E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaEmlakYabancıya konut satışı, ihracattan karlı---

Yabancıya konut satışı, ihracattan karlı

Yabancıya konut satışı, ihracattan karlı
12 Şubat 2012 - 07:19 borsagundem.com

Sinpaş, her yıl ürettiği binlerce konut kadar İstanbul Sarayları gibi tematik projeleri ile tanınır...

Bu yapıyı kuran ve uzun yıllardır yöneten isim Avni Çelik ise genellikle geri planda olmayı tercih eder. 68 kuşağının temsilcilerinden Çelik, bu söyleşide hem kendi değişimini hem Türkiye’nin değişimini anlatırken, emlaktaki gelişmeleri de yorumladı. Mesela, bugünlerde esneklik getirilmesi beklenen yabancıya konut satışını en kârlı ihracat modeli olarak göstermesi gibi
MESLEK
Benim mimarim
TARİHTEN?YENİ?TARZ
Klasiğin mistik bir güzelliği var. Modern mimaride de güzel şeyler yapılıyor. Mühim olan, tarihten eklektik ve taklit olmayacak yeni bir tarz çıkarabilmek.
Benim mimarım
YENİ?SÜLEYMANİYE?YOK...
Yıllar önce bize bir mimar hanımefendi katıldı. Çok yetenekliydi. Kendi işini kurmasını istedik. 115 kişilik kadrosuyla 16 yıldır sadece bize çalışıyor. Bana göre en iyi mimar odur. Tüm unsurları, dünyanın en iyi kareografı gibi projeye aktarır.
Ayriyeten, iyi mimar, iyi developer (geliştirici) ile muhteşem eser çıkartır. Yeni bir Süleymaniye yapılamadı. Sinan, Sinan’dır ama, Kanuni gibi bir developer gelmemiştir.
Hayran olduğum yapı
SİNAN NEDİR ACABA?
Mimar Sinan’ı iyi incelemek lazım. Sadeliği, dinginliği, strüktürü, coğrafya ile barışıklığı hala aşılamadı. Bugün Friendensreich Hundertwasser Viyana için değerse, acaba Sinan, dünya için nedir? Yaşayan beş en iyi mimardan biri olan Michael Greeks, bizi, New Jersey’deki evinde ağırladığında kütüphanesinden mavi bir kitap çıkarıp ‘Onunla ne kadar iftihar etseniz azdır’ demişti. Sinan’dı kastettiği.
Olmazsa olmaz
EKSİKSE SIKILIRIM
Ekibimde inovasyon eksik olunca canım çok sıkılır. İyisi yapılırsa daha iyisini, o yapılırsa mükemmeli isterim.
İşyerinde şeytanın avukatı
BENİ?KORKUTUR...
Dediğimin yapılmasından korkarım. Toplantılarda ‘Ben dediğim için yapmayın’ derim önce. İnovasyon çok sesten çıkar. Bir gün bir projeye muhalefet ettim. Yöneticilerden bir tanesi, ‘Biz inanıyoruz, müsaade eder misiniz’ dedi. Çok da başarılı oldu.
Bundan sonra
İRAN TEKLİFİ
Bugünlerde çok teklif alıyoruz. Mesela, geçenlerde İran Bayındırlık Bakanlığı’ndan ‘İran’da bir Sinpaş projesi görmek istiyoruz’ teklifi aldık. Belarus ve Cezayir’den teklif var. Müzakere halindeyiz. Ankara’da üç yeni projeye başlıyoruz.
İşbirlikleri...
KATARLI?ORTAKLAR
Katar’ın en önemli gayrimenkul şirketlerinden Barva ile Zeytinburnu’ndaki Ottomare projemize devam ediyoruz. Ayrıca, yine Katarlı Diar ile de Ataköy’deki projemizi yapacağız. Ülker ile ortaklığımız da uyumlu şekilde sürüyor. Bir de Gaziantep’teki Antepia projemizde ortağımız Paralel İnşaat var.
Ataköy’deki arazi
O?YAKANIN EN DEĞERLİSİ
Ataköy’deki 124 bin 980 metrekarelik arsada Diar ile ortağız. Dört proje çalıştık, şu anda beşincisi. Öyle bir proje çıktı ki ortaya Anadolu yakasının en güzeli ve değerlisi olacak. Bu kadar değerli bir yerde AVM’ye yer vermedik, içinde konutlar, rezidanslar ve otel olacak.
İYİ Kİ BU KARARI ALMIŞIM: Her kararım için bunu söyleyebilirim.
KEŞKE YAPMASAYDIM: Düşünüyorum, ama bulamıyorum.
EN ÖNEMLİ TECRÜBEM: Mühendislik.
EN ÖNEMLİ SERMAYEM: Dosdoğru olmak.
TEK ŞEYE İZNİM OLSA: İyilik yapardım.
SON İŞİNİZ DESELER: Sinpaş’ı yeniden kurardım.
BİR GÜN MUTLAKA: Böyle bir şeye başladık. Burslarla başarılı öğrencilerin yanında olacağız.
KEŞFETMEK İSTEDİĞİM ŞEY: Güney Kutbu.
İZ BIRAKAN SEYAHATİM: Bosphorus City’nin projesi için büyük bir arayıştaydık. Sonunda babası Hitler’in bakanlarından olan ve onunla aynı ismi taşıyan Albert Speer ile çalışmaya karar verdik. Bir akşam beni Frankfurt’ta nehrin kenarında yemeğe götürdü. Nehrin akışı projenin konsepti için ilham verdi.
PAZAR: Saat 11’de telefon çalar. Karşıdaki
35 yıllık arkadaşım Faruk Sokal’dır. 1 saat konuşuruz. 1 saat de spor yaparım.
STRES:Olmazsa heyecanınız yok olur.
SPOR: Yüzerim. Evimde bir spor salonum var. Ama, çok takıntı haline getirmem sporu..
ŞEHRİM: Tartışmasız İstanbul.
MÜZİĞİM:
Evlendiğim gün Rodrigo’nun gitar konçertosu çalıyordu. Elimde onun değişik yorumları vardır.
SON KİTABIM: Pek katılmasam da Sevan Nişanyan’ın Yanlış Cumhuriyet’i
SON FİLMİM: Beş yıldır sinema salonlarına gidemedim. Evimde en son Kusursuz Fırtına’yı izledim.
MESLEĞİM: İyi ki bir mühendisim.
BU MESLEĞİ YAPMASAM: Yine bu mesleği yapardım.
GÖZBEBEĞİM PROJE: Hep en son projem.
EMEKLİLİK PLANIM: Örfümüz, ‘ölmeden evvel ölün’ der. 2016’nın sonunda çekileceğim. Yapacağım çok şey var. Tecrübelerimi yazacağım. Bahçeşehir Üniversitesi’nde ders vermeye başlıyorum.
TÜRKİYE
Türkiye’nin en önemli sorunu
CARİ AÇIK MI, TÜRKİYE ÇARESİZDİ
Büyük bir ülkeyiz, sorunlarımız da olacak. Mesela, işsizlik. İlacı yatırım. Ancak Türkiye, yatırıma kaynak olacak kadar tasarruf etmiyor. Bu durumda dışarıdan yatırım gerek. Eski yıllarda durum kötüydü. Fakat, 10 yıldır yatırım çekebilecek duruma ulaştık. Yalnız Ortadoğu ne denli enteresansa Uzakdoğu da öyle olmalı. Avrupa’yı ihmal etmiyorsak ABD’yi ve Rusya’yı da etmemeliyiz.
Şimdi, ‘cari açık’ diyorlar ya, bir dönemm çaresizlikle karşı karşıyaydı Türkiye. 1980’e girerken sadece 1.9 milyar dolar ihracatımız vardı. Petrol faturamız bile 3.4 milyar dolardı. Çünkü, ekonomi dışa kapalıydı. Şimdi dünyanın en uzak köşelerinde bile Türk yatırımcı var. Duvarlar kaldırılınca Türk yatırımcısı dünyada koşmaya başladı.
Yabancıya konut satışı
HEP?BERABER YABANCIYA?KARŞIYDIK
Türkiye’ye uzun yıllar uzaktan kumandalı araçlar giremedi. Çünkü, telsiz yayınları yasağı vardı. Uzaktan kumandalı alet getiren 6 aydan 12 yıla kadar yargılanabilirdi. Birileri telsizle örgütler kuracak ve bunlar da âli devleti yıkacaktı. Bu fobilerle birçok gelişme durduruldu. Bakın ordumuza... Bütün dünyada ABD’de dahil, ordu, sınır dışında korur ülkeyi. Türkiye’de iç tehdit esasına göre örgütlenmiş. Ama, artık anlayış da değişiyor ordu da...
Ne yazık ki hep beraber yabancı sermayeye karşı çıktık. Ve geciktik. Yok, ’10 lira getiriyormuş da, 230 lira da kendi ülkesine götürüyormuş’. Götürüyor da, istihdam yapıyor ki, bir değer yaratabiliyor.
Ayrıca, yabancıya konut satışı, çok kârlı bir ihracat. Düşünün, 350 milyon dolar değere sahip seramik fabrikamız (Seranit) 50 milyon Dolar ihracat yapacak. Konutta çocuklar geçenlerde Dubai’de bir fuara katıldılar. 40 daire satmışlar. Nereden baksanız 27-28 milyon dolar.
Yabancı 60 hektar arazi alabilmeli mi?
SADECE BİR KAĞIT
Geçenlerde Akasya projemizden 3.5 milyon dolarlık bir penthouse satıldı. Para, hesaba derhal geçmiş. Siz, karşılığında ne veriyorsunuz, sadece bir kağıt. Şimdi dönüp bakıyorum; yabancı burada 300 dönüm arazi aldığında tapu dairesinden sadece kağıt alıp karşılığında milyonlarca dolar para ödüyor. Arazi yerinde duruyor. Tabii, Türkiye tehdit olabilecek bir yatırımı defans edebilecek güce sahip.
Bence yabancının alacağı arazi miktarı 60 hektar yerine minimum 100 hektar eşiğine gelmeli. Gerekirse bu alanın daha da büyütülmesi için Bakanlar Kurulu devreye girmeli.
Bakın, bir de Ali ile Henrich ortak bir şirket kurabilirler. Ve Ali’nin buradaki payı sadece yüzde 1 olabilir. Ve onlar isterlerse, biraz mübalağlı olacak ama, 1 milyon dönüm arazi alabilirler. Engel var mı, yok. Çünkü, Dünya Ticaret Örgütü’ne üyesiniz. Kurallar böyle...
Fiyatlar şişti mi?
FİYATLAR YÜKSELİR
İstanbul’da konut arzında bir rekabet var. Ekonomi bilimi bu durumda, ‘fiyat yükselmez’ der. Ne işçilik ne yapı maliyeti ne vergiler ne de arsa fiyatları düşüyor. Bu durumda konutların fiyatı nasıl şişebilir ki? Ayriyeten Türkiye, konutun en ucuz satıldığı ülkelerden.
İstanbul’da konut enflasyonun yaşandığı bir bölge var: Beylikdüzü. O ve ona benzer bölgeler dışında fiyat artışı beklemek lazım. Ayrıca, benim sektörüm akıllı sektördür. Talebin çok üzerinde arz yapmaz.
Kriz kapıyı çalar mı?
EKONOMİNİN HABERİ OLMADI SEÇİMDEN
1929’da bir dünya krizi yaşanmış. O yıllarda insanlara sorulsa, ‘nasıl etkilendiniz’ diye, emin olun haberleri bile yoktur. Fakat, bugün Uzakdoğu’da grip başlıyorsa buradaki insan öksürmeye başlıyor.
Tarafsız bir işadamı olarak söylüyorum: Türkiye, iyi yönetiliyor. Haziran 2011’de seçim oldu; ekonominin haberi bile olmadı. 2014 seçimlerinde de mevcut iktidar çok hata yapmazsa tablo değişmeyecek. İşadamı, kriz söylemine takılmasın. Evet, AB’de bir kriz var. İhracatın yüzde 46’sı oraya. Yani, 30 milyar dolar. Yüzde 20 düşüş olsa alternatif pazarlarla bu açık güle oynaya kapatılır.
Faiz artışı yaralar mı?
KENT DARALIR BİZ DEĞİŞMEYİZ
Türkiye istikrarı yakaladığı gün, sadece konutta değil, ihracatta da üretimde de yukarı yönlü pike yaptı. Kamu borçlanma ihtiyacı azaltıldı. Likidite artırıldı ve faizler düşürüldü. İstikrar yabancı ilgisini de arttı.
Fakat, faiz bir günde artınca sektör doğal olarak tahrip oldu. İstanbul’da yılda 110-130 bin arasında konut satılır. Kanaatim, pazarın yüzde 30 daraldığı. Daralacaktır da. Sinpaş’a gelince... Ankara, Bursa, İzmir ve Gaziantep dışında İstanbul’da yılda 3 bin konut arzımız var. Kentte yüzde 3 payımız var. Üzerine talip değiliz. Aritmetiğimiz değişmez. Çünkü biz limanız.
Üretici, finansman yapmalı mı?
İYİ DÜŞÜNMELİ
Anlatacağım modeller içinde konut alıcısı riski iyi analiz etmeli. Bir tanesi bitmiş veya bitmeye çok yakın proje. 60 ay faizsiz satıştan bahsediliyor. Eğer fiyatta giydirilmiş bir faiz yoksa cazip. Fakat, bu şartların bir arada olacağına ihtimal vermiyorum. Aynı teklif, inşaatı makul sınırlara gelmemiş bir proje için yapılıyorsa daha da düşünülmeli.
Yıllar evvel Alman Yapı Tasarrufu Sandıkları, dönüşü teşvik için Türkiye’den ev alana 60 bin mark kredi veriyordu. Biz de, ‘60 bini siz verin, biz de uzun vadeli kredi sağlayalım’ dedik. Dediler ki, ‘Bankanız mı var?
İstanbul silueti
LA DEFENSE MODELİ
Geçenlerde Şişhane’den iniyorum. Karşıma Süleymaniye çıktı. Altındaki kötülüklerin hiçbirini görmek istemedim. ‘500 yıl önce başarılmış eseri neden yeterince koruyamadık’ dedim.
Bir kent içinde koruduğunuz ve geliştirdiğiniz olmak üzere iki kent yaratabilirsiniz. Tıpkı Paris’teki gelişimin neredeyse hiç sorgulanmadığı La Defense gibi. İstanbul’da da tarihi doku korunur. Ve bir başka kent, kuzey aksı üzerinde geliştirilebilir. Ne yazık, kuzeyle ilgilenilmiyor. Ulaşım sorunu çözülürse kent oraya doğru geliştirilebilir.
Şehri yıkmak ve yeniden yapmak
KARADENİZ’DEN MAHRUM BİR İSTANBUL
Şuna hiç katılmıyorum: Bir alanı yıkacağız, yoğunluğu artıracağız ve yeniden yapacağız. Ne yapıp etmeli, İstanbul’un bütününü içine alan, diğer zonlara etkisi aritmetik olarak hesaplanmış bir plan yapılmalı. Oldu ki böyle yapılmadı, o zaman bir kentsel dönüşüm daha yapmak gerek.
Bugün pek kimse farkında değil ama, gecekondu olgusu Türkiye’de yok edilmiştir. Şimdi planlı kentleşmeyle bir ileri adım daha atmalı. İyi şeyler hissediyorum; Karadeniz Bölgesi’nin bir depo olarak hesaplanarak İstanbul’un bir kısmının oraya taşınması güzel bir fikir. Gerekirse projeye destek de veririz. Her şey bir yana, İstanbul, pırıl pırıl Karadeniz sahilinden mahrum. Kilyos’tan Arnavutköy’e, Fener’den Şile ve Ağva’ya kadar olan sahil bandından mahrumuz. Şişenin bir ucunda Çorlu, bir ucunda Gebze sürekli uzuyor şehir. Ortalar da şişmiş.
Haydarpaşa Garı
MEYDAN İÇİN FIRSAT
Kent demek, çoklukla meydan demektir. Anadolu yakasının gerçek anlamda bir meydanı yok. Bu yönüyle Haydarpaşa, Anadolu yakası için bir fırsattır. Gar korunarak orası gerçek bir kent meydanı olabilir.
Biz de bir dönemler Haydarpaşa Garı ile ilgilendik. Bir plan çalışması yaptık. Dünyanın yaşayan beş en iyi mimarından biri olan Michael Greeks ile çalıştık. Bugün Haydarpaşa için ne yapılacağı henüz belli değil ama, olursa vatan, millet, Sakarya adına görev almak isteriz.
YAŞAM
Çocukluğum
14’ÜMDE ‘BABA’ OLDUM
Çocuk olduğumu bilmiyorum. Babamı kaybedince 14’ümde evin babası oldum. Ama, ‘şundan pişmanım’ diye bir şey yok. Rabbime hamd olsun.
Çocuklarım
BAKMAYA KIYAMADIM
Hep sevgiyle anarım, nur içinde yatsın. Babam ağzımı açınca bir tane vururdu. O zamanın babaları sertti. Ben belki de bu yüzden iki kızımın gözlerine bakmaya kıyamadım. Onları işimden uzak tuttum. Şu anda çocukları var. Hem şirketi yöneteceksiniz hem çocuklarla ilgileneceksiniz, zor...
İlk param
BURNUNA DEĞDİM YOK’UN
14 yaşında babamı kaybedince Necip Fazıl Kısakürek’in dediği gibi, ‘Sanki burnum, burnuna değdi ‘yok’un’. Yok’u yok etmeliydim. O dönemler endüstri meslek liseleri sanat okuluydu da. Kayıt yaptırdım. Tatillerde de çalışıyorum. Babam, hat sanatıyla uğraşıyordu. Bir arkadaşı beni, yanına aldı. Hat ile uğraşırken tabelacı oldum. Kasabının esnaflarından birisi, iyilik olsun diye ‘Bana tabela yaz’ dedi. Üzerine İpragaz yazdım. 30 lira da para aldım.
Hobim
ADALAR?ARASI?KULAÇ
Piyanonun başına geçince bir şeyler çalarım. Kızım, ‘Babam kara kara gözleri’ çalacak der. Ama, unutmamak lazım matematiğin bir ucu da sanattır.
Bir de iyi yüzdüğüm rivayet edilir. Kınalıada’dan Yassıada’ya kadar keyifle yüzerim. En son kasımda Burgaz Adası’nın açıklarında denize girdim.
Dostum
SAĞIMDA?HEP?GÜÇ?OLDU
Bir elin parmaklarının sayısına ulaşamaz. Birkaç dostum var. Bir tanesiyle tüylerimi diken diken edecek kadar dostum. Hiçbir şey değiştirmedi bu ilişkiyi. Sağ tarafımda hep bir güç oldu.
68 kuşağı
ÖNCE MARKSİST, SONRA..
68 kuşağındanım. Yusuf Aslan da hemşehrimdir. O dönemdeki fikirlerin savunucusuydum. Marks’ı okudum; Marksist oldum, sonra Mao’yu okudum; Maocu oldum. En sonra Türkiye’de şeker kuyruğuna girilirken benim bulduğum yoğurdun Amerika’da ‘dondurularak satıldığını görünce...
Boğaz’ın üzerine köprü yapılacakken, ‘Zap’a yapılsın’ deyip sağı solu yıktık. Ama değişince anladık ki, Zap’ın üzerindeki sadece Zap’ın üzerinde. Boğaz’ın üzerindeki kıtaları birleştiriyor.
Aslında 68, bütün yatayları dikey hale getirme anlayışıydı. Baş kaldırıp ‘varım’ diyeceksiniz. Şantiyelerdeki ilk mühendislik deneyimlerimde de yaptığım ilk şey, varlığımı hissettirmek olmuştu. Bütün yatayları, dikey yapacaktım. Sabaha karşı 3’te giderdim. Herkes teyakkuza geçerdi. Şantiye daha dinamik olurdu. Bu değişim dinamiği, tüm dünyaya farklı bir bakış açısı getirdi. Eğer benim memlekete ufacık katkımdan bahsedilebilirse bu, 68 dinamikleriyle yakından ilgilidir.
Necla Ç. Unutmaz/Emlak Pazarı / Milliyet

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)