E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaWall Street’teki tahvil savaşının ardından 2024’te ne olacak?---

Wall Street’teki tahvil savaşının ardından 2024’te ne olacak?

Wall Street’teki tahvil savaşının ardından 2024’te ne olacak?
08 Aralık 2023 - 14:40 borsaningundemi.com

Küresel piyasalar son 2 yıldır ABD Hazinesi tahvillerini konuşuyor. Faiz artışlarıyla birlikte ani yükselişlere sahne olan tahvil piyasaları son üç yıldır yatırımcılara kaybettirdi. Ancak uzmanlara göre 2024’de dengeler değişebilir

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Amerikan tahvil piyasaları son iki yıldır keskin dalgalanmalara sahne oldu. Ekim ayı sonu itibariyle %5 sınırını geçen 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri 16 yılın zirvesine ulaşmıştı. Ancak kasım ayında ise tahvil getirilerinin geri çekilmesiyle tahvil piyasasında 40 yılın en iyi aylık performansı görüldü. Tahvil varlıklarını tercih eden yatırımcılarsa üst üste üçüncü yıldır kayıplarla karşı karşıya kalıyor. Ancak 2024’ün neler getireceğine dair hâlâ birçok soru işareti var.

Küresel piyasalardaki en büyük belirsizliklerden biri dünyanın en güvenli, ‘risksiz' varlık olarak kabul edilen ABD Hazinesi varlıklarının 2024 yılında oynaklığının azalıp azalmayacağı. Zira son birkaç yılda tahvil piyasaları yatırımcılar üzerinde çok fazla hasara sebep oldu.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre yatırımcıların büyük bir bölümü 2024’te ABD enflasyonun yavaşlamaya devam edeceğine, ABD Merkez Bankası’nın (FED) sıkı para politikasını gevşeteceğine ve borçlanma maliyetlerinde de düşüşe yol açacağına inanıyor.

Piyasaların 2 yıldır süren tahvil savaşı sona mı eriyor?

MarketWatch’un haberinde 23 milyar dolarlık varlığı yöneten Teksas merkezli danışmanlık şirket Sage Advisory’nin Baş Yatırım Sorumlusu Thomas Urano, “Risksiz faiz oranlarının yeniden fiyatlandırmasının acısını yaşadık ve piyasalar iki yıldır yükselen faiz oranları senaryosuyla savaş verdi. Ancak faiz artışlarının sonuna gelmemizle birlikte risksiz varlıklardaki getiri profili bu sürece başladığımız zamana göre çok daha iyi görünüyor” ifadelerine yer verdi.

10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirisi %4'ün üzerinde seyrediyor. Bazı uzmanlarsa 10 yıllık tahvil faizini %3,5'in altına çekmek için gereken şeyin ABD ekonomik büyümesinde ciddi bir geri çekilme olduğu görüşünü savunuyor. Kasım ayında düşen ABD tahvil getirileri, ABD borsalarının gösterge endeksi niteliğindeki S&P 500’ün Ocak 2022'de belirlediği rekor seviyeye yeniden yaklaşmasına yardımcı oldu.

Urano son altı aydır piyasaların üzerindeki baskıları hafifleten enflasyondaki gidişatının tersine dönmesinin hâlâ büyük bir risk taşıdığını söyledi. Ancak borsa uzmanı enflasyonun yeniden hızlanmasını çok düşük bir olasılık olarak görüyor. 

Urano yatırım dereceli kurumsal tahvilleri resesyon veya ekonominin yavaşlaması olasılıklarına rağmen tahvil piyasalarında ‘oldukça cazip’ seçenekler olarak gördüğünü sözlerine ekledi.

 

Tahvil getirileri zirveye ulaştı

Haziran ayı itibarıyla 2,3 trilyon dolardan fazla varlığı yöneten Los Angeles merkezli Capital Group'un Sabit Getirili Portföy Yöneticisi David Hoag, aktif portföye yönetimine "sıkı bir şekilde inandığını" söyledi. Hoag yatırımcıların kenara ayırdıkları varlıklarını piyasalara geri getirmesinin mantıklı olduğunu belirtiyor.

Borsa uzmanı özellikle de 2 ila 5 yıllık ABD Hazinesi tahvillerinin getirisinin 10 yıllık ve 30 yıllık tahvillerden çok daha cazip göründüğünü söyledi. Hoag tahvil getirilerinin buradan daha yüksek seviyeye çıkmasının muhtemel olmadığını ve ABD Hazinesi getiri eğrisinin kısa-orta vadeli türlerinde daha iyi değerlemeler olduğunu söyledi.

Amerikan tahvilleri ekonomi için neden önemli?

Tahvil getirileri ABD’de aynı zamanda, mortgage, otomotive ve öğrenci kredilerini finanse etmek için bir ölçüt görevi görür. Kredi faizleri ABD’nin ekonomik büyümesi, enflasyon ve faiz oranlarına ilişkin beklentileri içeren bir dizi değişkene bağlı olarak yukarı veya aşağı doğru hareket eder. Tahvil faizlerindeki yükselişler hane halklarının ve işletmelerin borç maliyetlerini ve beraberinde iflasları artırır. Risksiz devlet tahvillerinin getirilerindeki yükseliş daha riskli varlıkların da cazibesini azaltır.

ABD’nin 10 yıllık ve 30 yıllık devlet tahvilleri perşembe günü seansını sırasıyla %4,129 ve %4,244 getiri seviyesinde tamamladı. Bu oranlar tahvil piyasasının neredeyse üç yıl süren kayıp serisinin başlangıcı olan 2021’in başından 2 yüzdelik puan yukarıda işlem gördüğünü gösteriyor.

Piyasaların yönü değişiyor mu?

Tahvil piyasalarındaki gidişatsa son birkaç haftadır değişiyor. Uzun vadeli ABD Hazinesi tahvil getirileri ekim ayında olduğu seviyesinin aşağısında. Bu düşüşün sebebi ise FED’in 2024’ün mart ayından itibaren faizleri düşürmeye başlayacağı beklentisi ve yıllık manşet enflasyonun Haziran 2022’deki %9,1’lik zirvesinden %3,2’ye kadar gerilemesi.

Birçok tahvil endeksi son üç yıldır negatif getiri sağlıyor. Ancak kasım ayındaki ralli Bloomberg ABD Genel Tahvil Endeksi’nin çarşamba günü itibariyle yılın başından bu yana %3,17 getiri sağlamasına yardımcı oldu.

ABD Hazinesi tahvil piyasalarında bir satış riski oluşması ve bu satışların daha geniş çapta piyasaları sarsabilecek bir etki oluşturması riski hâlâ devam ediyor. Bunun sebebi ise ABD Hazinesi’nden gelen tahvil arzlarının devam etmesi. Tahvil piyasası FED ve yabancı yatırımcılar gibi büyük alıcılarını kaybediyor. Ancak ülkedeki mali politikanın açık vermesi tahvil ihraçlarını zorunlu kılıyor. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s kasım ayında ABD’nin kredi notuna ilişkin görünümünü negatife çevirmişti ve ABD’nin mali gidişatına ilişkin endişelerini paylaşmıştı.

Philadelphia merkezli varlık yönetimi firması Glenmede’in 4,5 milyar dolarlık sabit getirili varlığı denetleyen ismi Rob Daly, “Son iki yıl çalkantılı geçti ve bunun büyük bir kısmı uzun zamandır görmediğimiz faiz artışlarından kaynaklandı” dedi.

Daly “Yatırımcıların sermaye yapısının daha kaliteli kısımlarında gelir elde edebilecekleri yeni bir paradigmaya geçiyoruz. Sıfır oranlarından daha yüksek oranlara uyum süreci kaçınılmaz olarak acı vericidir, ancak daha az acı verici bir döneme doğru ilerliyoruz. İyi bir getiri elde etmek için çok fazla risk almanıza gerek yok” açıklamasında bulundu.

 

Para piyasası fonlarındaki varlıklar borsaya mı gidecek?

Bu arada, yaklaşık 6 trilyon dolarlık nakit varlık para piyasası fonlarında tutuluyor. Yatırımcıların bu varlıkların bir kısmını riskli varlıklara mı yoksa hisse senetlerine mi dağıtacakları konusunda da bir tartışma söz konusu.

Nakitte kalmayı tercih eden taraf, yatırımcıların ABD ekonomisinde beklenenden daha sert yavaşlamayla karşılaşacağına ve borçlanma maliyetlerinin kısıtlayıcı seviyelere itileceğine, yatırımcıların faizleri hızla düşürmeye isteksiz bir FED’e karşı hazırlanmaları gerektiğine inanıyor. Tartışmanın diğer tarafı ise herhangi bir ekonomik gerilemenin muhtemelen hafif olacağını ve enflasyon yavaşlamaya devam ederek getirileri düşürmesi gerektiğini, dolayısıyla nakit biriktiren yatırımcıları hisse senetlerine yönelmesini bekliyor.

Principal Asset Management'ın Küresel Baş Stratejisti Seema Shah, ekonomideki olası bir gerilemenin hızla gelip gitmesi gerektiği görüşünü savunuyor ve bu önemli nakit havuzunun muhtemelen riskli varlıklarda önemli bir ralliyi körüklemeye hazır olduğunu belirtiyor.

Ancak New York merkezli Simplify Asset Management'ın Baş Stratejisti ve Portföy Yöneticisi Michael Green aksini düşünüyor. Green, herhangi bir ekonomik gerilemenin ne kadar sürebileceğini bilmenin son derece zor olduğunu ve FED’in "hızlı ve aşırı" faiz artırım hızı göz önüne alındığında ABD'nin ekonomik görünümü hakkında çok daha fazla endişe duyduğunu söyledi.

Firması 3 milyar dolarlık varlığı denetleyen ve yaklaşık 20 borsa yatırım fonu aracılığıyla alternatif stratejiler sunan Green, mevcut piyasa ortamı için "Ne yazık ki, yatırımcılar için biraz daha zorlu hale geldi" dedi.

Green, "Bu koşullar altında tercih edilen varlık nakit olmalı ve para piyasası fonları üzerinden nakit tutmanın beklenenden daha yüksek getiri sağlayacağını düşünüyoruz. Genel düşüncem, ekonominin yavaşlamasıyla birlikte, yatırımcıların başka bir yerde nakit dağıtma olasılıklarının daha düşük olduğu ve portföylerinde güvenlik arama olasılıklarının daha yüksek olduğu yönünde” ifadelerine yer verdi.

BofA: Tahvillerde ralli hisse senedi piyasalarına zarar verir

 

S&P Global: Düşen tahvil getirileri faiz artırımına kapı aralayabilir

 

Financial Times: Yabancı yatırımcılar Türk tahvillerine geri dönüyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)