E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket Haberleri'TÜRKİYE'DEKİ BANKALAR ÇOK GÜÇLÜ'---

'TÜRKİYE'DEKİ BANKALAR ÇOK GÜÇLÜ'

'TÜRKİYE'DEKİ BANKALAR ÇOK GÜÇLÜ'
21 Ağustos 2010 - 09:16 borsaningundemi.com

Bakan Babacan, sermaye ve likit açısından bakıldığında AB ve ABD'deki bankaları solladığımızı söyledi

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ''Türkiye'deki bankalar sermaye ve likit açısından rakamlarına bakıldığında Avrupa ve Amerika'daki pek çok bankadan daha güçlü''dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, Muğla'da yerel bir televizyon kanalında katıldığı programda yaptığı konuşmada, 12 Eylülün Türkiye'nin demokratik anlamda bir üst kademeye geçebilmesi, temel hak ve özgürlükler noktasında arzu ettiği hedefe bir adım daha yaklaşabilmesi için önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Babacan, 2003-2006 yılları arasında bankacılık ile ilgili yaptıkları reformların Türkiye'yi krizden koruyan en önemli faktörlerin başında gediğine işaret ederek, şöyle konuştu: ''Bizim bankalar üzerinde sıkı durmamız, kuralları aynen uygulatmamız, bankaların mali bünyelerinin güçlü olmasıyla ilgili getirdiğimiz esaslar, yaşanan krizde Türkiye'yi koruyan en önemli faktördür. Türkiye'deki bankalar sermaye ve likit açısından rakamlarına bakıldığında Avrupa ve Amerika'daki pek çok bankadan daha güçlü. Belki toplam büyüklük olarak mukayese etmek zordur ama kendi içindeki mali bünyesinin sıhhati açısından baktığımızda durum çok olumludur. Bizim kurallarımız doğru kurallar bankaların hata yapmasını önleyici kurallar.'' Uluslararası bankaların kendi evinde sorun yaşarken Türkiye'de hiç bir problem yaşamamasının uygulanan akıllı politikaların sonucu olduğunu anlatan Babacan, şöyle devam etti: ''Biz bankacılıktan herhangi bir darbe yemedik. Bizim en önemli etkilendiğimiz konu ihracatımız oldu. Özellikle Avrupa ülkelerinde ekonomik durum çok bozulunca, iç tüketim azalınca dışarıdan daha az ithalat yaptılar. Türkiye'den de daha az ithalat yaptılar. Düşen ithalat sebebiyle de geçen yıl bizim ekonomimizde biraz daralma oldu. Ama bu yıl hem ihracat toparlıyor hem de bizim kendi iç tüketimimizde çok hızlı bir artış var. Yani halkımız artık geleceğe çok daha güvenle bakıyor. Dolayısıyla bizim krizden çıkışımız diğer ülkelere göre çok daha hızlı oldu. Güveni hızlı yakaladık ve güven ortamını hızlı oluşturduk. Bizim geçen yıl ortaya koyduğumuz orta vadeli program Türkiye'nin bu krizden hangi stratejilerle nasıl çıkacağını gösteren çok ayrıntılı bir programdı. Pek çok ülke böyle bir şey ortaya koyamadı henüz.'' ''TÜRKİYE'NİN GELDİĞİ NOKTA İKİ FARKLI ÜLKE'' Konuşmasında Türkiye'nin geldiği noktaya dikkati çeken Ali Babacan, şunları söyledi: ''Türkiye'nin geldiği nokta iki farklı ülke aslında. Bundan 7-8 yıl önceki Türkiye neredeyse iki ayrı ülke. Zaten son 10 yıldır Türkiye'ye gelmeyenler bakıyorlar ki 'farklı bir yere mi geldik'. Buradaki bir hava limanına inen bir turist ya da kendi vatandaşımız adımını attığı anda 'burası başka bir yer' diyor. Milli gelirimiz 3 bin dolardan, 10 bin dolara gelmiş durumda. Biz devraldığımızda Türkiye Cumhuriyetinde Hazine faizleri yüzde 66'larda idi. Yani bu devletin hazinesi yüzde 66 faizle borçlanıyordu. Bugün yüzde 8'e indi çok şükür. Devraldığımız dönemde yüzde 66 nominal faiz var, enflasyon hedefi yüzde 20 aradaki fark 46 puan. Reel faizden bahsediyoruz. Bugün çok şükür çok daha farklı noktadayız.'' ''DÜNYADA SAYGI GÖREN PARA BİRİMİMİZ VAR'' Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, TL'nin artık dünyada saygı gören bir para birimi olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti: ''Hatta öyle ki çok değerli diye bir şikayet varsa 'Türk lirası çok değerli' diye şikayet geliyor. Halbuki paramızın değeri önemlidir. Bu genel istikrarın da bir göstergesidir. 'İstikrar bozulsun da Türk lirası şuna yarasın buna yarasın' biz o görüşte değiliz. İstikrar bizim temel önceliğimizdir. Türkiye 34 sene boyunca iki haneli yada üç haneli enflasyon rakamları gördü. Yüzde 80, yüzde 100 enflasyon rakamları çok doğaldı. Herkes ayın 1'inde maaşını alınca döviz bürosuna gidiyor dolar alıyordu ve ay sonuna kadar onu bozdurarak harcıyordu. Çünkü ay sonundaki Türk lirası ile ay başındaki Türk lirasının değeri çok farklıydı. Bugün bakıyorsunuz döviz büroları artık zor iş yapar hale geldi. Halkımızın Türk lirasından öte başka paralara güveni vardı. Şimdi tersine Türk lirası artık halkımız için de dünyada itibar gören bir para haline geldi''. ''TÜRKİYE TABULAR ÜLKESİYDİ'' Temel hak ve özgürlükler konusunda çok önemli değişiklikler yaptıklarını ifade eden Ali Babacan,'' Türkiye bir tabular ülkesiydi. Pek çok yasağın olduğu bir ülkeydi. Şimdi bakıyorsunuz evinde oturan bütün vatandaşlarımız alıyor uzaktan kumandasını eline, belki 20 tane kanal çeviriyor. Bu 20 kanalda, 20 tane ayrı tartışma var. Tabu yok, yasak yok. İsteyen istediği her şeyi özgür bir şekilde dile getiriyor, özgürce tartışıyor. Bizim zaten arzuladığımız Türkiye de bu Türkiye. Her şeyin özgürce tartışılabildiği bir Türkiye. 'Sen şu kelimeyi niye kullandın' diye insanların sorgu odalarına alındığı, gözaltına alındığı bir Türkiye değil artık. Biz bunu bütün vatandaşlarımız için istiyoruz. Dini tercihi, mezhebi, etnik kökeni ne olursa olsun hiç ayrım yapmadan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin bu özgürlüklerden yararlanmasını istiyoruz'' diye konuştu. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ Babacan, darbe döneminin felsefesiyle yaklaşımıyla hazırlandığını ifade ettiği Anayasa'nın artık daha sivil bir anayasa olması için atılmış önemli bir adım olduğuna dikkati çeken Babacan konuşmasını şöyle tamamladı: ''Her ne kadar Anayasa değişiklik paketi bizim partimiz tarafından hazırlanıp arkadaşlarımız tarafından meclise sunulduysa da aslında tek tek maddelere baktığınızda, bu maddeler zaten yıllardır kamuoyunun önünde tartışılan, birçok sivil toplum kuruluşunun ortaya attığı maddelerden oluşuyor. Aslında bu Anayasa değişiklik paketi bir ortak aklın ürünü. Zaten tek tek maddelere baktığımızda pek bir eleştiri ve itiraz duymuyoruz. Tek tek madde madde incelendiğinde bunların hepsi Türkiye'yi daha ileriye götürecek şeyler. Türk insanına özgürlüklerin kapısını daha fazla açacak maddeler. Bir bakıma 12 Eylül ihtilali döneminde, darbe döneminde o dönemin bakış açısıyla hazırlanmış bazı maddelerin artık kalıcı bir şekilde sivil bir yapıya bürünülmesini sağlayacak maddeler bunlar.''

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)