E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaWall Street neden geri dönüşe inanmıyor?---

Wall Street neden geri dönüşe inanmıyor?

Wall Street neden geri dönüşe inanmıyor?
06 Kasım 2023 - 11:41 borsaningundemi.com

ABD borsaları geçen hafta güçlü bir performans gösterdi. Fakat yüksek getirilere rağmen borsalar son dönemde yatırımcıya güven vermiyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Amerikan borsaları ABD Hazinesi tahvil getirilerinin düşmesiyle geçen hafta 2023’ün en iyi haftasını geçirdi ve erken bir ‘Noel rallisi’ için umutları artırdı. Ancak uzmanlar hâlâ borsalar için birçok engelin var olduğunu söylüyor.

MarketWatch’un haberine göre, ABD merkezli yatırım firması Rayliant’ın Baş Yatırım Sorumlusu Jason Hsu, “Bu geri dönüşe inanmıyorum ve bence yıl sonunda bir ralli olmayacak” açıklamasında bulunuyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre Wall Street endekslerinde geçen hafta görülen ralli ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artışlarını sona erdirdiği beklentisinden ve yavaşlayan ABD istihdam piyasasına dair erken işaretlerden destek aldı.

Kredi borçları birikiyor

Borsa rallisinin sürekliliğinden şüphe edenler istihdam piyasasındaki yavaşlamanın tüketici harcamalarını da yavaşlatacağını, ekonomide topyekûn bir yavaşlamaya sebep olacağını ve bu durumun gelecek çeyreklerdeki şirket bilançolarını da etkileyeceğini düşünüyor. Boğa piyasasını destekleyen kesimse Amerikan tüketicisinin bugüne kadar gelen tüm resesyon tahminlerine meydan okuyarak güçlü kalabildiğini hatırlatıyor. ABD’de tüketici harcamaları temmuzdan eylül ayına kadar %4 artarak önemli bir performans gösterdi.

MW haberine göre karamsar taraftakilerse asıl sorunların biriktiği yerin tüketici kredileri olduğunu belirtiyor. Hsu konuyla ilgili açıklamasında, “Göstergeler tüketicilerin kredi açısından tamamen tükenmiş olduğuna işaret ediyor” ifadelerine yer verdi.

Tüketici harcamaları soru işareti

Geçtiğimiz yıllarda pandemi teşvik ödemelerinden faydalanan Amerikan tüketicisi harcamalarını finanse edebilmek için kredi kartlarına çok daha bağımlı hale geldi. RBC Capital Markets ABD Ekonomisti Michael Reid bireysel harcamaların bir payı olarak döner kredilerin Kovid öncesi seviyelerin altında ancak ‘endişe verici’ bir eğilim içerisinde olduğunu söyledi.

Reid, harcanabilir gelirin yüzdesi olarak kişisel faiz ödemelerinin eylül ayında %2,7'ye ulaştığını ve federal öğrenci kredisi ödemeleri devam ettikçe bu orandaki yükselişin süreceğini sözlerine ekledi. Ekonomiste göre aylık faiz ödemeleri arttıkça tüketiciler mevcut harcama seviyelerini korumak için tasarruflarına daha fazla gereksinim duyacak.

Reid, “Tasarrufların daha fazla düşebileceği çok az bir alan olduğundan mevcut gidişat sürdürülebilir değildir” ifadelerine yer verdi.

Ekonomistler FED’in 7 Kasım’da açıklayacağı eylül ayı tüketici kredisi raporunu izleyecek.

Bilanço beklentileri serbest düşüşte

Üçüncü çeyrek bilanço sezonunun önemli bir kısmı geride kaldı. Karamsar yatırımcılarsa daha yavaş bir ekonomi potansiyeli etrafında birleşen zayıf bilanço rehberliklerine odaklandı.

FactSet’in Kıdemli Bilanço Analisti John Butters’a göre ekim ayı boyunca analistler dördüncü çeyrek için hisse başına bilanço tahminlerini ortalamadan daha büyük bir farkla düşürdüler.

Butters, dipten zirveye dördüncü çeyrek için hisse başı kazanç tahminlerinin 30 Eylül ile 31 Ekim tarihleri arasında %3,9 düştüğüne dikkat çekiyor. Analistler genellikle çeyreğin ilk ayında bilanço hedefleri için çıtayı düşürürler. Ancak Butters son düşüşün fazla agresif olduğunun altını çiziyor. Borsa uzmanı bir çeyreğin ilk ayında bilanço tahminlerindeki ortalama düşüşün son 5 yılda ortalama %1,9 ve son 10 yılda %1,8 olduğuna dikkat çekti.

Rayliant’tan Hsu Amerikan tüketicisinin göreceği önümüzdeki çeyrekte zararın bilanço cephesinde mağazalar için hayal kırıklığı anlamına geldiğini belirtiyor. Hsu, şirket yöneticilerinin dahi yatırımcıları "sert bir inişe" doğru yönlendirmeye çalıştıklarını söyledi.

Borsalar neden yükseliyor?

Tüm bu tablo ortaya koyulduğunda borsaların neden yükseldiği sorusu da bir kez daha ortaya çıkıyor. Borsanın temmuz ayı sonlarından bu yana 2023’ün en yüksek seviyesine gelmesinin ardındaki en önemli sebepse uzun vadeli ABD Hazinesi getirilerindeki keskin geri çekilme oldu. Tahvil faizlerindeki düşüş hisse senetlerinin toparlanabilmesi için alan sağladı.

10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri önceki hafta kısa bir süreliğine %5 sınırını geçerek 2007’den bu yana görülmemiş bir seviyeye ulaşmıştı. Ancak tahvil getirileri geçen hafta 28,9 baz puan düşerek 17 Mart tarihinden bu yana en büyük haftalık düşüşünü kaydetti.

Geçen hafta tahvil boğaları için birbiri ardına olumlu katalizörlerle karşılaşıldı. ABD Hazine Bakanlığı salı günü beklenenden çok daha az tahvil ihraç etmeyi planladıklarını açıkladı. İstihdam verileri ve özellikle de cuma günü açıklanan istihdam raporu piyasanın bazı alanlarında beklenenden daha fazla yavaşlama belirtileri gösterdi.

Piyasalar için en önemli gelişme ise çarşamba günkü FED toplantısıydı. FED Başkanı Jerome Powell beklendiği gibi faiz artırmadı ve yeni bir faiz artışı için kapıyı açık tuttu. Ancak beklenenin aksine bir faiz artışı için garanti vermedi. FED’in bu tavrı yatırımcılarda büyük ölçüde faiz artışı dalgasının bittiği yorumlarına yol açtı. Bazı yatırımcılarsa böyle bir öngörü için henüz erken olduğunu söylüyor.

Tahvil fiyatlarındaki yükseliş borsalara da olumlu yansıdı. Önceki haftalarda son zirvelerine göre %10’un üzerinde gerileyerek düzeltme bölgesine giren S&P 500 ve Nasdaq endeksleri güçlü bir sıçrama kaydetti ve hafta boyunca sırasıyla %5,5 ve %6,5 yükseldi.

Emtia piyasasında güçlü oynaklık

 

Piyasalar Powell'ın sunumuna odaklandı

 

Risk muslukları bu hafta açık kalabilir

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)