‘Üzerinde mavi lamba olan ne varsa vurun’

15 Temmuz darbe girişimi kapsamında ağır silah yüklü Skorsky S-70, Kobra ve Süper Kobra helikopterlerinin kalktığı Kara Havacılık Komutanlığı’na ilişkin iddianame hazırlandı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Alpaslan Karabay tarafından, FETÖ’nün darbe girişimi gecesi Kara Havacılık Komutanlığı’ndaki olaylara ilişkin 152’si asker, üçü sivil 155 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, darbe girişimi sırasında şehit olan 28 kişinin 30 yakını ile yaralanan 276 kişi, “müşteki” olarak yer aldı.

İddianamede, darbecilerin Çukurambar ve Çayyolu’nda yaptığı toplantılarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerinin tespit edilememesi durumunda gerekirse net konum ve tespiti için Amerikalılardan yardım alınacağını konuştukları belirtildi. İddianamede, Kara Havacılık Komutanlığı’nda görevli olan ve 15 Temmuz günü MİT’e giderek darbe ihbarında bulunan subayla da ilgili çarpıcı bilgiler yer aldı.

Çolak 2 pilotu sordu

İddianamede, MİT’e giden subay için, “darbe kapsamında görevli” ifadesi kullanılırken, subayın ihbarından sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın emriyle Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak’ın Kara Havacılık’a gittiği belirtildi.

Çolak’ın burada biri ihbarcı subay olmak üzere özellikle iki pilotun nerede olduklarını sorduğu kaydedildi. İddianameye göre müşteki Kara Havacılık Komutanı Tümgeneral Hakan Atınç, Çolak’a, iki subayın tavır ve davranışlarını gerekçe göstererek, yapıyla bağlantılı olabileceklerini belirtti. “Bana bunları niye iletmediniz?” diyen Çolak’a darbeciler tarafından bir gün öncesine ait uçuş kayıtları gösterildi. Çolak, bunun üzerine komutanlıktan ayrıldı. Darbeciler sonra Atınç’ı rehin alarak faaliyetlerine başladı. Ankara’da belirlenen hedefleri vuran helikopter pilotlarıyla kule arasında, “Üzerinde mavi lamba olan ne varsa vuracağız” konuşmaları yapıldığı kayda geçti.

Elinde telefonuyla çıktı

Komutanlığa ait kamera kayıtlarının incelenmesiyle hazırlanan bilirkişi raporunda, darbe girişiminin yapıldığı gün öğle saatlerinde bir pilot binbaşının nizamiyeden elinde cep telefonuna bakarak okul komutanlığından yaya çıkış yaptığı, kışlaya dönüşünün tespit edilemediği belirtildi.
Raporda, bu pilot binbaşının saat 21.51’de sivil kıyafetli olarak Kara Havacılık Komutanlığı 1 no.lu nizamiye binası yanındaki ağaçlık alanda bir süre telefonla görüştükten sonra nizamiye araç çıkışına doğru yöneldiği ve yine yaya olarak çıkış yaptığı kaydedildi.

Komutandan sakladılar

İddianamede, askeri darbe girişimi kapsamında 15 Temmuz 2016 tarihi akşamı için uçuş planlamaları yapan şüphelilerin denetim için gelen Çolak’ın yapılan bu hazırlıkları farketmesini engellemeye çalıştıkları, Çolak, Harekât Merkezi’nden 15 Temmuz’la ilgili uçuş planlarını istediği halde harekât merkezi nöbetçi subayı şüpheli Mehmet Semih Üskaya’nın bir önceki güne ait uçuş kartlarının çıktılarını çıkarttığı, Malatya’dan uçuşa çıkan iki ATAK ve bir UH-1 helikopterin Ankara’ya gelişini gizledikleri anlatıldı.

Çolak’ın karargâhtan ayrılmasından sonra şüpheliler Ünsal Çoşkun, Mehmet Şahin, Özcan Karacan, Mustafa Durmuş ve Halil Gül’ün askeri darbe kapsamında müşteki Hakan Atınç’ın rehin alınması için harekete geçtikleri, Atınç’ın rehin alınmasından sonra daha sıkıyönetim direktifi mesajı Kara Havacılık Komutanlığı’na gelmeden şüpheli Ünsal Çoşkun’un Kara Havacılık Komutanı olarak hareket ederek kışlada bulunan tüm personele emir talimatlar verdiği, bu emir ve talimatların FETÖ mensubu diğer askerlerce tarafından sorgulanmadan uygulandığı, esasında şüpheli Ünsal Coşkun’un darbe planlamasından ve kendisinin darbe kapsamında Kara Havacılık ve Okul Komutanı olarak atanacağını bildiği için askeri darbe faaliyetinin başlaması üzerine silahını kuşandığı ve hareketlilik olan ana nizamiye, taarruz hangarı, uçuş kulesi gibi bölgelere gidip orada askeri darbe faaliyeti kapsamında görevlendirilen personeli denetlediği kaydedildi.

Plan sonradan değiştirildi

İddianamade askeri darbe girişimi planlaması kapsamında Çukurambar ve Çayyolu gibi semtlerde yapılan toplantılara ilişkin şöyle denildi: “Cumhurbaşkanı’nın İstanbul’da rehin alınmasının planlandığı, Cumhurbaşkanı’nı rehin alacak komandolardan oluşan ekibin belirlendiği, ancak Cumhurbaşkanı’nın Marmaris’e gitmesi nedeniyle bu planın değiştirildiği planlanmıştır.”

Yaralı MİT’çiler şikâyetçi oldu

İddianamede, MİT’in Yenimahalle ilçesindeki yerleşkesine helikopterle düzenlenen saldırıda yaralanan 3 MİT personeli de “müşteki” olarak yer aldı. İddianamede, 3 MİT’çinin, darbecilerin MİT’in Yenimahalle’deki yerleşkesine helikopterden ateş açması sonucu yaralandıkları belirtildi. Öldürülmeye teşebbüs edilmeleri nedeniyle şüphelilerden şikâyetçi olan MİT personeli, iddianamede, ‘müşteki’ sıfatıyla yer aldı. (Milliyet / Türker Karapınar)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.