Utku Ergüder’den çarpıcı açıklamalar

Garanti Yatırım Genel Müdürü Utku Ergüder, bu yılın dengelenme yılı olacağını söylüyor. Bilindiği gibi geçtiğimiz yıl Türkiye ekonomisi yüzde 2.6 oranında büyüdü. Bu yıl için beklentiler büyümenin yavaşlayacağı yönünde. Utku Ergüder, bu yılın ilk yarısında ekonomide zorlanma olsa da ikinci yarının daha iyi olmasını öngördüklerini belirtiyor. Ergüder, “Küresel ekonomide ya da Türkiye’nin dış ilişkilerinde yeni bir şok görmediğimiz sürece mevcut görece düşük büyüme-düşük cari açık-artan ihracat performansı tablosu da korunacaktır” diyor. Utku Ergüder, Fortune Türkiye'den Ayfer Yıldız'ın sorularını yanıtladı.

-Geçtiğimiz kasım ayında Garanti Yatırım Genel Müdürü oldunuz. Kurumda değişimler oldu mu?

Garanti Yatırım olarak önceliğimiz dijitalleşme ve ürün çeşitliliği. Daha kullanıcı dostu ara yüzlerle işlem kanallarımızı yeniliyoruz. Yatırımlarımızı bu alana yapmaya başladık.

Ürün çeşitliliğimizi artırdık ve artırmaya devam edeceğiz. Paragaranti International Trader platformuna yurtdışı vadeli işlem piyasalarını ekledik. Yatırımcılarımız yurt dışında hem spot hisse hem de futures piyasalarında hisse senedi ve petrol, altın, euro/dolar gibi vadeli işlem kontratlarında yatırım yapabiliyor. Garanti Yatırım bir yatırım bankası olma yolunda tüm ürünlerini tamamladı. Gitmek istediğimiz yer, çok daha fazla müşteriyle, çok daha farklı ürünle sermaye piyasasının en önemli oyuncusu olmak. Tabi tüm bunları yaparken de sermaye piyasalarını tanıtmak ve geliştirmek en önemli önceliğimiz. Boğaziçi Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Kulübü ile birlikte tüm üniversite öğrencilerinin dahil olduğu Sanal Borsa yarışması Investimate’e sponsor olduk. Amacımız gençlerin sermaye piyasaları ürünlerini tanıması ve finansal okur-yazarlıklarına katkıda bulunmak. Başarılı öğrencilerimize staj imkânı ve mentoldük vereceğiz. Diğer amacımız topluma katkı sağlayan projeler üretmek.

Tohum Otizm Vakfı ile birlikte MEB’e bağlı okullarda özel eğitim sınıfı donanım desteği veriyoruz. Ocak ayında Batman’da iki sınıf, mart ayında Artvin’de üç sınıf açtık. Yılsonuna kadar toplam 10 sınıf açmayı hedefliyoruz. 2020 yılında da çağın olanaklarıyla, her yaştan otizmli çocuğumuzun gereksinimlerini karşılayabilecek sınıflarımızı açmaya devam edeceğiz.

-Kaç müşteriniz var?

Geçen sene 90 bin müşterimiz işlem yaptı. Dijital entegrasyonla müşteri sayımız daha da artıyor. Otomatik hesap açma uygulamamızla günde 350-400 hesap açılışına ulaştık. Türkiye’nin her noktasındaki güçlü satış ağımızla dijital kolaylığı ve ürün çeşitliliğimizi müşterilerimize sunuyoruz.

-Türkiye ekonomisi 2018 yılında yüzde 2.6 oranında büyüdü. Bu yıl için ekonomiye ilişkin öngörüleriniz nelerdir?

2019 yılı bir dengelenme yılı olacak. Yılın ilk yarısı ekonomimiz zorlansa dahi, ikinci yarıda toparlanan iç talep ve ihracatın da desteğiyle yılı pozitif büyüme ile kapatacağımızı düşünüyoruz. Yılın ikinci yarısında TCMB’nin faiz indirimlerine başlamasını bekliyoruz, ancak aynı dönemde enflasyonda da düşüş beklediğimiz için aslında sıkı para politikası da devam etmiş olacak. Küresel ekonomide ya da Türkiye’nin dış ilişkilerinde yeni bir şok görmediğimiz sürece mevcut görece düşük büyüme-düşük cari açık-artan ihracat performansı tablosu da korunacaktır.

-Dolar kuru için yılsonu beklentiniz nedir?

2018 ortasında yaşanan şoktan sonra atılan adımlar ve yükseltilen faiz seviyesinin TL’ye destek olmaya devam etmesini bekliyorum. Yılsonu için dolar/TL beklentimiz 6.0 seviyesi.

Bu tahmin TCMB’nin 500 baz puanlık faiz indirimini de içeriyor. Elbette bu nokta atışı bir tahmin değil, sene içinde küresel ya da Türkiye’ye has bir sebepten TL daha fazla değer de kaybedebilir. Ancak bizim düşüncemiz, böyle beklenmedik bir durum olmadıkça, TL’deki değer kaybının sınırlı ve kontrollü kalacağı yönünde. Bu noktada TL’de kalmayı döviz taşımaya tercih ederiz.

-Yurtdışındaki hava da bu iyimserliği destekleyebilir mi? FEO faiz artışlarına ara verebilir...

İyimserliğimin nedeni şu: Çok ciddi bir dış şok atlattık. Tüm kurumlar önlemlerini aldı. Büyüme yüksek olmayacak ama hazırlıklıyız. Diğer taraftan ABD Merkez Bankası (FED) şahin duruşunu yumuşattı. Avrupa Merkez Bankası da tekrar genişlemeci para politikasını ele alıyor. Bunlar sadece Türkiye için değil, gelişmekte olan ülkeler için de iyi olabilir. Türkiye 2018 yılında 13 milyar dolar yatırım aldı. Bu sene bu rakamın üstünü yakalayabiliriz. Yabancılar da seçimleri bekliyordu. Bu nedenle ikinci çeyrek itibariyle yabancı yatırımlar gelmeye başlayabilir.

-Satın alma ve birleşmelerde hareketlilik olacak diyebilir miyiz?

Şu anda Türkiye’de hemen her sektörde çok fazla alım imkânı var. Fiyatlar da ucuzladı. Radyo -TV’den otellere, doğalgaz santralinden bankacılık sektörüne kadar farklı birçok sektörde şirketler alım veya satım yapmak istiyor. Yani hem alıcı hem satılarla görüşüyoruz. Ciddi anlamda talep var. Ayrıca BBVA kanalıyla yurtdışında kullanıyoruz. Örneğin, geçtiğimiz günlerde Şili’den bir müşteri geldi. Otel yatırımı yapmak istiyorlardı, otelleri gezdiler. Uzakdoğulu yatırımcıların yanı sıra Avrupalı ve ABD’liler de Türkiye’yle ilgileniyorlar. Yatırımcılara bu dönemin bir daha gelmeyeceğini bu nedenle fırsatları değerlendirmelerini tavsiye ediyoruz. Hem satılan mallar kaliteli, hem de alıcıları var. Garanti Yatırım olarak geniş hizmet ağımızın yanı sıra, Garanti Bankasının proje finansman ekibiyle de yakından çalışıyoruz. İki-üç işte son aşamalara geldik. Bu yılın satın alma ve birleşmeler açısından geçen yıla göre daha iyi olmasını bekliyoruz.

-Geçen yıl ilk çeyrekte halka arzlarda yapılmıştı...

Geçen yıl ilk yarıda güçlü halka arzlar oldu. Garanti Yatırım olarak biz de Şokun halka arzını başarıyla bitirdik. Yılın halka arz ödünü aldık. Ayrıca, Aselsan’ın ikincil halka arzında da lider kurum olarak yer aldık. Daha sonra ertelenen halka arzlar oldu. Bu yıl halka açılmak isteyen şirketler var. Ama daha sağlıklı bir halka arz için 2020’nin ilk çeyreğini beklemek daha doğru olacak gibi görünüyor.

-Yatırımcılara tavsiyeleriniz var mı?

Faizler hâlâ yüksek. Bu birkaç ay daha devam edecek gibi görünüyor. Bu nedenle portföylerinin bir kısmında mevduat mutlaka olmalı. Borsada işlem gören şirketlerin fiyatları çok ucuzladı.

Orta ve uzun vadeli uygun fiyatlardan hisse senedi ile portföylerini artırabilirler. Ayrıca, ani hareketler için bir miktar döviz de portföyde bulundurulmalı. Finansal okuryazarlığı yüksek yatırımcılar ise yurtdışında da hisse senedi yatırımları yapabilirler.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.