E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaWall Street’in kaderi FED beklentilerine bağlı---

Wall Street’in kaderi FED beklentilerine bağlı

Wall Street’in kaderi FED beklentilerine bağlı
08 Ocak 2024 - 11:51 borsaningundemi.com

Yılın ilk haftasında Noel rallisi gündemini rafa kaldıran yatırımcılar 2023’ün 9 haftalık yükseliş serisini de yeni yıla taşıyamadı. Analistlerse Wall Street’in FED faiz indirimi beklentilerini abarttığını düşünüyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel hisse senetleri yatırımcıları 2024’e sallantılı bir başlangıç yaptı. Yatırımcılar ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz indirimlerinin zamanlamasına ve kapsamına ilişkin beklentileri hisse senetlerindeki düşüşü yönlendirdi.

ABD’nin üç büyük borsa endeksi de dokuz haftadır devam ettirdiği yükseliş serisini yılın ilk haftasında sonlandırdı. Aralık ayında istihdam verilerinin beklenmedik bir şekilde güçlü gelmesi ve mart ayına dair faiz indirimi beklentilerinin geri çekilmesi düşüşlerin en önemli sebepleri arasındaydı. S&P 500 ve Nasdaq endeksleri 2023’ün son beş işlem gününü ve 2024’ün ilk iki seansını kapsayan Noel rallisini tamamlamayı başaramadı. Piyasaların birden fazla faiz indirimi gerçekleşeceği öngörüsüne dair sorgulamalar da şiddetlendi.

MarketWatch’un haberine göre tüm bu gelişmeler önümüzdeki yıl yatırımcıları neler beklediğine dair bir fikir veriyor. Piyasalar hali hazırda ‘ocak etkisi’ olarak bilinen ve hisse senetlerinin ocak performansının tüm yıla sirayet edeceğini gösteren bir teorinin etkisi altında. Ancak habere göre enflasyon cephesindeki ilerlemenin durması borsalardaki olumlu rüzgarı daha ciddi bir teste tabi tutabilir. Zira ABD enflasyonunda son aylarda kaydedilen düşüş FED’in mart ayından itibaren politika faizlerinde altı veya yedi kez çeyrek puanlık faiz indirimleri yapabileceği beklentilerini artırmıştı.

Söz konusu yüksek miktarda faiz indirimi beklentileri yeni yılın ilk birkaç günü itibariyle azalmaya başladı. Yatırım uzmanları yüksek miktarda faiz indirimlerinin genellikle ekonomide yumuşak inişle değil resesyonla ilişkili olduğunu belirtiyor.

MW haberinde, 23 milyar dolarlık varlığı yöneten ABD merkezli yatırım firması Madison Investments’ın Sabit Gelir Başkanı Mike Sanders söz konusu öngörüleri değerlendirdi. Sanders’e göre FED’in piyasaların öngördüğü kadar faiz indirimi yapabileceği düşüncesi merkez bankası yetkililerinin enflasyonla olan savaşlarını kaybetme olasılığını önemli ölçüde artırıyor. Bunun sebebi ise altı veya daha fazla faiz indiriminin finansal koşulları çok fazla gevşetmesi ve yetkilileri tekrar faiz artışlarına zorlayacak bir enflasyon patlaması riskini artırması.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre FED’in 12-13 Aralık tarihlerinde gerçekleştirdiği para politikası toplantısının tutanakları, merkez bankası yetkililerinin bu yılki faiz indirimi tahminleri konusunda kararsız olduklarını ve daha fazla faiz artışı olasılığını dışlamadıklarını gösteriyor. Bununla birlikte, vadeli işlem yatırımcıları ise borçlanma maliyetlerinde büyük bir düşüş beklentilerine bağlı kalmaya devam etti. Son göstergelere göre vadeli işlem piyasaları yıl sonuna kadar beş veya altı çeyrek puanlık faiz indirimini işaret eden toplam 125 veya 150 baz puanlık faiz indirimi etrafında birleşiyor. Bu rakam FED yetkililerinin projeksiyonlarında beklenen faiz indirimlerine göre kabaca iki kat daha fazla.

ABD faiz oranlarının patikasına ilişkin belirsizlik, yatırımcıları bir kez daha ters ayakta yakalayabilir ve 2023'te ralli yapan ve rekor seviyelere yaklaşan üç büyük ABD hisse senedi endeksindeki iyimserliği azaltabilir. Deutsche Bank analistleri borsa yatırımcılarının 2021’deki ilk politika değişimi beklentilerinden kasım ayında kadar FED’in güvercin politikaları döneceği beklentilerinde toplamda 7 kez yanıldıklarını belirtiyor.

MW haberinde 27 milyar dolarlık varlığın yöneticisi konumundaki varlık yönetimi firması Reams’in Yönetici Ortağı ve Eş-Portföy Yöneticisi Todd Thompson piyasaların 2024’ için beklentilerini çok yükseğe taşıdığını ancak bu yıl altı faiz indirimi beklentisini kanıtlamanın tek yolunun ‘ekonomide ani ve keskin bir gerileme’ olacağını söyledi.

Thompson’a göre 2024’e girerken daha düşük borçlanma maliyeti beklentilerine dayanan coşku hisse senetleri ve yüksek getirili şirket tahvilleri fiyatlarında yükselişe yol açtı. Ancak borsa uzmanı bu rallinin şu anda ise altı aylık süre boyunca hisse senetlerini ve tahvillerini geri çekilmelere karşı savunmasız bıraktığını söyledi. Thompson her şeyin rallisi olarak adlandırdığı bu dönemi endişe verici olarak nitelendirdi. Bununla birlikte borsa uzmanına göre bu altı aylık sürenin sonrasında enflasyondaki gerilemeyle birlikte ekonomideki sıkılaştırma koşullarının da devam etmesiyle düşü faiz oranlarının görülecek olması da muhtemel.

Perşembe günü ABD’de bir sonraki büyük enflasyon verisi olan aralık ayı tüketici fiyat endeksi raporu yayınlanacak. ABD’de yıllık manşet enflasyon oranları Haziran 2022’de %9,1’lik zirveye ulaşmasının ardından Kasım 2023’te %3,1’e kadar gerilemişti. Söz konusu TÜFE verilerine ek olarak FED’in favori enflasyon göstergesi olarak bilinen PCE çekirdek enflasyon verisi de temmuz ayındaki %4,2 seviyesinden kasım ayında %3,2’ye gerilemişti.


Madison Investments'tan Sanders'a göre, enflasyonun gidişatına dair ileriye dönük tüm belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle FED’in faiz oranlarını daha yüksek tutması gerekiyor. Borsa uzmanına göre ABD işgücü piyasası da "ilk çeyrekte mart ayında ilk faiz indirimi beklentilerini haklı çıkaracak” ölçüde düşmedi.

Sanders açıklamasında, faiz indirimi beklentilerinin "2024 için sorun olacağını” ve piyasaların büyük oranda enflasyonun %2 hedefine geri dönmesi etrafında hareket edeceğini söyledi. Sanders, “75 ila 125 baz puan arasında bir faiz indiriminin mantıklı olduğunu ve ilk indirimin daha çok haziran gibi gerçekleşeceğini düşünüyoruz. İşgücü piyasası uçurumdan aşağı düşmedikçe mart ayında faiz indirimi yapmanın mantıklı olduğunu düşünmüyoruz" dedi.

LPL Financial’ın Sabit Getiri Baş Stratejisti Lawrence Gillum 2024 için en büyük riskin, finansal koşulların çok fazla gevşemesi ve FED’in enflasyona karşı çok erken zafer ilan etmesi olduğunu söyledi.

Gillum açıklamasında, "Faiz indirimi beklentilerinin çok hızlı ilerlediğini düşünüyoruz ve şu anda gördüğümüz tahvil getirilerindeki destek, belki de piyasanın faiz indirimlerinin fiyatlandırılan kadar agresif olmayacağını kabul etmesidir" dedi.

 

Emtia piyasasında satış baskısı

 

Dolar/TL haftaya nasıl başladı?

 

Goldman'dan S&P 500 tahmini

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)