E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemYargıtay kalçaya dokunmaya 'babacan tavır' dedi---

Yargıtay kalçaya dokunmaya 'babacan tavır' dedi

Yargıtay kalçaya dokunmaya 'babacan tavır' dedi
05 Temmuz 2020 - 12:03 borsaningundemi.com

Bursa'da bir kamu kurumunun müdürü, emri altında çalışan kadın memurun kalçasına dokundu. Yargıya taşınan konuda Ağır Ceza Mahkemesi 'cinsel saldırı' dedi. Temyizde Yargıtay, 'Müdür babacan tavır sergilemiştir' diyerek kararı bozdu.

Bursa'da bir kamu kurumunun müdürü iddiaya göre odasına çağırdığı bayan memura, "Maşallah, çok güzelsin, fıstık gibisin" diyerek kalçasını elledi. Gözyaşlarına boğulan genç memur, olayı önce arkadaşlarına anlattı, sonra yargıya taşıdı.

Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 'basit cinsel saldırı' davasında kurum müdürü mahkumiyete çarptırıldı. Sanık müdür, kararı temyiz etti. Yargıtay 14. Ceza Dairesi, kalçaya elleme yoluyla gerçekleştirildiği iddia edilen cinsel saldırı olayında müdürün babacan tavırla hareket edip etmediğinin yeterince araştırılmadığına dikkat çekti. Kararda şöyle denildi:

"Olayın intikal şekli ve zamanı, tarafsız tanık K3’nin iş yerinde gördüğü sanığın babacan bir tavırla hareket ettiğine dair ifadesi ortadadır. Diğer tanık beyanları, CD içeriği ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanığın aynı yerde birlikte çalıştığı mağdurenin vücuduna dokunması şeklindeki eyleminin cinsel amaçla gerçekleştirildiği hususunun şüphede kaldığı ve mevcut haliyle cezalandırılmasına yeter başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından, müsnet suçtan beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır. Sanık avukatının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bozulmasına oy çokluğu ile karar verildi."

"ARADA HUSUMET YOK, CİNSEL SALDIRI GERÇEKLEŞMİŞTİR"

Karara şerh koyarak karşı oy kullanan Yargıtay 14. Ceza Dairesi üyesi ise, manifesto niteliğinde ifadeler kullandı. Mahkeme kararının onaylanması gerektiğinde görüş belirten üye, "Ceza yargılamasının esas amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Bu bakımdan hakim davayı muhakeme kuralları gereğince huzurunda görecek, olayı ilk günkü haline götürecek bu konuda yüz yüzelik ilkeleri gereğince sanık ile mağduru dinleyecek ve gözlemleyecek, elde ettiği delillerle vicdani kanaati ile hüküm kuracaktır. Delil tüm davalarda hükme ulaştıracak kurucu unsurdur. Bu bakımdan en hassas suçlar cinsel istismar ve cinsel saldırı suçlarıdır. Bu suçlarda mağdur ile sanık arasında geçen eylem genellikle yapısı gereği tanık olmadan ve bariz delil bırakılmadan işlenen suçlardır. Bu açıdan Yargıtayca davanın temelini oluşturan delillerden en önemlileri, mağdur beyanı, doktor raporları, psikolojik inceleme evrakları, sanık ve mağdurun bulundukları çevre, aralarındaki yakınlık ve husumet incelemeleri olarak kabul edilmiştir. Öte yandan tanıdık kişiler (akraba, komşu, öğretmen, iş arkadaşı, amir v.b) tarafından gerçekleştirilen cinsel istismar ve saldırı vakalarında mağdurların bu kişilerle olan geçmiş ilişkileri, yakınlık düzeyleri olay öncesi ilişkilenme biçimleri ve daha sonra mağdur ile aynı çevrede kalmaya devam etmeleri sebebiyle ivedi biçimde şikayette bulunmamaları mağdurun aleyhine yorumlanmamalıdır. Çünkü bu kişiler hakkında yasal müracaatta bulunma konusunda tereddüt yaşadıkları ve yabancı failler konusunda gösterdikleri kararlılıkları kimi zaman gösteremedikleri bilinen bir gerçeklik olarak kabul edilmiştir. Sanığın bir kamu kurumu şubesinde müdür, katılanın da aynı şubede memur olarak çalıştıkları, o sebeple sürekli bir araya geldikleri, katılanın iddiasına göre sanığın zaman zaman 'Maşallah, çok güzelsin, fıstık gibisin' şeklinde kendisine laf attığı, olayın olduğu gün iş yeri kapısında karşılaştıkları sırada sanığın katılanın kalçasını ellediği ve katılanın karşı çıkması üzerine sanığın 'Sen benim kızım gibisin' diyerek olayı geçiştirmeye çalıştığı ancak bu olay sonrası katılanın ağlamaya başladığı ve olayı diğer arkadaşlarına anlattığı ortadadır. Son olayın oluş şeklinin dinlenen tanıklara mağdur tarafından hemen aktarıldığı, tanıklar K6, K5 ve K4 tarafından benzer şekilde doğrulandığı gibi o sırada şifre almak için şubede bulunduğu anlaşılan tanık K3'ın da olayı doğruladığı anlaşılmakla katılanın sanığı suçlaması için aralarında başkaca geçmişe dayalı bir husumetin bulunmaması da dikkate alındığında, sanığın olay günü katılana yönelik sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu işlediği sabit olduğundan mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir" ifadelerini kullandı.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (13)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Bir yorum05 Temmuz 2020 16:20

    O halde kısasa kısas hem senin kızına hem de müdürün kızına bir dokunsunlar!  

  • Şenol05 Temmuz 2020 23:36

    Aynen bakalım karısı ve kızına aynısı yapılsa neder bizim hakim ve savcıların büyük bir kısmı adalet terazisini kendi nefsani arzularına göre hükmediyor amma bunun birde hakkı divanı var o cüppenin ateş olup kendilerini yakıp kavurduğunu bir bilseler

  • Nedim05 Temmuz 2020 16:09

    Bu yargı bağımsız olmamalı!  Bunların hadsizliği  yüzsüzlüğü  kamu vicdanını yaralamıştır.  Bunların vicdanı zengin ve güçlülerin  vidanjörü  haline gelmiş.  Yüksek yargı denen cübbeli baykuş avanesi   halkı vicdanı ile adeta alay etmektedir.  Cehennem sizler için var zaten sizin şüphe içinde olduğunuz bizim de emin olduğumuz  sonsuz azap!   Anladınız mı?

  • Siyasi05 Temmuz 2020 23:47

    Kamu kurumu müdürü sence hangi partidendir ? Cevap belli ise yargı kimin yargısı diye sor ardından

  • muck05 Temmuz 2020 15:59

    Onun bunun, namusuna el uzatacak, temas yapacak. ki temas varmış ki yaklaşım " babacan" deniliyor.  Temas = babacan sevgisi .... Bana, biri desin  18 yaşından büyük kızım var, kalçasına el şaplatıp seviyorum ... ? Var mı böyle bildiğiniz biri ? Ya, hadi survivarda takım ol.. voleybolda antremana çıkan hoca ol, farklı meslekten biri ol, orada babacan ol hadı, ama kamu kurumunda, kamu binasında, neyin sevinç göstergesi bu ? neyin kutlaması ? memurlar arasında nasıl bir ilişki bu ?  

  • Mucise Reis ;)05 Temmuz 2020 15:56

    Dokundusa ceza olmaz.... dokunursa ceza yok.... Ama, facebookdan, yada twetterdan "dokunuyorum, dokunur gibi yaparım vb. " yazarsa, o zaman göz altına alınıp, hapis yatar. Burası muz cumhuriyeti değil, hukuk devletinde yaşıyoruz....

  • Ahmet çok 05 Temmuz 2020 15:36

    Onların kızlarınızda başına böylesi Babacan tavırlar gelir İnşaALLH

  • pazarci05 Temmuz 2020 14:53

    En guzel Adalet Allah,in/Kuran,in Adaleti.

  • celal05 Temmuz 2020 14:38

    tüm yargı mensupları, tekrar mesleki eğitime alınmalı

  • sahin kuş05 Temmuz 2020 13:34

    babalar kocaman kızlarının kalçalarına ekleyerek, fıstık gibisin diyerek mi sever, burada amiri kurtarma gayreti var

  • recep05 Temmuz 2020 13:30

    Hiç bir şerefli baba yetişkin kızının kalçasına babasıyım diye dokunmaz. Malesef bu karar TÜRK töre ve adetlerine uygun değil.Karşı oy veren hakim hariç diğer üye fertlerini Allah CC adaletine havaleden başka yaptığım tek şey bu karara karşı yaptığım yorumdur.

  • erhan05 Temmuz 2020 13:23

    böyle adalet olmaz olsun. ne günlere kaldık. yazıklar olsun. 

  • Babalar Önde gider05 Temmuz 2020 13:00

    Şimdi kararı verenlerin eşine kızına veya aileden birisine babacan tavır ile kalça dokunması yapılsa aynı tavırı sergileyecekler demek ki.