E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaYabancılar alım için seçimleri bekliyor---

Yabancılar alım için seçimleri bekliyor

Yabancılar alım için seçimleri bekliyor
25 Şubat 2014 - 15:34 borsaningundemi.com

Borsa İstanbul’da son iki ayda bir çok hissede yabancı payı düştü. Ancak her şeye rağmen yabancı payı yükselen hisseler de var…

Son iki ayda siyasi belirsizlik ve FED’in parasal genişlemeyi frenlemesiyle borsadan para çıkışı hızlandı. Borsa İstanbul’da yabancı takas oranı yüzde 61.14’le son dokuz yılın en düşük seviyesine indi. Son iki ayda bir çok hissede yabancı payı düştü. Mustafa Gündoğdu’nun Ekonomist’teki haberine göre bu dönemde her şeye rağmen yabancı payı yükselen hisseler de var. Bu hisseler; Doğan yayın, Penguen Gıda, Teknosa, Net Holding, Milpa, Çelebi, Brisa ve Tekfen.

Bileşik Endeks’in uzun zamandır düşüş trendinde olmasının ardından piyasalarda bir miktar toparlanma hissedilse de BİST yönünü henüz yukarı çeviremedi. Böylesi dalgalı bir ortamda yabancı yatırımcıların özelliklerde alımlarda etkin olmadığı gözden kaçmazken, yoğun olarak satış yapmaları ise BİST-100’ün yönünü yukarı çevirememesindeki en büyük etkenlerden biri. Sonuçta Borsa İstanbul’da yabancı takas oranı yüzde 61.14’le son dokuz yılın en düşük seviyelerinde.

17 Aralık sürecinin eklenmesiyle ellerindeki saklama paylarını daha da düşüren yabancıların özellikle GYO’lar ve bankalardan çıktığını bu sayfalardan duyurmuştuk. Yabancıların bu dönemde paylarını artırdığı hisselerde de var. Burada özellikle holdingler ve teknoloji perakende şirketleri öne çıkıyor.

Uzmanlar, yabancı alımları için 30 Mat’ta yapılacak yerel seçimlerin sonuçlarının ardından bir tahmin yapılacağını dile getirirken, siyasi istikrar vurgusu yapıyor. Yabancıların ilgi göstereceği sektörlerin başında ise yüksek likiditeye  sahip bankacılık, havacılık ve iletişim sektörleri geliyor.

DEĞERLENDİRMELER OLUMSUZ


Yabancıların alım-satım kararlarında yabancı yatırım bankaları ve kredi derecelendirme kuruluşlarının raporları önemli rol oynuyor. Bu bağlamda da bir süredir Türkiye için yayınlanan raporların içeriğinin aşağı yönlü olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Özellikle 7 Şubat’ta S&P’nin Türkiye’nin görünümünü ‘durağan’dan ‘negatif’e çevirmesi bu noktada önem arz ediyor. Her ne kadar burada kredi notu değil de görünümün negatife dönmesi söz konusu olsa da böylesi bir karar yabancılar için yine de çekinceli bir durumu ortaya koyuyor.

S&P’nin bu kararının ardından ise kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in TL’de uzun sürecek bir değer kaybının Türk şirketlerinin kredi notları için tehlike doğurabileceği açıklaması gündeme geldi.

Böylesi bir ortamda yabancıların yüzde 5’in üzerinde özellikle Doğan Yayın Holding, Penguen Gıda, Teknosa, Net Holding, Milpa, Çelebi, Brisa ve Tekfen Holding’de paylarını artırdığı gözlerden kaçmadı. Yabancıların paylarını azalttığı hisseler ise yoğun olarak 17 Aralık sürecinde adı geçen şirkeler oldu.

HESAPLAR SEÇİMLER SONRASINDA

Düşen borsaya rağmen yabancı alımları için uzmanlar özellikle yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasını tarih olarak gösteriyor. ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, “Yabancı alımların şu ortamda gelmesi zor. 2014 yılında iki seçimin yapılacak olması nedeniyle Türkiye’nin politik riskinin artması ve CDS’lerdeki yükseliş burada önemli. Bunun yanında ülkenin en büyük hikayelerinden biri olan büyümenin bu yıl yavaşlayacak olması yabancıların diğer çekincelerinden biri olacak” diyor. Karabulut, yabancı yatırımcıların haziran sonrasında kademeli alım yapabileceğini düşünüyor.

İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdürü Egemen Candır ise değer kaybı yaşayan TL’nin özellikle turizm sektörü açısından önemli bir canlandırıcı etken olabileceğini belirtiyor. Candır, “Kur ve faiz artışı sebebiyle yabancıların sanayi ve GYO sektörüne rağbet göstermeyeceğini ancak iletişim, ulaşım ve perakende sektörlerinin ön plana çıkacağını düşünüyoruz” diye konuşuyor. Egemen Candır, öne çıkabilecek şirketleri ise THY, Pegasus, Türk Telekom, Turkcell, Migros ve Kipa olarak sayıyor.

HALKBANK ÖNE ÇIKABİLİR

17 Aralık sürecinde yabancıların en çok çıkış yaptığı sektörlerden biri bankacılık oldu. Şeker Yatırım Bankacılık Analisti Övünç Gürsoy, bundan sonraki süreçte yabancıların tekrar alıma geçmesi için en önemli eşiğin 30 Mart yerel seçimleri olduğuna vurgu yapıyor. “Yabancı alımları için tam tarih olarak 30 Mart’ı göstermek çok doğru değil. Buradan çıkan sonucun ardından alımların hızlanabileceğini belirtebiliriz. Tabi ki alımların hızlanması için siyasi istikrar önemli” diyen Gürsoy, bu seçimlerin genel seçim için de en önemli gösterge olduğunun altını çiziyor. Gürsoy, “Piyasa genelindeki sermaye maliyeti yüzde 15 seviyesinde. Halkbank’ta ise bu oran yüzde 20. Dolayısıyla alımlarda da öncelikli olarak Halkbank öne çıkacaktır. Ardından İş Bankası © ve Akbank’ta alımlar görülebilir” diyor.

Yabancı alımlarında bir diğer etken temettü ödemeleri. Şirketlerin 2013 bilançolarını açıklamalarının ve genel kurul toplantılarını yapmalarının ardından genellikle her yılın nisan-mayıs aylarında yapılan temettü ödemeleri, yabancıları bu hisselere yönlendiren bir diğer etken olarak karşımıza çıkıyor. Galata Menkul Değerle Araştırma Müdürü Polat Yaman, yabancı yatırımcının yerli yatırımcıdan farklı olarak temettü ödemelerine daha çok önem verdiğini söylüyor.

DEĞERLEME UCUZ DEĞİL

17 Aralık sürecinde Borsa İstanbul’un yaşadığı düşüş sonrasında değerlemeler açısından gelinen noktaya bakıldığında, Fiyat/Kazanç rasyosuna göre bir ucuzluktan söz etmek mümkün. Şöyle ki son beş yıllık F/K ortalaması yüzde 9,93 olan MSCI Turkey’in bugün F/K rasyosu yüzde 8,90 seviyesine gelmiş durumda. MSCI EM (gelişmekte olan piyasalar endeksi) F/K rasyosu yüzde 10,36 seviyesindeyken, bunun beş yıllık ortalaması ise yüzde 13,39 seviyesinde.

ABD Dow Jones’te bu oran 14,48 seviyesinde. Beş yıllık ortalaması ise yüzde 14,13’te. Yani ABD Borsası, beş yıllık ortalama F/K’sının üzerinde primli işlem görüyor. S&P 500 Endeksi’nde de benzer bir durum söz konusu.

Fakat MSCI BRIC (Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin) Endeksi F/K rasyosu ve MSCI EMEA (Avrupa, Ortadoğu Asya) Endeksi ile MSCI Turkey Endeksi karşılaştırıldığında F/K olarak Türkiye’nin bu iki endeksin çok az üzerinde primli olduğu görülüyor. Bu durumda yaşanan süreçte Türkiye piyasasının ucuzladığını ancak benzer ülkelerde daha ucuz çarpanların olabildiğini görüyoruz.

EKONOMİST

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (5)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • atuncera26 Şubat 2014 16:03

    akp bu durumdan çok güçlu çıkacaktır,çunku kımse öyle veya böyle mevcut durumunun bozulmasını istemiyor. olan gene halkımıza olacaktır belkıde yabancılar sevis ediyor bu kasetleri endeksi aşağı çekmek için hangi ülkede var bukadar bedava beeleş para.

  • complex26 Şubat 2014 13:48

    operasyon yapanlar ve operasyon yapılanların kesin zaferine kadar ülke durulmaz, taraflardan birinin zaferden sonra ciddi bir iş planı yoksa yine durulmaz ve bu iş en az 5-6 yıl sürer.

  • Halk25 Şubat 2014 23:04

    Akp oy kaybeder misizce ????

  • KARA25 Şubat 2014 22:21

    SEÇİMLERDEN SONRA RALLİ YAPARIZ SONRA CUMHURBAŞKANLIĞI SIKINTILARI BAŞLAR

  • x25 Şubat 2014 21:58

    akp oyları düşerse yabancı satar gider.