Geçen hafta da bazı yabancı yatırım fonlarının yok pahasına satışa geçmeleri sonrası 2005 yılı Haziran ayında gördüğü 25 bin puana kadar geriledi. Endeksin 25 bin puan olması sizi aldatmasın. 2001 yılında 20 bin puandan 7 bine kadar gerileyen Borsa'da bile fiyatı bu kadar düşen hisse olmamıştı. Borsa'nın neredeyse üçte ikisini oluşturan yaklaşık 200 kadar hisse nominal değerin (1 YTL) altına gerilemiş veya yaklaşmış durumda. Geçen hafta gelişmiş borsaların yükselişe geçtikleri sırada gelişmekte olan piyasaların adeta çöküşüne tanık olduk. Dolar ve yenin yerel para birimleri karşısında yükselişe geçmesi sonrası Rusya, Hindistan, Yunanistan, Güney Afrika, Polonya, Macaristan ve Türkiye borsaları yüzde 20'ye varan düşüşler yaşadı. Bizim borsamız da yabancı ağırlığının faturasını ağır ödedi. 2001 yılında yabancı ağırlığı yüzde 40'lar düzeyindeyken, 2008 ortalarında yüzde 72'yi aşmıştı. Son bir ayda yaşanan kayıplar sonrası yabancı payı satışlar ve fiyat düşüşleriyle 50 milyar dolardan 30 milyar dolara kadar gerilemiş oldu. Yabancı payı 2001 krizinde 3 milyar dolara kadar gerilemişti. Borsa'da artık yabancı yatırımcının ağırlıklı olduğu hisselerden yabancısı olmayan hisselere doğru bir geçiş söz konusu. Geçen hafta içinde bazı hisselerde yabancı satışı o kadar abartılıydı ki bu hisselerin fiyatı neredeyse '0'a yaklaştı, maliyetlerine bakılmaksızın elden çıkarılan hisselerin daha ne kadar satılacağının henüz belli olmaması asıl korkuya yol açıyor. Yabancı yatırım fonları hissiz bir şekilde satış yaparak alıcıların direncini kıracak kadar hisse sayısına sahipler, borsa şirket yönetimlerinin kendi şirketlerine sahip çıkacak kadar fona sahip olmamaları daha doğrusu bu yönde de istekli olmamaları yabancı yatırımcının cılız alıcılarla karşılaşmasına yol açınca fiyatlar da hızla dibe doğru yaklaşıyor. Bu noktada endeksin veya hisselerin hangi fiyatlarda alıma uygun olduğunu söylemek mümkün değil. Belki üç-beş yıllık vadede iyi ve şanslı bir seçim yapılırsa reel bazda ciddi kazançlar elde edilebilir. Likiditesi yüksek, yatırımlarını tamamlamış şirketler şu an için cazip gözüküyor. Ancak bu süreçte birçok şirket halka arzı artırıcı bedelli sermaye artırımına gideceklerinden yatırımcılar çok dikkatli seçimler yapmalıdır. Bu dönemde bankalarla sorun yaşayacak şirket sayısında artış olabilir. Yanlış yönetilen, önlemini zamanında alamayan, enerji maliyetleri yüksek olan ve nakit akışını ayarlayamayan bazı şirketler zor durumda kalabilirler. Bu nedenle yatırım yaparken şu an fiyatların çok uygun olmasına rağmen her zamankinden fazla seçici ve uzun vadeli düşünün. Eğer hissenizin bu ortamdan çok olumsuz etkileneceğini düşünüyorsanız hisse değişimi yaparak riskinizi azaltabilir ve gelecekte kazanç elde edebilirsiniz. Şirketlerin mali yapısının borçluluk rasyolarını muhakkkak takip edin. Sermaye Piyasası Kurumu ve İMKB yönetimleri her zamankinden fazla mesai harcayarak olası olumsuzlukları şirket yönetimlerine aktararak tedbir almalarını sağlayabilirler. Ayrıca bu dönemde hisse fiyatları ne kadar düşük olursa olsun açığa alım veya satımlardan kesinlikle uzak durulmalıdır. Fiyatlar alım için çok cazip olsa da yabancı yatırımcının satış isteğinin devam ettiği bir ortamda dip arayışı da devam edebilir. Önümüzdeki hafta beklentilerine gelecek olursak, Türkiye'nin BM geçici üyeliğine seçilmesinin olumlu etkisinin sınırlı da olsa görülebileceğini, çarşamba günü yapılacak para politikası toplantısında faiz artırımının gündeme gelebileceğini, bu nedenle hafta sonuna doğru sert hareketlerin yaşanabileceğini düşünüyorum. Doların yükselişi Borsa'yı vurdu Temmuz ayı içinde 1,60 olan Euro/dolar paritesi 17 Ekim kapanışında 1,34 seviyesinde kapattı. Son üç aydır yükseliş eğiliminde olan dolar, gelişmekte olan ülke borsaları ve para birimlerini de olumsuz etkilemiş durumda. Zira libor faiz oranları çok yüksek seviyelere ulaştı. Dünyanın kriz merkezi ABD gibi görünse de yaklaşan seçimler, Avrupa ekonomilerinin sanıldığı kadar güçlü olmadığının, hatta ABD'den bile çürük olduğunun anlaşılması da paranın dolara ve yene kaymasına sebep oluyor. Dolar yükseldikçe emtia fiyatları düşüyor düşmesine ama gelişmekte olan ülke piyasalarına yatırım yapan yabancı yatırımcı da hisse, bono, tahvil satarak dolara geçiyor. Yabancı çıkışı sebebiyle borsalar çöküyor, döviz fiyatları artıyor. Fonlar altın satıyor Global krizin tırmandığı sırada dolardaki artışa ve petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen yükseliş eğilimine giren altın fiyatları geçen hafta hızlı düştü. İsviçre bankalarının zora düşmesi sonrası fon satışlarının hızlanması ve doların hala güçlü bir görünüm arz etmesi sonrasında altın fiyatları da olumsuz etkilendi. Önceki haftalarda doların güçlenmeye devam etmesi halinde altın fiyatlarının da 745 dolara doğru gelme ihtimalinden bahsetmiştik. Eğer dolar güçlenmeye devam eder, Euro karşısında 1,25 hedefine ulaşırsa altının ons fiyatı 650 dolara kadar da gerileyebilir. Önümüzdeki hafta 815-820 dolara kadar tepki verebilecek altın ons fiyatının, satışların devamı halinde 745 dolara kadar geri çekilmesi sürpriz olmayacaktır.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.