Yardeni: Banka krizi borsaları zirveye taşıyacak

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD'nin bir resesyondan kurtulabileceğine dair umutlar mart ayının başlarında iki Amerikan bankasının iflas etmesiyle birlikte suya düşmüş gibi gözüküyordu. Zira 2008'den bu yana ABD’nin gördüğü en büyük banka krizi ekonomiye ilişkin beklentileri düşürmüştü. Ancak finansal sistem en azından şimdilik sağlam kalabildi. Uzun vadede ise iflas eden bankaların sebep olduğu travmanın ekonomik büyümeye geri dönmesi borsalardaki yükselişleri dahi destekleyebilir.

New York Borsası’nda S&P 500 Endeksi geçtiğimiz yıldan bu yana ayı piyasası bölgesinde sıkışıp kaldı. ABD Merkez Bankası’nın ülkede yükselen enflasyonla mücadele etmek için gerçekleştirdiği dokuz faiz artırımı ve son bankacılık krizi endeksin performansına ket vurdu.

Fortune’un haberine Yardeni Research’ün başkanı ve tecrübeli bir yatırım stratejisti olan Ed Yardeni Silicon Valley Bank ve Signature Bank’in iflası sonrası FED’in faiz artırımlarını bu ay durdurabileceğini belirtiyor. Yardeni faiz artışının durmasıyla birlikte S&P 500 Endeksi’nde yıl sonuna kadar %14’lük bir ralli bekliyor.

Borsa uzmanı açıklamasında, “Yaşadığımız bankacılık krizi hem FED hem de FDIC (ABD’nin TMSF’si) tarafından iyi bir şekilde kontrol edilecek. Aynı zmanda FED’in faiz artışlarından daha da uzaklaştıracağını düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.

Yardeni’ye göre FED’in faiz artışlarını şu anda durdurması halinde S&P 500 Endeksi yıl sonu itibariyle 4.600 puana ulaşabilir. Endeks perşembe günü 4050 puandan kapanmıştı.

FED’in geçen yıl faizleri sıfıra yakın bir seviyeden agresif bir şekilde yükseltmesi SVB’nin çöküşünde önemli bir rol oynamıştı. SVB klasik bir mevduat kaçışına maruz kalmadan önce likidite kriziyle karşılaşmıştı. Yüksek faiz oranları banka müşterilerinin çoğunu, özellikle de teknoloji girimlerini ve risk sermayedarlarını olumsuz yönde etkilemişti. Faiz artışları nedeniyle müşteriler sermayeye erişmekte her zamankinden daha fazla zorlanmıştı.

Borsagundem.com'un derlediği bilgilere göre, FED 22 Mart’taki para politikası toplantısında faiz artışlarına ara verme çağrısı yapan yatırımcılara meydan okudu. Ancak FED yine de faiz artışı döngüsüne başladığı bir yıl öncesinden bu yana en düşük faiz artışını gerçekleştirdi. Merkez bankası yöneticileri geçen hafta bunun mevcut döngüdeki son faiz artışı olmayacağının sinyalini verdi. Ancak FED’in son faiz artışı yaklaşıyor olabilir.

Yardeni konuyla ilgili açıklamasında, “FED’in faizleri indireceğini öngörmüyorum. Ancak bana kalırsa yeterince kısıtlayıcı bir seviyedeler ve bu noktada daha fazla faiz artırmak zorunda değiller” dedi.

FED bankacılık krizinin ve ekonomi yönetiminden gelen sert eleştirilerin arkasından faiz artışını yavaşlatmaya istekli olduğunun sinyallerini veriyor. ABD Merkez Bankası mart ayında bankacılık krizi öncesinde öngörülenden daha düşük bir faiz artışı gerçekleştirdi. FED yönetiminin bu yıl gerçekleştireceği faiz artışı sayısı da aynı şekilde azalabilir. FED yöneticilerinin büyük çoğunluğu 2023 yılında bir faiz artışı daha planlıyor. Ancak geçtiğimiz ay analistler üç faiz artışının daha gerçekleşeceğini öngörüyordu.

Yardeni’nin bankacılık krizinin ekonomiyi sakinleştirmeye yardımcı olacağı yönündeki görüşlerine diğer bazı analistler de katılıyor. Aslına bakılırsa söz konusu kriz FED’in faiz artırımları yoluyla yapmaya çalıştığı işi kotarabilir. Zira banka iflasları sırasında hayatta kalan bankalar kredi verme konusunda daha dikkatli hale gelecektir. Geçen hafta, FED Başkanı Jerome Powell, krizin ekonomik aktiviteyi baskılayabilecek ve dolaylı olarak enflasyonun düşürülmesine yardımcı olabilecek "daha sıkı kredi koşulları" yaratabileceğini söylemişti.

Goldman Sachs Baş Ekonomisti Jan Hatzius liderliğindeki strateji ekibine göre yavaşlayan ekonomik aktivite tam olarak FED’in istediği şey olan merkez bankasının enflasyonu düşürme çabalarına yardımcı olabilir. Hatzus ve ekibi hafta içerisinde paylaştıkları araştırma notunda ‘sınırlandırılan kredilerin ekonomide ters rüzgarlar olduğunu kanıtlayacağı’ düşüncesine yer verildi. Strateji ekibine göre bu durum FED’in ekonomiyi yavaşlatma çabalarına yardımcı olacak ancak bu “ekonomiyi bir resesyonun içerisine iten bir kasırga” olmayacak.

Ancak bankanın kredi vermeyi aşırı derecede azaltması ekonomiyi resesyona sürüklenmesi riski de ortaya çıkabilir. AXA Yatırım Yöneticileri Baş Ekonomisti Gilles Moec konuyla ilgili açıklamasında kredilerdeki “ani bir duraklamanın” ekonomi için “büyük bir riske” neden olabileceğini söyledi. Krediler sadece bir miktar yavaşlasa bile Moec’e göre küçük işletmeler gibi nakit rezervlerden yoksun daha savunmasız konumdaki şirketler daha büyük bir darbeyle karşılaşacak.

Tüm bunlar küçük bankalardaki krizin büyük bankalara sıçrayıp sıçramamasına bağlı. Ancak Hatzius büyük bankaların “küçük bankalara göre daha yüksek sermaye ve likidite standartları” sayesinde kredi vermeye devam edebileceğini söyledi.

Yardeni ayrıca hisse senetlerinin ve ekonominin şimdiye kadar yüksek faiz oranlarının ve yok olan sermayenin etkilerine direnebildiğine dikkat çekti. Borsa uzmanı bu durumun kredilerdeki daralmaya rağmen ekonominin hayatta kalabileceğine dair bir işaret olduğunu öne sürdü:

“Ekonomide kapsamlı bir kredi sıkışması gördüğümüze inanmıyorum. Bana kalırsa balonun ekonomiyi aşağıya çekmeden söndüğünü halihazırda gördük.”

Michael Burry hatasını kabul etti

Küresel piyasaları altüst edecek batık banka uyarısı

S&P500’de yeni yön arayışı sürüyor

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.