EBRD'nin en son çıkan Bölgesel Ekonomik Beklentiler raporuna göre, Türkiye'nin ekonomik büyüme oranı 2015 ve 2016 yılında, ülkenin uzun vadeli potansiyelinin oldukça altında gerçekleşerek genel olarak % 3 seviyesinde kalacak.
Düşen petrol fiyatlarının büyüme üzerindeki olumlu etkisi muhtemelen dış talepte süregelen zayıflama ve avro-dolar kurundaki gelişmeler nedeniyle sönümlenecek.
Geçen yıl EBRD yatırımlarından en fazla payı alan ülke olan Türkiye, Avro bölgesinde ve ABD'deki ayrışan parasal politikaların karşıt akıntısı içinde kalan tipik bir ülke örneği teşkil ediyor. Türkiye'nin büyük ölçüde lira-dolar kuruna bağlı olan sermaye girişi, ABD'nin para politikasını sıkılaştırması beklentileriyle 2015 yılının başından beri Türk lirasının dolar karşısında %13 değer kaybetmesi nedeniyle zora girebilir. Ancak Türkiye'nin ana ticaret ortağının Avro bölgesi olduğu ve Türk lirasının Avro karşısında aynı dönem içinde
daha az bir seviyede, %6, oranında değer kaybettiği düşünülürse, dolara karşı değer kaybı net ihracatta kazanca dönüşmeyebilir.
Her ne kadar iç politikaya dair volatilite algısının da bir rol oynaması muhtemel olsa da, ABD ve Avro bölgesindeki ayrışan para politikası muhtemelen Türkiye'deki kur oynaklığı üzerinde baskı oluşturmaya devam edecek.
EBRD raporu ayrıca, incelenen 35 ülkenin tümünde 2015 yılı için ortalamada durgunluk yaşanmasını ve 2016'da ise sadece %1.4 oranında zayıf bir büyüme olmasını öngörüyor.
Ancak bu görünümün altında keskin bölgesel farklılıklar yatıyor.
Başkan yardımcısı ve kıdemli ekonomist Hans Peter Lankes yaptığı açıklamada "Karşımızda büyük farklılıklar barındıran bir tablo var. Özellikle Avro bölgesine sıkıca bağlı ülkelerde iyimser olmak için güçlü nedenler var, ancak Rus resesyonu başka birçok ekonomide endişe kaynağı teşkil ediyor" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Orta Avrupa ve Baltık Ülkelerinde (OAB), Polonya, Slovenya, Slovak Cumhuriyeti ve Macaristan tahminleri, düşen petrol fiyatlarının yaratmış olduğu olumlu etkiyi destekleyen Avro bölgesindeki parasal genişlemenin etkisiyle yukarı yönlü revize edildi.
OAB bölgesinin 2015 için büyüme beklentisi, Ocak tahmini olan %2.6'dan %2.9'a revize edildi. 2016 için ise %3.0 oranında büyüme bekleniyor.
Raporda daha gelişmiş ülkelerle ekonomik yakınsamanın belirgin şekilde sürmesinin beklendiği ifade ediliyor.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından parasal genişlemeye gidilmesi, avro'nun zayıflaması ve petrol maliyetlerinin düşmesi de güney doğu Avrupa ülkeleri üzerinde olumlu etki gösteriyor. Parasal genişleme Avro bölgesiyle sıkı ekonomik bağları olan ülkelerde parasal koşulların rahatlamasını sağladı.
Ancak, Yunanistan'la ilgili ortaya çıkabilecek bir volatilite bu görünümü zayıflatabilir. Güney ve Doğu Akdeniz'de bulunan ülkeler de petrolün ucuzlamasının ve bölgenin en büyük ekonomisi olan Mısır'a yönelik güvenin artmasının olumlu etkisini görmeye başladı.
Avro bölgesinde yakın zamanda başlayan parasal genişlemenin aksine, ABD'de büyük olasılıkla önümüzdeki yılın başlarında gerçekleşmesi beklenen parasal sıkılaştırma ise sermaye girişine bağımlı olan ve dolar cinsinden yüksek borç finansmanı ihtiyacı olan
gelişmekte olan piyasalar üzerindeki baskıyı arttıracak.
Aynı zamanda, Rus ekonomisinde yaşanan derin resesyon Rusya ile güçlü ekonomik bağları olan ülkeler üzerinde beklenenden daha büyük bir etki gösteriyor.
Rusya resesyonunun etkisiyle, Doğu Avrupa ve Kafkaslar ile Orta Asya'da ekonomik görünüm kötüleşti.
Rusya ekonomisinin 2015 yılında %4.5, 2016 yılında ise %2'ye yakın daralarak kayda değer bir resesyona maruz kalması bekleniyor. Ülkenin yavaş büyüme veya durgunluk seyri geniş bir zamana yayılabilir. Düşen petrol fiyatları ve yaptırımlar zaten köklü yapısal problemler
nedeniyle zayıf giden bu ekonominin durumunu daha da kötüleştirdi.
Ukrayna'da, ülkenin doğusundaki ekonomik aksama, Ukrayna parasının değer kaybetmesinin olumsuz etkisi, sıkı ekonomik politikalar, enerji fiyatlarında yaşanan artışlar ve kredi daralmasının sürmesi nedeniyle bu yıl boyunca ekonomi üzerindeki baskıların devam etmesi bekleniyor.
Kötüleşen bu görünüm nedeniyle, Ocak ayında yapılan %5'lik daralma tahmini yerine, GSYH'nin bu yıl %7.5 daralması bekleniyor. Güvenlik durumunda kötüleşme olmayacağı, IMF programının aksamayacağı ve diğer önemli risklerin gerçekleşmeyeceği varsayımı
altında, Ukrayna'nın 2016 yılında %3 civarında bir toparlanma kaydetmesi muhtemel. Reformların daha hızlı ve başarılı bir şekilde yapılması ve jeopolitik risklerin azalması büyüme görünümünde iyileşme sağlayabilir.
Gürcistan'da büyümenin hız kaybederek 2015 yılında %2.3, 2016 yılında ise %2.6 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Belarus üzerindeki önemli finansal stresin sürmesi nedeniyle, tahminler aşağı yönlü revize edilerek, ekonomik reformların yapılmaması halinde mevcut
politika çerçevesinde %2.5 daralma, 2016 yılında ise durgunluk yaşanması bekleniyor.
Rusya resesyonunun en somut etkisi endişe verici bir oranda düşmeye devam eden işçi dövizleri üzerinde kendisini gösteriyor.
Yüzbinlerce göçmen işçinin Tacikistan'a ve Özbekistan'a dönmesi, Kırgız Cumhuriyeti'ne ise önemli sayılarda dönüş yaşanması önemli bir sosyo-ekonomik zorluk oluşturuyor. Kazakistan ve Türkmenistan'daki büyüme beklentileri düşen emtia fiyatlarından olumsuz etkileniyor.
EBRD yatırımlarının en yeni alıcısı olan Yunanistan, dış borç yükümlülüklerinde temerrüt durumuna düşebileceği ve hatta Avro bölgesinden çıkabileceği endişelerinden kötü etkilendi.
EBRD'nin baz durum senaryosuna göre, Yunanistan'ın sert parasal hamlelerden kaçınması, sadece büyümeyi başlatmaya yetecek kadar reform yapması ve uluslararası camianın desteğinin sürmesini sağlaması yoluyla "işin içinden bir şekilde sıyrılması" bekleniyor.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.