Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı, yabancı yatırımcının ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucunun da yerel seçimler gibi sonuçlanacağını öngördüğünü ve bir endişe havası görmediklerini söyledi.
Aycı, 5.2 milyar dolarlık doğrudan yatırım girişinin önemini anlatırken “Ülkenin büyüme rakamları ile yatırım girişi arasında önemli bir ilişki var. Ülkemizin büyüme oranının birçok olumsuz etkene rağmen beklentilerin üstünde gelmesi bizim de yıl sonunda doğrudan yatırım girişindeki beklentilerimizin üstüne çıkılabileceği yönündeki umutlarımızı güçlendiriyor. Büyüme oranı artıkça söz konusu ülkeye yatırım yapacakların da iştahı artıyor” değerlendirmesini de yaptı. Uluslararası BIO Konferansı, 23-26 Haziran 2014 tarihlerinde ABD’nin San Diego kentinde düzenlendi. Türkiye’yi Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nın (TYDTA) koordine ettiği ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla temsil edilen konferans büyük ilgi gördü. Dünyadan 60’dan fazla ülkenin yer aldığı konferansta Türkiye toplam 34 kurum ve şirket ile katıldı.
Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı, konferans öncesinde Türkiye’den gelen basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İlker Aycı, yabancı yatırımcıların yatırım yapacakları ülkedeki siyasi istikrarla mutlak olarak ilgilendiklerini ve 30 Mart yerel seçimlerinden çıkan sonuçla birlikte ağustos ayında gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçim sonucunun da benzer yönde çıkacağı konusunda endişelerinin olmadığını belirtti. Aycı,”Yabancı yatırımcılar cumhurbaşkanlığı seçiminin sorunsuz geçeceğini öngörüyor ve endişe edecek bir durum görmüyor” şeklinde konuştu.
Dünya ekonomisinde başta ABD olmak üzere AB’de olumlu sinyaller geldiğine işaret eden İlker Aycı, büyümek isteyen uluslararası firmaların Türkiye gibi ülkeye yatırım yaparak, önemli bir pazar konumundaki Ortadoğu ve Körfez Bölgesi’ne her yönden yakın olmanın ve söz konusu bölgede ekonomisi, istikrarı en güçlü konumda olan ülkesi olarak bu avantajları kullanmak istediklerini söyledi.
Sıfırdan yatırımda Avrupa’da ilk 4’e girdik Bu yılın ilk dört ayında 5.2 milyar dolar doğrudan yatırım yapıldığını belirten Aycı, bunun geçen yılın ilk 4 ayına göre yüzde 46 artış olduğunu da kaydederek “Biz bu rakamı geçen yılın yarı yılında bulmuştuk bu yıl ise ilk dört ayda. Bu önemli bir gösterge” dedi.
Türkiye’ye büyük bir ilgi olduğunun görüldüğünü ve bunun da kendilerini umutlandırdığını kaydeden Aycı, “Yılın ilk 4 ayında Avrupa’da en çok sıfırdan yatırım çeken 4 ülkeden biri olduk. Bu çok sevindirici. Önümüzde İngiltere, İspanya ve Rusya var. Rusya, bu sıralamaya tek bir kalemde yapılan yatırımla girdi. Biz ise yatırım çeşitlendirmesi politikamızı başarıyla uyguluyoruz. İmalat, enerji, finans sektörü gibi alanlarda sıfırdan birçok kalemde giriş yaşadık. Aynı şekilde yatırım çekme portföyümüzdeki bölgesel dağılımı da çok iyi uyguluyoruz. Asya’dan Körfez’den gelen yatırım tutarı ciddi oranda artmayı başladı. Şimdi de hedef ABD’den gelen yatırımları artırmak.”
Aycı, 5.2 milyar dolarlık doğrudan yatırım girişinin önemini anlatırken “Ülkenin büyüme rakamları ile yatırım girişi arasında önemli bir ilişki var. Ülkemizin büyüme oranının birçok olumsuz etkene rağmen beklentilerin üstünde gelmesi bizim de yıl sonunda doğrudan yatırım girişindeki beklentilerimizin üstüne çıkılabileceği yönündeki umutlarımızı güçlendiriyor. Büyüme oranı artıkça söz konusu ülkeye yatırım yapacakların da iştahı artıyor” değerlendirmesini de yaptı.
BİO’dan yeni ortaklıklar gelebilir BIO Konferansı hakkında da bilgi veren İlker Aycı, üç yıldır katıldıklarını belirterek, “İlk yıldan itibaren artan bir katılımcı sayımızda artış var. Geçen yıl 20 olan katılımcı sayısı bu yıl kurum ve şirketler olarak 34’e çıktı. Bunun içinde 20 tanesi ise özel şirketlerimizden oluşuyor. Buraya gelen şirket ve kurumlarımız önemli görüşmelerde bulunuyor ve network oluşturuyorlar. Karşılıklı görüşmelerde sonuca yaklaşacak ortaklık ve işbirlikleri olacaktır. Hatta bu yıl şirket ismi veremem ama birden fazla şirketimizin ortaklık ya da işbirliğinde ilerleme sağlayacaklarını düşünüyorum” şeklinde konuştu. Aycı bu işbirliği ve ortaklık konusunda ABD kaynaklı firmaların iştahlı olduğu bilgisini de verdi. Yatırım çekmek için bu tür organizasyonların önemli olduğu vurgusunu da yapan İlker Aycı, devlet bütçesinde önemli bir paya sahip sağlık sektörünün ithal bağımlılığını azaltma ve yerli üretimi artırma hedefl eri olduğunu belirtti. Aycı, “Yılda toplam 8 milyar dolara yakın ilaç ithali, yaklaşık 1 milyar dolarda ihracat yapan bir sektörden bahsediyoruz. Biz biotech gibi artık dünyada sağlık sektörünün kaydığı AR-GE ve katma değeri yüksek bir alanda yatırımları ülkemize çekersek söz konusu açığı kapatabiliriz” dedi. Aycı, BIO Konferansı’nın Avrupa ayağı olan BIO Europa’yı Türkiye’ye almak için yoğun bir şekilde girişimde bulunduklarını da sözlerine ekledi.
Vergi rekortmeni gibi Ar-Ge rekortmeni açıklanacak İlker Aycı, en çok ihracat yapan, en çok vergi veren ya da sanayinin en büyük şirketlerinin açıklandığını belirterek, kısa süre içinde en çok Ar-Ge yapan şirketlerin de açıklanacağı bilgisini verdi. Aycı, “Bunun üzerinde çalışılıyor. Bu sıralamayı kim yapacak henüz netleşmedi. Fakat böylelikle diğer sıralamalarda en önde gelen firmalarımızın ne kadar Ar-Ge yatırımı yaptığını da göreceğiz. Ar-Ge sabır işidir. Bugünden yarına sonuç alamazsınız ve bir bakıma bu yatırım geleceğe yatırımdır” dedi.
Japon emeklilik fonunu izliyoruz Bundan bir süre önce 1.2 trilyon dolarlık Japonya Devlet Emeklilik Yatırım Fonu kaynaklarının yüzde 10’luk kısmını gelişen ülke piyasalarında değerlendireceğini açıklarken İlker Aycı, “Biz Japonya’da büyük mesai harcıyoruz ve söz konusu fonun Türkiye’ye yatırım yapması konusunda çalışıyoruz. Zaman veremem ama yakında güzel sürprizler olabilir” dedi. Aycı, Japonya ile hem hükümetler bazında hem de toplumsal olarak büyük bir yakınlık olduğunu belirterek şunları söyledi: “Japonya Başbakanı geçen yıl iki defa ülkemize geldi. Aynı şekilde Başbakanımızın da Japonya ziyareti oldu. Geçen yıl gelen Japon yatırımı son 10 yılın 3’de 1’ini buldu.”
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.