E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündem"Türk-Japon dostluğu kıyamete kadar yaşayacak"---

"Türk-Japon dostluğu kıyamete kadar yaşayacak"

Türk-Japon dostluğu kıyamete kadar yaşayacak
25 Aralık 2015 - 00:41 borsaningundemi.com

Ertuğrul 1890 filminin galasına katılan Davutoğlu, "Biz bize uzatılan dostluk elini hiç unutmadık. Kıyamete kadar Türk-Japon dostluğu yaşayacak" dedi

Yarın vizyona girecek olan ve Japonya-Türkiye ilk ortak sinema filmi olan "Ertuğrul 1890"ın gala gösterimi, İstanbul Zorlu Performans Gösteri Merkezi'nde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılımı ile gerçekleşti.

Uluslararası ilişkilerde 1800'lü yıllara dayanan Türkiye-Japonya dostluğunun ele alındığı filmin galasında konuşan Başbakan Davutoğlu, Kushimoto kenti açıklarında kayalıklara çarparak batan Ertuğrul Fırkateyni’nde şehit olan Türk denizcilerine değindi. “Bir dostluk için Anadolu’dan Japonya’ya giden, savaşmak için değil onlarla buluşmak, bir dostluğu bir tohum olarak tarihe atmak için giden insanlardı” diyen Başbakan Davutoğlu, “Evet gittiler, 1887 yılında Osmanlı topraklarına İmparator Mikado’nun selamını getiren Japon dostlarımıza cevaben gittiler. Sultan 2. Abdülhamid, hiçbir başka devlete yapmadığı bir uygulama ile İmparator Mikado’nun nişanını kabul etmişti. Ve bir dostluk nişanı olarak da bu Anadolu insanlarını bu topraklara göndermişti. Orada oturup tefekkür ettiğimde savaş gemilerinin sadece savaşmak için değil, dostluklar için de kıtalar aştığını ve aziz şehitlerimizin bu dostluğu Anadolu topraklarından Japon adasına götürdüğünü düşündüğümde dostlukların kıtaları aşabileceğini bir kez daha hissetmiştim. O zaman hissettim ki, iki milletin bir araya gelmesi mutlaka siyasi bir irade ile olmuyor. Siyasi bir irade ile bir yolculuk başlıyor ama büyük fedakarlıklarla o tohum büyüyor ve bir çınar oluyor. 681 şehidimiz okyanusa atılan dostluk tohumlarıydı. Onlar görmediğimiz okyanusta büyüyen çınarlara dönüştüler ve Türk-Japon dostluğunun nişanına dönüştüler” dedi.

NAZIM HİKMET'İN DİZELERİNİ OKUDU

Ziyareti sırasında Oşima İlkokulu'nda kendisini karşılayan küçük çocuklara baktığında aklına Hiroşima’nın geldiğini aktaran Başbakan Davutoğlu, Nazım Hikmet’in Hiroşima’da ölen çocuklar için yazdığı "Hiroşima’da öleli oluyor bir on yıl kadar, yedi yaşında bir kızım büyümez ölen çocuklar" dizelerini okuduğunu aktardı.
 
“ALLAH HİÇBİR TOPLUMA HİROŞİMA VE NAGAZAKİ’DEKİ YAŞANAN ACILARI GÖSTERMESİN”

"Bir insanlık destanı ve aynı zamanda bir utancı o günden bu güne hep hatırlarız" diyen Başkan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bir tarafta okyanusa atılan tohum gibi büyüyen dostluk nişanı 681 şehidimiz, diğer tarafta sadece savaşan askerleri değil yaşayan nesilleri, daha sonraki nesilleri de öldürmek için gelen atom bombası. İşte aradaki iki dünya görüşü farkı. O gün şehit olan her bir dedemiz oraya dostluk için gitti. Ama Hiroşima'ya atılan bombanın uğradığı her bir zerre insanlara ölüm saçtı. Allah hiçbir topluma Hiroşima ve Nagazaki’deki yaşanan acıları göstermesin. Ve bir daha biz siyasilere böyle kararlar alacak zilleti de yaşatmasın. Japonya’da o çılgın dalgalara sevgiden başka tohum atmadık biz.”
 
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ertuğrul 1890 filminin yönetmeni Tanaka'yı tebrik etti.

“KIYAMETE KADAR TÜRK-JAPON DOSTLUĞU YAŞAYACAK”

Japon halkıyla Türk halkı arasındaki dostluk ilişkilerinin gelecek  nesiller tarafından da devam ettirileceğini dile getiren Davutoğlu, şunları  söyledi:

"Bugün bu makamlarda olan bizler, Sultan 2. Abdülhamit'in, İmparator  Mikado'nun, Turgut Özal'ın o zamanki Japonya'ya ödediği vefa, karşılıklı olarak  birbirlerine gösterdikleri vefayı, ben ve Sayın Cumhurbaşkanımız ve bundan sonra  gelecek tüm başbakanlar ve cumhurbaşkanları Japon halkına gösterecektir. Bize  uzatılan dostluk elini hiç unutmadık. Nesilden nesile, kıyamete kadar Türk-Japon  dostluğu yaşayacak ve bu filmler gibi nice eserlerle bu hatıra gelecek nesillere  aktarılacak. Bir tarih olarak söylüyorum; Sultan 2. Abdülhamit Han'dan, İmparator  Mikado'dan, Turgut Özal'dan bize uzanan bu miras, bizden sonra bütün  başbakanlarca ve cumhurbaşkanlarınca gelecek nesillere aktarılacak."

JAPON DOKTOR MİYAZAKİ'Yİ UNUTMAYACAĞIZ

Konuşmasında, 23 Ekim 2011'de meydana gelen Van Depremi sonrası  kurtarma çalışmalarına katılmak için Türkiye'ye gelen ve 9 Kasım 2011'de meydana  gelen ikinci depremde Bayram Oteli enkazında kalarak hayatını kaybeden Japon  Doktor Atsushi Miyazaki'yi anımsatan Davutoğlu, "Aynen 681 şehitten geri  kalanları kurtaran Oşimalılar gibi Miyazaki de, Van depreminde bir insan  faaliyeti gönüllüsü olarak Türk dostlarıyla birlikte, kurtarmak istedikleriyle  birlikte vefat etti. Onun hatırasını da hiç unutmayacağız. Gönlümüzde yaşayacak"  dedi.

- Galadan notlar

Konuşmaların ardından, Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu,  protokol üyeleri, film yönetmeni Mitsutoshi Tanaka ve oyuncular sahneye davet  edildi. Yönetmen ve oyuncular filmle ilgili görüşlerini paylaştı.

Daha sonra 1985'te Tahran'da mahsur kalan Japonların kurtarılmasını  sağlayan THY mürettebatı sahneye davet edildi. Başbakan Davutoğlu, mürettebatla  tek tek tokalaştı.

Ayrıca, filmin gösteriminden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan  ve Japonya Başbakanı Şinzo Abe'nin film hakkında kısa görüşleri izlettirildi.

Galaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, Ak Parti Genel Başkan  Yardımcısı Ömer Çelik, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye  Başkanı Kadir Topbaş, MHP İstanbul Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu, filmin  oyuncuları ile sinema ve sanat dünyasından isimler katıldı.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Yorumcu25 Aralık 2015 01:37

    Siz kimle çok dost olursanız sonrasında papaz oluyosunuz. Japonları severim ne olur çok dost olmayın emi.

  • çekik göz25 Aralık 2015 01:06

    1. dünya savaşında Japonya, Türklerin düşmanıydı. sevr anlaşmasını desteklemiş, yeni cumhuriyeti birçok ülkeden sonra tanımıştır. dostluk yoktur çıkarlar vardır. saygılarımla.