Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, komşu ülkelerden gelen olumlu haberlerin devam etmesi halinde Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi yatırımlarının sürat kazanabileceğini belirterek, "Bölge ülkelerinde gözlemlediğimiz nispi istikrarın sürdürülebilmesi durumunda Türkiye hem güvenli bir enerji koridoru görevi üstlenecek hem de bölgenin sanayi ve hizmetler sektöründe bir cazibe merkezi olarak öne çıkabilecektir" dedi.
TÜSİAD ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) iş birliğiyle Batman'da düzenlenen "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Yatırımcı Danışma Konseyi" toplantısında konuşan Yılmaz, Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinin yatırım yapılabilir konuma gelmesi için özverili bir çalışma içerisinde olduklarını söyledi.
Bölgede yatırım yapılabilir huzurlu bir ortamın sağlanmasına temel oluşturan çözüm sürecine inandıklarını belirten Yılmaz, "Bugün artık zaman, kaynaklarımızı ve enerjimizi daha yoğun olarak ülkemizin her bölgesiyle kalkınmasına odaklama zamanıdır. Bölgenin kalkınmasıysa ancak bölgedeki huzur ve güven ortamının sağlanmasıyla mümkün olur. Bunun yolu da hukukun üstünlüğüne dayanan, kimliklerin yük değil zenginlik olduğuna dayanan bir demokrasi anlayışının benimsenmesidir" diye konuştu.
AB ile ilişkilerin 3 yıllık bir aradan sonra yeniden hız kazanmasına dikkati çeken Yılmaz, "AB Komisyonu'nun 2013 Yılı İlerleme Raporu'nu eleştirilerinde adil, üslubunda makul ve geleceğe yönelik olarak da yapıcı bir metin olarak değerlendirdik. AB konusunun gerek kamuoyunun gerekse hükümetin gündeminde yeniden yer bulmasını önemsiyoruz. AB sürecinin devamlı ve ısrarlı takipçisi olmayı da sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Yüzde 1 katkı Doğu ve Güney Doğu Anadolu Yatırımcı Danışma Konseyi'nin amacının bölgede çözüm sürecinin ekonomik ayağını güçlendirmek ve bölgedeki kalkınmışlık farkını gidermek olduğunu anımsatan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bölgenin iş ve yatırım potansiyelini ortaya çıkaracak bir ortamın hazırlanmasına destek olmaya hep birlikte gayret ediyoruz. Onun için buradayız… Bölgenin yatırım yeri olarak imajını güçlendirerek ulusal ve uluslararası tüm yatırımcıları bölgede yatırım yapmaya özendirmeye çalışıyoruz. Bölgedeki potansiyel iş insanlarını Türkiye ve yurt dışındaki yatırımcılarla bir araya getiren ve sektör detayında iş birliği projelerinde buluşturmaya imkan sağlayacak kurumsal yapıları oluşturmaya gayret ediyoruz."
Bölgedeki huzur ortamının sürmesiyle Türkiye ekonomisinin genel anlamda önemli katkılarla buluşacağını belirten Yılmaz, "Bölge ekonomisinin ülkemiz potansiyel ekonomik büyümesine yüzde 1 civarında bir katkı sağlaması mümkündür. Hizmetler sektörüyle başlayıp sanayi sektörü yatırımlarıyla gelişmesi öngörülen bu senaryonun bölge ekonomileriyle sağlanacak etkileşimle daha da sağlam bir yapıya kavuşması mümkündür.
Elbette nispi olarak en yüksek refah artışı bu senaryo bağlamında Doğu ve Güney Doğu bölgesinde gerçekleşecek ve bu bölgedeki büyüme Türkiye ortalamasının yaklaşık 3 katını yakalayacaktır" dedi.
10. kalkınma Planı hedeflerine göre 2014-2018 Türkiye ortalama büyüme oranının yüzde 5,5 olarak tespit edildiğini anımsatan Yılmaz, "Bu durumda bölge için büyümenin ortalama yıllık yüzde 16 gibi muazzam bir düzeyde gerçekleşmesini bekleyebiliriz. Bu senaryonun gerçekleşmesi Yatırım Danışma Konseyi yapısının başarıyla işletilmesi suretiyle güvence altına alınacaktır" şeklinde konuştu.
"Türkiye güvenli bir enerji koridoru görevi üstlenecek" İran ve Suriye'den gelen pozitif haberlerin bölge ekonomisine sağlıklı bir gelişim zemini hazırlayacağına işaret eden Yılmaz, "Bölge ülkelerinde gözlemlediğimiz nispi istikrarın sürdürülebilmesi durumunda Türkiye hem güvenli bir enerji koridoru görevi üstlenecek hem de bölgenin sanayi ve hizmetler sektöründe bir cazibe merkezi olarak öne çıkabilecektir.
Bu yeni dönem, uzunca bir süredir ağırlıklı olarak güvenlik ve enerji ekseninde değerlendirmeye tabi tutulan ikilli ilişkileri refah yaratan bir iş birliği ortamına dönüştürmesini umut edebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
Konsey'in çalışma sistemiyle ilgili bilgiler veren Yılmaz, bölgedeki yatırımların hayata geçmesinin bir gün gibi kısa bir sürede gerçekleşemeyeceğini belirterek, "Belirli bir zemin gerekiyor. Biz Konsey olarak belirli aralıklarla başta üyelerimiz olmak üzere ulusal ve uluslararası yatırımcıları bölgeye davet ederek yatırım olanaklarını tanıtmayı ve yeni yatırımların bölgeye yönelmesine cesaret vermeyi arzu ediyoruz" diye konuştu.
Hükümete çağrıda bulunan Yılmaz, "Yılda bir kez ulusal düzeyde gerçekleşen Yatırım Danışma Konseyi toplantısını bir kere bölgede yapılmak üzere hükümetin gündemine sunuyoruz" dedi.
Bugün beraberlerindeki yabancı heyetlerle beraber bölgedeki yatırım imkan ve fırsatlarıyla ilgili çalışmalar yapacaklarını belirten Yılmaz, iş birliği için etkin iletişim ortamını tesis edeceklerini anlattı.
"Bölgeye özel finansman modelleri getirilebilir" Bölgeye yapılacak muhtemel yatırımlarda nitelikli eleman ve finansman sorununun en büyük sıkıntı olduğunu kaydeden Yılmaz, bu iki alanda süratle yol alınması gerektiğini söyledi. Sigorta gibi pek çok alt sektörde finansman konusunun önemli bir sorun olduğunu aktaran Yılmaz, "Çözüm süreci ilerledikçe bölgede risklerin düşmesine bağlı olarak yatırım maliyetlerinin de finansman maliyetlerinin de düşmesini beklemekteyiz.
Bu çerçevede çözüm süreci bağlamında finansmana erişim sorunununu hafifletmek ve bu dönemde bölge riskini ülke riskine eşitleyecek öneriler geliştirmek de Yatırımcı Danışma Konsey'nin gündeminde her zaman olacaktır" diye konuştu. Yılmaz, bölgeye özel finansman modelleri geliştirebileceğini de kaydetti.
Devlet teşviklerinin bölge için ciddi gelişmelere alt yapı hazırladığına dikkati çeken Yılmaz, şöyle devam etti:
"5. ve 6. Bölgede uygulanan bölgesel destek programı, iş ve yatırım ortamının eksikliklerini telafi etme açısından çok önemli bir rol oynuyor. Bu alanda, devlet gerçekten üzerine düşen sorumluluğu ayrımlı bir teşvik programıyla yerine getirmiş durumda. Ancak, bölgenin ihtiyacı olan refah düzeyine ulaşmasında iki temel sorun önümüzde durmakta. Bunlardan ilki iş gücünün niteliğinin yetersizliği, diğeri de malumunuz altyapı eksikliğidir. Özellikle altyapı eksikliğini gidermek üzere çok önemli atılımlar olduğunu görüyoruz. Ancak, bölgenin orta uzun dönemli büyüme potansiyeli ve özellikle bölge ülkeleriyle ortaya çıkacak iktisadi etkileşim, bölgedeki altyapı ihtiyacının yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor."
Batman İl Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıya Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Onatça ve çok sayıda TÜSİAD üyesi katıldı.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.