''2015’de ABD’de beklenen politika normalizasyonuna rağmen, uzun vadeli ABD faizlerindeki artış kısa vadeli faizlerdeki artışa nazaran daha sınırlı olabilecek. Bu, gelişmekte olan piyasalara destek verecek bir dinamik. Buradaki temel sebep; ABD faizlerinin diğer risksiz getiri alternatiflerine (Almanya, Japonya) göre daha yüksek seyredecek olması ve bunun, global risksiz varlık talebini ABD’ye çekme potansiyeli. Dolayısı ile ABD uzun vadeli faizlerin (10 yıllık) sınırlı yükseleceğini değerlendiriyoruz. Model tahminimiz: 2015 sonu için %2.50 seviyesini işaret ediyor. Buna mukabil piyasa beklentisi: %3.1 seviyesinde.
Risksiz baz faizin daha yavaş artacak oluşu, daha spesifik yerel faktörler tersi yönde etki etmedikçe, global risk iştahının riskli aktifleri ve GOÜ’leri olumlu etkilemesi beklenir.
Ancak özellikle GOÜ açısından belirgin risk faktörlerinin altını çizmek gerekir:
Olası volatilite unsurları:
Fed’in piyasa beklentisinden daha hızlı faiz normalizasyonu: İlk faiz artırımı 2015 ortasında bekleniyor. Beklentiler farklı finansal kuruluşlarda Haziran-Eylül arasında değişiyor. Ancak, ekonomik büyümede öngörülenin de üzerinde gelen güçlü trendin devam etmesi bu normalizasyon sürecini bir miktar öne çekebilir. Bu gerçekleşme farklılığı riskli aktifler açısından bir volatilite kaynağı. Fakat bunun geçici olması makul gözüküyor. Zira, 2015’te ilk faiz artırımının ardından temel politika barometresi “faiz artırım hızı” olacak. İlk artırım erkene çekilse dahi, 2015 süresince, kısa vadeli büyümeden bağımsız olarak, artırım hızında sert bir değişiklik olması zor görünüyor. Fed beklentisi 2015 sonu: %1.13.
Rusya’daki ekonomik volatilitenin tekrar artış göstermesi, bir diğer risk faktörü: Rusya’daki görülen volatilitenin kaynağı olan gerileyen petrol fiyatları ve ekonomik yaptırımlar konusunda kısa vadede (en az 6 ay) olumlu bir gelişme beklenmemeli. Rusya’da son günlerde, büyük kamu ihracat şirketlerinin döviz satışına yönlendirilmesi yoluyla alınan tedbirler (resmi olmayan sermaye kontrolü) rublede kısmi bir istikrar getirdi. Fakat sorunu çözmüş değil, sermaye çıkışlarının devam etmesi beklenebilir. Rus şirketlerinin (banka+ reel sektör) 1 yıl içinde çevirmeleri gereken borç servisi miktarı ise 100 milyar $. 2015 yılının ikinci yarısında, global talepteki kısmi iyileşmeden dolayı, petrol fiyatlarında bir toparlanma beklenebilir. Bu da zaman içinde buradan kaynaklanabilecek bir volatilite artışı olasılığını düşürebilecek bir gelişme olur.
Türkiye görünümü: 2014’de öngördüğümüz %3 civarında bir büyümenin kısmi ivmelenerek 2015’de %3.5-%4 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Petrol fiyatlarındaki düşüş, önemli bir pozitif dışsal şok. Büyümeye katkılar açısından bakıldığında; 2014’de özel yatırım ve özel tüketimin büyümeye verdiği katkı, toplamda +0.6 puan ile çok sınırlı olacak. Büyüme esas olarak net ihracattan (+2.3 puan) kaynaklanıyor: 2014’de ithalat gerilerken, ihracatta artış trendi devam ediyor. Diğer bir deyişle; son 4 yılda reel olarak ortalama %10 artan ithalatın, 2014’de %1.4 oranında daralmasını bekliyoruz. Aynı dönemde ortalama %6.8 artan ihracat ise; %7.3 oranında artacak.
2015’de, ithalat trendinin eski trendine yeniden yakınsaması ile büyüme kompozisyonunda tüketim ve yatırımın ağırlığı artacak. Yine de düşen petrol fiyatlarının etkisiyle, net ihracatın büyümeye katkısı 0.3 puan ile daha sınırlı olmakla birlikte pozitif seyrini sürdürecek. 2015 cari açık beklentimiz 36 milyar $ ; beklenen milli gelirin %4.5’i düzeyinde.
2015 sonu enflasyon beklentimiz: %7; kullandığımız varsayımlar petrolde muhafazakar olmak adına ortalama 70 $. USD/TL’de yıllık ortalama %10 artış öngördük. Enflasyon düşen petrol fiyatları, olumlu baz etkisi ve normalize olabilecek gıda fiyat artışları nedeniyle 2015 ortasında %6’ya kadar gevşeyebilir.
TCMB’nin bu dönem boyunca faiz indirimi meylinin olacağını fakat yılın 2. yarısında ABD kaynaklı faiz artırımlarına paralel politika faizini uyarlayabileceğini değerlendiriyoruz. Yıl sonu enflasyon beklentimiz ve 150 bps reel faize karşılık gelen politika faiz seviyesi %8.5; iki yıllık gösterge faiz ise %8-%9 aralığında.
Hisse senedi piyasasında ise değerlemelerin bulunduğu seviyeler, Türkiye lokal piyasasını diğer gelişmekte olan ülkelere göreli cazip kılıyor (gelecek dönem F/K: 10.4 vs diğer GOÜ (Brezilya, Endonezya, Brezilya, Hindistan) ortalaması: %16.7. F/D Türkiye: %1.6 vs diğer GOÜ: %2.1) kılıyor. 2015 yılı için endeks seviyesindeki yükselişin ortalama özkaynak karlılığının hafif üzerinde seyretmesini bekliyoruz.
Volatilite: Faiz farklarının göreli istikrarlı seyredebileceği yıl boyunca USD/TL volatilitelerinin de Euro/USD volatilitesine paralel hareket etmesi beklenebilir. Bu trendin muhtemel istisnaları ABD ilk faiz artırım dönemi, jeopolitik risklerden kaynaklanabilecek volatilite artışları olabilir. ''
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.