Son dönemde petrol fiyatlarındaki sert düşüş, jeopolitik belirsizlikler, Euro Bölgesi’nde ekonomiye yüklü para enjeksiyonu, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden ayrılabileceği söylentileriyle dünya ekonomisinde sıkıntılı bir süreç yaşanmaya başladı. Uzun zamandır düşüş trendinde olan altın fiyatları yeniden yükselirken vatandaşlar da kuyumculara akın etmeye başladı.
Dünya'da yer alan habere göre, Türkiye, altının gerek kültürel yapı, gerek yatırım tercihleri açısından önemli rol oynadığı bir toplum. Son 10 yıla bakıldığında yıllık ortalama 181 tonla Türkiye dünyanın dördüncü büyük altın tüketicisi. Küresel tüketici talebinin yüzde 6’sı Türkiye’de gerçekleşiyor. Türk halkı, enfl asyona ve parasının değer kaybetmesine karşı nesillerdir altını bir yatırım aracı olarak kullanıyor. Altın hem üretim, hem tüketim hem de yatırım aracı olarak ekonomide önemli bir paya sahip. Dünya Altın Konseyi (WGC) raporuna göre altın Türkiye ekonomisinde hatırı sayılır bir rol oynuyor ve sektörün ekonomiye yılda 3.8 milyar dolarlık katkı yaptığı hesaplanıyor.
Yastık altındaki altın 130 ülkeden büyük WGC Türkiye’de altının rolünü incelediği raporunda Türkiye’de üretim ve tüketim trendlerini inceledi. Rapora göre, Türkiye’de yastık altında 3 bin 500 ton altın bulunuyor. Başka bir ifade ile yastık altında şu anda kayıt altına alınamayan 145.3 milyar dolar yani 2013 yılı Gayri Safi Yuriçi Hasıla'nın yüzde 12’si kadar altın bulunuyor. Bu rakam aynı zamanda aralarında Yeni Zelanda, Kazakistan, Ukrayna, Kuveyt, Azerbaycan ve Hırvatistan’ın da bulunduğu tam 130 ülkenin her birinin Gayri Safi Yurtiçi Hasılasından daha büyük. Türkiye’de 20 milyon 200 bin hane olduğu göz önüne alınırsa hane başına 105 adet çeyrek altına denk geliyor.
Ülkemizde altın madenciliği sektörü büyümeye devam ederek istihdam, vergi geliri ve yatırım sağlıyor. Türkiye’de altın madenciliği 1985 yılında yeni düzenlemelerin kabul edilmesiyle start aldı. büyük ölçekli altın yataklarının keşfedilmesinin ardından yerli ve yabancı yatırım dalgası başladı ve üretimde önemli bir artış yaşandı. Türkiye’de ilk modern altın madeni Ovacık’ın tam kapasite ile çalışmaya başladığı 2001 yılından bu yana altın üretimi sürekli olarak artış trendi içinde. 2001’de yıllık 2 ton olan üretim 2013 yılında 33.5 tona çıktı. Üretimde yıllık ortalama artış yüzde 20 civarında gerçekleşiyor ve bunun, buzdağının görünen yüzü olabileceği belirtiliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, altın rezervinin 840 ton olduğun ve kaynakların büyüklüğünün 6.500 ton olabileceği tahmininde bulunuyor. Araştırmalar büyük yatakların bulunduğu tahmin edilen ülkemizin Batı’sında yoğunlaşmış durumda.
Sektör 250 binden fazla kişiye istihdam sağlıyor Altın üretimi, tüketimi ve dönüştürmenin Türkiye’nin ekonomisine yıllık katkısının 3.8 milyar dolar olduğu hesaplanıyor. Altın sektörü 5 bin altın üreticisi, 35 bin perakende satış noktası, 250 bin istihdam barındırıyor. Altın madeni şirketlerinde de 6.500 kişi çalışıyor. 2009-2013 yılları arasında üç büyük madencilik şirketi projelerin büyümesi ve sermaye harcamaları için 1 milyar dolar tutarında yatırım gerçekleştirdi.
Bankaların kasasında 10.4 milyar dolarlık altın var 2013 sonu itibariyle bankalar 250 ton yani 10.4 milyar dolar büyüklüğünde altını elinde tutuyor. 2014’ün ilk yarısındaki ortalama fiyat olan 1.291 dolar baz alınarak hesaplanan bu meblağın önemli bir kısmı Türk Lirası’nı ve döviz hesaplarını altın hesabına çeviren yatırımcılara ait. Türkiye’de yastık altındaki altınların 2012 ortasından bu yana sistem içine çekilebilen 1.7 milyar dolarlık 40 tonu da bankaların elindeki altın hesabına dahil edilmiş durumda. Merkez Bankası altını politika çerçevesine dahil ederek bankaların rezervlerinde Türk Lirası yerine altın tutmasına izin verdi. Bankaların rezervlerini çeşitlendirerek daha istikrarlı olmalarına yardımcı olan bu uygulama, ticari bankaları yastık altındaki altınları sistemin içine çekmek ve ekonomiye dahil etmek için teşvik etti.
Yastık altı altınların sadece yüzde 10’unu bozduruyoruz Dünya Altın Konseyi verilerine göre Türkiye’de yastık altında 3 bin 500 ton altın bulunuyor. Peki, vatandaş bu kadar altını neden yastık altında tutuyor? Kuyumcuları doğrudan üreticilerle buluşturan güvenli ticaret merkezi Altın Çarşı Kurucu Ortağı ve Ceo’su Dr. Ali İlhan Tireli, “Türk insanının geleneksel yatırım araçlarından biri altın.” diyor. Tireli, altının Türkiye için önemini şu sözlerle açıklıyor: “Altın tarih boyunca en güvenilir yatırım araçlarından biri oldu. Sadece finansal krizlerde değil, global siyasal hareketlerde ve savaşlarda da altın, sığınılacak bir liman, değeri uluslararası borsalarda belirlenen bir metal. Tarihten gelen bu bilinç, ülkemizde halkımızın altınla olan ilişkisini her zaman diri tutuyor ve altına ilgi hiç azalmıyor. Eskiden “Kara gün akçesi” olarak adlandırılan yastık altı birikimleri sayesinde Türkiye’de birçok kişi ekonomik krizlere hazırlıksız yakalanmıyor. Özellikle düğün, nişan, sünnet gibi kutlamalarda altın hediye etme alışkanlığı nedeniyle, birçok kişi evinin bir köşesinde, işyernde, kasasında altın bulunduruyor. Son günlerde altın fiyatlarındaki artış nedeniyle yastık altındaki altınlarını bozduranların sayısında ciddi bir artış görünüyor. Ancak Türkiye’de vatandaşlar çok mecbur kalmadıkça ellerindeki altının tamamını bozdurmuyor. Tireli, “Altın fiyatlarındaki ani yükselişle beraber, birçok kişi altın bozdursa da yine de elindeki altının en fazla yüzde 10’nu elden çıkarıyor, tamamını satmıyor" diye konuştu.
Altın fiyatları için çeşitli senaryolar İki yıl art arda gerileyen altın fiyatları bu yıl güvenli liman alımlarıyla yükseliyor ve uluslararası piyasalarda altının onsu şu sıralar 1.230-1.235 dolar bandında hareket ediyor. İçeride 24 ayar külçe altının gramı 97.35 TL’den satılırken, tam altın 633 TL’den satılırken, çeyrek ise 160 liradan satılıyor. Bundan sonra fiyatların nereye gideceğine dair ise çeşitli senaryolar buluyor:
Faizde kademeli artış fiyatları yükseltebilir
• Capital Economics Kıdemli Emtia Ekonomisti Caroline Bain, 2014 yılının emtialar açısından kötü bir yıl olduğunu, ancak 2015 yılında emtia fiyatlarında iyileşme yaşanabileceğini ifade etti. Bain, ABD’de faiz oranlarının kademeli bir şekilde artabileceğini dile getirerek, bu sebepten dolayı altın ve gümüş fiyatlarında iyi bir performans yaşanabileceğine dikkati çekti. Caroline Bain, altın ve gümüşte bu yıldan itibaren sürekli artış yaşanacağı öngörüsünü aktararak, altının onsunun bu yılın ilk çeyreğinde 1.300 dolara ulaşabileceğini vurguladı. Yılın ikinci çeyreğinde 1.350 dolara yükselebileceğini dile getiren Bain, üçüncü çeyrekte 1.375 dolar, dördüncü çeyrekte ise 1.400 dolar öngörüsünde bulundu. Altın fiyatlarındaki artışın 2016’da devam edebileceğinin altını çizen Bain, altının ons fiyatının 2016 yılının ilk çeyreğinde ve ikinci çeyreğinde 1.425 dolar seviyesini görebileceğini söyledi. Bain, altının 2016 üçüncü çeyrekte 1.450 dolara, dördüncü çeyrekte ise 1.470 dolara ulaşabileceğini, 2020 yılında ise 1.800 dolar seviyelerine ulaşabileceğini kaydetti.
1.150 dolara inerse serbest düşüşe geçebilir • Hisse senedi piyasalarındaki oynaklığın yardımıyla altın ocakta iyi bir performans gösterdi ve geçen yılkı kayıplarının bir bölümünü telafi etti. Ancak geçtiğimiz hafta ABD’de gelen iyi veriler sonrasında Aralık 2013’ten bu yana en büyük günlük kaybını yaşadı. Bazı uzmanlara göre altın şu an bulunduğu seviyeninin neredeyse 90-85 dolar altına inecek ve yeniden 1.150 dolar/ons seviyesini test edecek. Vadeli ve opsiyonlu işlemler şirketi Ambrosino Bros kıdemli başkan yardımcısı Todd Colvin, altın fiyatlarının yönüyle ilgili değrlendirmesinde, fiyatların 1.150 doların altına gerilemesi halinde serbest düşüşe geçeceğini ileri sürdü. Bu seviyeninin altına inilmesiyle birlikte yatırımcının altından kaçmaya başlayacağı öngörüsünde bulunan Colvin, yatırımcılar altına geri dönmeye başlamadan önce fiyatlarda 1000 doların görülebileceğini ifade etti. Ancak jeopolitik belirsizliklerin altın piyasasındaki dinamikleri değiştirebileceğini not etti. Colvin, altının jeopolitik risklerden beslenen bir metal olduğunu hatırlattı.
Bu yıl düşer ancak 2016’da travmadan kurtulur • ABD’nin yaklaşık 10 yılınilk faiz indiriminhe hazırlandığı bu yıl altın fiyatlarında düşüşün süreceği ancak 2016 yılında yükseliş için bir zemin hazırlanacağı belirtiliyor. Reuters’ın 38 analist ve işlemcinin katılımıyla yaptığı ankete göre 2014’te kan kaybeden spot altın fiyatı bu yıl yüzde 3’lük kayıpla ortalama 1.234 dolardan işlem görecek. Ancak anket sonuçlarına göre altın fiyatları 2016’da ortalama 1.278 dolara yükselecek ve 2013 yılının travmasını geride bırakacak. ABD’nin bu yıl gerçekleşmesi beklenen faiz artırımı dolara destek vererek altını baskı altında bırakıyor. Euro Bölgesi’ndeki belirsizlik, küresel büyümeye ilişkin endişeler ve Asyalı tüketicinin talebi bu yıl fiyatları yüzde 8 yukarı taşıdı. tüm bu faktörlerin, güçlenen dolara rağmen devam ederek, gelecek yıl altının yükselmesine zemin hazırlayacağı ifade ediliyor. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ekonomiye yüz milyarlarca euro pompalayacağını açıklamasıyla bu yıl altın fiyatları ocak sonunda 1.300 dolarla beş ayın en yüksek seviyesine tırmanmıştı.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.