili zıtlık üzerine kurulu durumlarda yatırım yapmamaya çalışıyor” dedi ve yöneticilerin bunun yerine herhangi bir sonuçta da iyi performans gösterecek olan hisselere yöneldiğini söyledi. Bunun sonucunda, fon yöneticileri müşterilerine ya da patronlarına neden büyük kayıplar yaşandığını ya da neden büyük karlar elde edildiğini açıklamak zorunda kalmak istemiyor. William Blair’da bir makro fon yöneten Tom Clarke, “seçim sonuçlarını tahmin etmeye çalışarak işlem yapmıyoruz. Çok fazla risk almadık” dedi.

Tahvil, para birimi ve hisse alım satımı gerçekleştiren makro fon yöneticileri, portföylerini, seçimler yaklaşırken risklerini düşürmek adına çeşitlendirdi. Hisse senedi piyasasıysa, tüm tahminlerini geri çekti. Lyxor Asset Management’ın Baş Müşteri Danışmanı Nathanael Benzaken, “iki seçenekli bir sonuçta bir strateji oluşturmak oldukça zor” dedi. İsviçre yatırım şirketi Unigestion’ın Başkanı Fiona Frick, şirketinin riskleri satım opsiyonları alarak dengelediğini söyledi. Frick’in şirketi aynı zamanda, piyasaların yukarı yönlü hareket etmesi halinde getiri sağlayacak olan hisselerde vadeli işlemler yapıyor.

Seçim sürecinde bilgi sahibi olmak için özel olarak anket yaptırmak bile, tehlikelerle dolu. Bazı serbest fon yöneticileri bu stratejiyi Brexit referandumu öncesi kullanmıştı. Üst düzey bir serbest fon yöneticisi, Financial Times’a yaptığı açıklamada, böyle bir stratejiyi bir daha kullanmayacaklarını söyledi. Açıklamada “içerden bilgi aldığımız hissine kapıldık, bu bize rahatlama sağladı ve tamamen yanıldık” dedi.

ABD seçimleriyle ilgili yatırımcıların düşünceleri son dönemde dikkat çekici bir şekilde değişti. Genelde demokratların zaferi, kurumsal karlara darbe vuran ve hisse fiyatlarını düşüren yüksek vergilerle ilişkilendirilirdi. Bu yerleşmiş fikir son dönemdeki örneklere rağmen kabul görmeye devam ediyor. Ancak 2008 yılında Demokrat aday Barack Obama’nın seçilmesinden bugüne kadar S&P 500 endeksi iki katından fazla değerlendi.

2020 yılında, bir demokrat zaferi boğa piyasacılarının en problemli gördüğü sonuç değil. Bunun yerine, Trump’ın yenilgiyi kabullenmediği ve gücünden vazgeçmek istemediği tartışmalı bir sonuç çok daha yıkıcı olabilir. Daha yüksek miktarlarda ekonomik teşvik getirebilecek olan demokrat zaferi ise, analistlere göre hisse piyasası için en tercih edilen sonuç. Küresel çapta ‘güvenli liman’ olarak görülen ABD devlet tahvilleri de genelde stres dönemlerinde iyi performans gösteriyor. Ancak bu borçların getirileri halihazırda oldukça düşük çünkü ABD Merkez Bankası, faiz oranlarını Mart ayında korona virüs krizinin zirve noktasında sıfıra yakın bir seviyeye indirdi. Bunun sonucunda tahvillerin ralli yapacağı bir alan kalmadı.

Yatırımcıların teknoloji hisselerinden uzaklaşma zamanı

 

Tahvil piyasası faizlerde yükseliş beklentisiyle canlandı

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)