E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaUluslararası hisseler portföylerde koruma sağlıyor mu?---

Uluslararası hisseler portföylerde koruma sağlıyor mu?

Uluslararası hisseler portföylerde koruma sağlıyor mu?
19 Mart 2021 - 12:33 borsaningundemi.com

Yatırım alanındaki en eski stratejilerden biri de portföylerde çeşitlendirmeye önem vermek. Ancak çeşitlendirmenin faydaları 2008 finansal krizi döneminde sorgulanmaya başlandı

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Uzun yılardır çeşitlendirme yatırım alanında önemli bir strateji olarak kabul görüyor. Bu yaklaşım 1950’lerde Harry Markowitz tarafından öne çıkarıldı ve portföylerdeki riskli varlıkların yarattığı tehdidi minimuma indireceği savunuldu. 

İçinde bulunduğumuz yüzyılda ise, uzmanlar uluslararası hisselerle çeşitlendirmenin sağlanıp sağlanamayacağını fazlaca sorgulamasa da, 2008’de yaşanan küresel finansal krizin ardından tüm piyasalarda görülen satış dalgasıyla birlikte derin bir sorgulama süreci başladı. Bunun sonucunda ise bazı uzmanlar, çeşitlendirmenin en az faydayı, en çok ihtiyaç duyulduğunda sağladını iddia etti.

Daha yakın zamanda ise uluslararası hisselerin sağladığı çeşitlendirmeyle ilgili şüpheler, iki önemli gelişme sonucunda yükseliş gösterdi. Öncelikle ABD’nin hisse piyasası, küresel finansal krizden bu yana diğer ülkelerin piyasalarından yüksek performans gösterdi. İkincisi ise geçtiğimiz yirmi yılda ABD ve uluslararası hisseler arasındaki korelasyon önemli düzeyde arttı. Bu gelişmelerin ışığında, uluslararası hisse yöneticileri, ABD yatırımcılarının bu süreçte uluslararası hisseleri, yerel portföylerdeki aşağı yönlü risklere karşı koruma sağladıkları ve ABD hisselerine kıyasla ciddi ölçüde düşük değerlemelere sahip oldukları takdirde tercih etmelerini tavsiye etti.

18 Mart’ta yayınlanan bir raporda Ty Hogan ve Nick Sargen, uluslararası çeşitlendirme konusundaki en son araştırmaları inceledi. Özellikle iki çalışmanın uluslarası çeşitlendirmenin faydalarını göz önünde bulundurmak için faydalı olduğu tespit edildi. Çalışmalardan Rodney Sullivan’a ait olanı, çeşitlendirme stratejisini doğruluyor. Sullivan’ın ABD hisselerinden ve tahvillerinden oluşan bir portföye yönelik analizi, geçtiğimiz 75 yılda, dengeli bir portföyün o dönemden beri gerçekleşen 16 ABD resesyonunun etkilerini azaltmaya yardımcı olduğunu gösterdi.

Forbes’un haberine göre, Sullivan aynı zamanda küresel olarak çeşitlendirilmiş portföylerin etkisini de 1994 yılından bu yana analiz etti. Bulguları ise daha fazla çeşitlendirmeye sahip portföylerin aşağı yönlü risklerden koruma sağlamakla kalmayıp, daha az çeşitlendirilmiş portföylere kıyasla daha hızlı toparlanmalara imkan tanıdığını gösterdi. Bununla birlikte Ford Donohue tarafından kaleme alınan bir araştırma, son yıllarda küresel ekonominin dönüşümünün ABD hisseleri ve uluslararası hisseler arasındaki ilişkinin değişmesine neden olduğunu iddia etti.

Donohue’nun analizine göre, 1970 yılının ocak ayından bu yana uluslararası hisselerin portföylerde yer almasının, birçok portföyün riske göre düzenlenmiş toplam getirilerini yükselttiği görüldü. Bu analiz ise uluslararası çeşitlendirmenin geçerliliğini yitirmediğini ortaya koydu. Ancak yine de Donahue’nun bulgularına göre, uluslararası çeşitlendirmenin bugün sağladığı faydalar son yirmi yılda azaldı. Bunun nedeni ise bu süreçte korelasyonların ciddi ölçüde yükselmiş olması.

Araştırmanın sonuçlarına göre, yatırımcılar toplam portföy volatilitesini yükselmeden, uluslararası hisselere portföylerinde yalnızca %20 ağırlık verebilirler. Bu rakamın ötesinde, ABD hisseleri dışındaki hisselere yapılacak yatırımların artması, risk ve getiri arasında bir seçim yapmak anlamına geliyor. ABD hisseleri ve uluslararası hisseler arasında yükselen korelasyon genellikle küreselleşmeye ve Euro Bölgesi’nin ortaya çıkmasına bağlansa da, ABD hisselerinin uluslararası hisseler karşısındaki göze batan yüksek performansı, birçok kişi için gizemini koruyor.

Bunun en yaygın açıklamalarından biri ise değerlemelerin, ABD hisselerinde, uluslararası hisselere kıyasla daha yüksek olması. Bazı piyasa gözlemcileri bu durumun nedeni olarak ABD’nin rekor seviyelerde düşük olan faiz oranlarını ve ABD’nin teknoloji şirketlerinin giderek artan piyasa hakimiyetini gösteriyor. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda birçok yatırımcı yerel portföylerde uluslararası isimlerin bulundurulmasının faydalı olduğunu ancak ağırlığının yüksek tutulmaması gerektiğini savunuyor.

Momentumu arkasına alarak güçlenen sektörler

 

Tahvil faizlerindeki seyir izlenmeye devam ediliyor

 

Borsalara rekor para girişi

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)