11 Nisan 2014'te Türkiye'nin kredi notu görünümünü negatif izlemeye çeviren kredi derecelendirme kuruluşu Moody's bugün bir kez daha Türkiye için değerlendirme yapacak. Uğur Gürses, Hürriyet'teki yazısında, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İşte Gürses'in o yazısı: Türkiye'ye 'yatırım sınıfı' kredi notu tahsis eden iki dereceleme kuruluşundan birinin, Moody's kredi dereceleme kuruluşunun potansiyel gözden geçirme tarihlerinden biri de bugün. Bugün herhangi bir değerlendirme yapmaz ise 4 Aralık tarihine kalacak.
Moody's Türkiye'yi potansiyel olarak kredi notunu düşürme potasında tutan dereceleme kuruluşu; çünkü 11 Nisan 2014'de Türkiye'nin kredi notu görünümünü negatife izlemeye çevirmişti. Bunun anlamı, işaret edilen zayıf alanlarda iyileşme sağlanamazsa notun düşürüleceğidir. Şunu da not düşmekte yarar var; bu açıklamanın yapılmasından bu yana geçen 16 ay içinde, o tarihlerde iyi olarak işaret edilen unsurlardaki gerileme, bozulma da not indirimine potansiyel olarak etken olacaktır.
Önce şu soruya yanıt arayalım; herhangi bir dereceleme kuruluşu negatif izlemeyi ne kadar sürdürüyor? Konuştuğum uzmanlar, en fazla iki yıl, ancak ortalamada 18 ayı işaret ediyorlar. Moody's negatif izlemeye alalı 16 ay oldu. Ekim ayında 18, Nisan 2016'da da iki yıl dolacak. Yani, Moody's için karar anına yaklaşıyoruz.
Peki, Nisan 2014'te negatif izlemeye alınmamızın ana noktaları ne idi? İki temel noktayı işaret ediyordu Moody's; biri 'yükselen politik belirsizlik ortamının sonucu olarak dış finansman pozisyonundaki zayıflama' idi, diğeri ise 'belirsiz politika ortamında orta vadeli zayıf büyüme görünümü' idi. Tekrar anımsatmak gerekiyor; bu değerlendirmelere Nisan 2014 penceresinden baktığımızı unutmayalım. Nisan 2014'den bu yana gelişmeleri ayrıca bakacağız.
Moody's birincisi noktada; politik dinamiklerdeki çalkantı ile küresel likiditedeki azalmanın, hem yurtiçi, hem de uluslararası yatırımcı güvenine olumsuz yansıması olduğunu, bu yansımanın kendisini döviz kurunda gösterdiğini; bunun da negatif izlemeye alma konusunda etken olduğunu açıklamıştı.
İkinci ana etmen de, Türkiye'nin orta vadeli ekonomik büyüme görünümünün zayıflamasıydı. Yükselen politik riskten ortaya çıkan belirsiz politik ortam, Türk ekonomisindeki kırılganlıkları azaltacak olan yapısal reformların ivmesini kısıtlayacaktı.
Moody's, kamu finansmanında belirgin bir bozulma, politik istikrarsızlıkta artış, dış finansmanda yoğunlaşan baskılar, dış sermaye akımlarında ani ya da takip eden kesilme riskinin artması, ihracatta rekabetçiliği zayıflatacak belirgin kurumsal değişikliklerin notun indirilmesine neden olacağını not düşmüştü.
Peki, Nisan 2014'den bu yana ne oldu?
1. Moody's, 17-25 Aralık 2013'de yaşanan skandalla güçlenen politik tansiyonun Haziran 2015 seçimlerine kadar süreceğini tahmin ediyordu. Öyle olmadı, tersine politik tansiyon artarak devam ediyor; muhalefet partilerinin bile arasında çatışmacı bir üslup gelişti. Kredi notu için de önemli bir kilit taşı olan çatışmasızlık ve barış süreci bozuldu. Seçim sonuçlarını beğenmeyen siyasi partiler, ya koalisyon kurulmasına isteksiz, ya da bir an önce yeniden seçime gidilmesini istiyor. Koşar adım yeni bir seçime gidiyoruz. Bu durumda belirsizliğin ortadan kalması için en iyi olasılık Ocak 2016'dan önce değil.
2. Ayrıca, Moody's negatif izlemeye aldığında çizdiği bu tablo ile 2014 için yüzde 2.5, 2015 için ise yüzde 3 büyüme tahmin ediyordu. 2014 biraz üzerinde yüzde 2.87 oldu, ama 2015'in verileri Moody's'in tahmininin bile altında gerçekleşiyor. İlk çeyrekteki yüzde 2.3'lük büyüme ağırlıkla otomobil satışlarının yansıması. Hane halkı tüketiminin de, özel yatırımların da büyümeye katkısı çok azaldı. Bu yılki büyümenin kabaca yüzde 2-2.5 olması muhtemel.
3. Nisan 2014'de kabaca yıllık 60 milyar dolar cari açık verirken, 43 milyar dolar sermaye girişi, 14 milyar dolar da kaynağı bilinmeyen net hata noksan girişi sağlanıyordu; Mayıs 2015'de 45 milyar dolar cari açığa, 35 milyar dolar sermaye girişi, 5 milyar dolar da net hata ve noksan girişi olmuş. Aylık bazdaki gelişmeler gösteriyor ki; sermaye girişlerinde azalma, kesilmeler ve düzensizlikler söz konusu.
4. 2014 Nisan sonrasında kamu yönetimindeki kurumsal çerçeve epey bozuldu. Güçler ayrılığı bozuldu, hukukun üstünlüğü ağır yara aldı.
5. Tüm bu ekonomik zayıflıklara ek olarak, para politikası üzerine politik baskı; TL'deki zayıflamayı güçlü biçimde hızlandırdı. Merkez Bankası da Fed'in faiz sıkılaştırmasına henüz hazır hale geçmiş değil.
Bugün, Nisan 2014'e göre notumuzun düşürülmesi olasılığı daha yüksek. Diyelim ki es geçildi; 4 Aralık'ta değişen ne olacak?
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.