E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD’de yatırımcılar, 2023 yılındaki borsa rallisi ve ABD ekonomisinin dirençli yapısı sayesinde şu ana kadar iyi idare etti. Geçen yıldan bu yana beklenen resesyonun bir türlü gelmemiş olmasının da bunda büyük etkisi oldu.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, tüm bu süreç boyunca resesyon, yumuşak iniş ve sert iniş gib varsayımlarla ilerleyen yatırımcıların hayallerindeki senaryo olan Goldilocks’ın ise suya düşmüş olma ihtimali artıyor.
Goldilocks senaryosu yara aldı
Markets Insider’dan Matthew Fox’un haberine göre, Wall Street'in ABD borsaları ve ekonomisi için rüya senaryosu olan Goldilocks senaryosu sona ermemiş olsa da, en iyi ihtimalle ciddi şekilde yara almış gözüküyor. Ve tüm bunlar, Eylül ayında Fed Başkanı Jerome Powell'ın tüm yıl boyunca Wall Street'te gelişen umutları yıkmak için yaptığı tek bir basın toplantısı nedeniyle gerçekleşmiş gözüküyor.
Peki ne oldu? Olan, faiz oranlarının yükselmesiydi. Yatırımcılar için 10 yıllık ABD Hazine tahvili getirisinin Ocak 2021'deki yüzde 1,1'lik seviyesinden bugün yüzde 4,84'e yükselişini izlemek zaten zordu ancak kilit tahvil getirisi artık yalnızca son 10 haftada yüzde 1 tam puanlık bir artış gösterdi.
Ekonomide bir şeyler bozuluyor mu?
Bu çok büyük bir hamle ve faiz oranlarındaki amansız yükseliş, Powell'ın enflasyonu bastırmak için başka bir faiz artırımının muhtemelen gerekli olduğu yönündeki ısrarıyla da ateşleniyor. Powell, Eylül ayında yaptığı konuşmada, Fed’in gösterge faiz oranını 2024 yılına kadar yüzde 5'in üzerinde tutmayı beklediğinin sinyalini verdi. Bu, yatırımcıların gelecek yılın ilk çeyreği gibi erken bir tarihte faiz indirimine ilişkin önceki beklentilerine ise ters düştü.
Hisse senedi ve tahvil piyasalarındaki tepki hızlı ve şiddetli oldu. 10 yıllık ABD Hazine tahvili getirisi yüzde 4,84 seviyesine yükselirken, S&P 500 Endeksi Temmuz ayının sonundan itibaren düşüşünü yaklaşık yüzde 10'a kadar genişletti. Faiz oranlarının 2007'den bu yana görülmeyen seviyeleri aşmasıyla yatırımcılar ve tüketiciler, ekonomide bir şeylerin bozulmak üzere olduğu konusunda daha fazla endişe duymaya başladı.
Ne değişti? Tahvil piyasası kırılıyor mu?
Bu yılın büyük bölümünde faiz artırımlarına ve yüksek faiz tehditlerine aldırış etmeyen piyasalar, Eylül politika toplantısının dönüm noktası olduğuna karar verdi ve Fed'in sözüne inanmaya başladı: “Yüksek faizler kalıcı, kemerlerinizi bağlayın.”
Yatırımcılar, enflasyonun Haziran 2022'deki yüzde 9'luk zirvesinden Temmuz'daki yüzde 3’lük seviyesine düşmesinin ardından bile Fed'in ısrarcı şahin para politikasının ekonomide bir şeyleri bozacağından giderek daha fazla endişe duyuyor.
Faiz oranları bu yılın başlarında yükseldiğinde, bölgesel bankalarda büyük tahvil kayıplarına yol açarak Silicon Valley Bank'ın çökmesine yol açtığında bunun tadına zaten varılmıştı. O dönemde ABD'nin 10 yıllık tahvil getirisi yüzde 4'ün altındaydı. Bugün ise yüzde 5'e yaklaştı.
Şimdi ise sırada, potansiyel olarak tahvil portföylerinin krıılması bekleniyor. Yatırımcılar ve bankalar, 10 yıl veya daha uzun vadeli tahvillerin 2000'deki 'dot-com balonu'nun patlamasıyla aynı seviyede, yani yüzde 46 oranında düşüş yaşamasıyla, tahvil varlıklarında büyük bir borsa çöküşüne rakip olabilecek devasa kayıplarla karşı karşıya.
Tüketici de zor durumda
Bu arada tüketici de limitler karşısında zorlanıyor. ABD’de toplam kredi kartı borcu 1 trilyon doların üzerine çıktı, otomobil kredileri ve kredi kartı kredileri için temerrüt oranları artıyor, öğrenci kredisi ödemeleri üç yıl içinde ilk kez bu ay yeniden başlıyor ve yüzde 8'e yakın ipotek oranları, Y kuşağı için bir ev satın alma ihtimalini aşırı derecede pahalı hale getiriyor.
EY'nin baş ekonomisti Greg Daco, yaptığı açıklamada, “Tüketiciler, yüksek enflasyon, yüksek faiz oranları ve yavaşlayan iş gücü piyasası ve gelir kazanımları gibi olumsuz rüzgarlarla karşı karşıya kalmaya devam ederken harcamaları konusunda daha muhafazakar hale geliyor. 1 Ekim'de öğrenci kredisi ödemelerinin yeniden başlaması, tasarruf fazlasının neredeyse tükenmesi, sıkı kredi koşullarının tüketicilerin gelecek yıla yönelik harcama kabiliyetini daha da olumsuz etkileyecektir” diyor.
Yumuşak iniş senaryosu tamamen rafa mı kalkıyor?
Şirket CEO'ları, ekonomistler ve yatırım stratejistleri 2022'den bu yana ABD ekonomisini vuracak bir durgunluğun gelip gelmeyeceğini değil, ne zaman geleceği konusunda uyarıda bulunuyor. Tüketiciler ise herkesi şaşırtmaya devam ediyor. Enflasyon ve yüksek faiz oranları ne kadar acı verici olsa da, tüketiciler işlerini bırakıp kredi kartlarını kullanmaya devam ettikçe ekonomi dirençli kalmayı sürdürüyor. En son iş raporu, işverenlerin yalnızca Eylül ayında çarpıcı bir şekilde 336.000 yeni iş eklediğini gösteriyor.
Yapay zekadan elde edilen üretkenlik kazanımları, yavaşlayan enflasyon, düşen petrol fiyatları ve zayıflayan ABD Doları, yumuşak iniş çağrılarının giderek artması anlamına gelmişti ve bu da S&P 500 Endeksi’nin ayı piyasasının en düşük seviyesinden yüzde 32 oranında yükselmesine yardımcı olmuştu. Ancak görünen o ki Fed sadece birkaç hafta içinde Wall Street'in yumuşak iniş hayalini sadece birkaç kelimeyle sildi: “Daha uzun süre daha yüksek faiz.”
Ve ekonominin tek bir veri noktasının işaret edebileceğinden daha kırılgan bir durumda olduğuna dair endişelenmek için de gerçek nedenler bulunuyor ve bu aslında tüketicileri ve işletmeleri aynı şekilde kısıtlayan faiz oranlarındaki hızlı yükselişe dayanıyor.
Shark Tank'tan Kevin O’Leary, “Bir kriz ortaya çıkıyor. Eğer S&P 500'de yer alan bir şirketseniz, işinizi finanse etmekte hiçbir sorun yaşamazsınız. Ancak artık küçük işletmeler için bunu söyleyemezsiniz. Sermaye maliyeti tavan yaptı” diyor. Sermayenin artan maliyeti, bilindiği üzere, Amerika'daki iflasların artmaya başlamasının da nedeni olarak kabul ediliyor.
Bu hafta, Bloomberg ekonomistleri, bu yılın son aylarında resesyonun büyük ihtimalle gerçekleşeceğini ve resmi olarak 2024'ün ilk günlerinde ilan edilebileceğini söylüyor.
Sırada ne var?
Ekonominin yumuşak iniş yapması ihtimali giderek azalıyor. Goldilocks senaryosunun ortaya çıkması için Fed'in aynaya bakması ve iş piyasası güçlü kalsa bile enflasyonu kontrol altına almak için son iki yılda kaydettiği ilerlemeyi kabul etmesi gerekiyor.
Fed’in faiz oranlarının artık yeterince kısıtlayıcı olduğunu kabul etmesi ve bir sonraki para politikası hamlesinin faiz artırımı değil, duraklama ve ardından indirim olması gerekiyor.
Wharton profesörü Jeremy Siegel, verdiği demeçte, “Fed'in işinin bitmesi gerektiğine dair hiçbir şüphe olmamalı. Yani, son toplantıdan bu yana uzun vadede neredeyse 50 baz puanlık sıkılaştırma yaşadık. İşçi grevleri ve olası bir hükümet kapanması, Fed'i faiz artırımlarını durdurmaya itmelidir” diyor.
Bazı Fed üyeleri ise bu durumu kabul etmeye başladı. Fed Başkanları Mary Daly ve Raphael Bostic'in son yorumları, faiz oranlarındaki son artışın Fed'in finansal koşulları sıkılaştırma işini iyi yaptığını gösterdiğini öne sürüyor.
Felaket tarifi
Hisse senetlerinin geleceği, Fed'in uzun vadeli yüksek planına ne kadar sıkı bağlı kalacağı ve faiz indirimlerinin gelebileceğine dair sinyal vermeye başlamasıyla belirlenecek. Yatırımcılar uzun bir bekleyişle karşı karşıya kalabilir ve piyasanın refahını büyük ölçüde körükleyen dev teknoloji şirketleri, gelecekteki kazançları üzerinde yüksek oranların baskısını hissetmeye devam edebilir. Bu kadar küçük bir isim grubuna zayıf bir şekilde bağımlı olan bir piyasa için bu potansiyel, bir 'felaket tarifi'ne karşılık geliyor.
Enflasyon düşmeye devam ederse ve işsizlik oranı tarihsel olarak düşük seviyelerde kalırsa, o zaman Fed için misyon tamamlanmış demektir. Ancak Fed, daha fazla faiz artırımına giderek ekonomi üzerinde frenleri çok fazla zorlamaya devam ederse, yatırımcılar yumuşak iniş senaryosuna elveda ve resesyona merhaba diyebilir.
ABD resesyona giderken yatırımcılar için 5 strateji
Jeff Gundlach: Tahvil getirileri resesyon işareti
ABD ekonomisinde resesyon beklentisinin 6 nedeni...
Deutsche Bank: Resesyonun 4 temel tetikleyicisi de kırmızı alarm veriyor
ABD'de yaşanan siyasi işlevsizlik borsa yatırımcıları için ne ifade ediyor?
Düşüş eğiliminde olanların işi henüz bitmemiş olabilir
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (06:18)