Türk-İş ile Memur-Sen arasında "ILO'da temsil" krizi

Çalışma dünyasının en önemli kurumu olan Uluslararası Çalışma Örgütü’nde (ILO) bu yıl işçilerin temsilinde kriz yaşanıyor. Kamuda örgütlü olan memur sendikaları konfederasyonu Memur-Sen, en çok üye sayısına kendisinin sahip olduğunu belirterek, bu yılki ILO Çalışma Konferansı’na çalışanları temsilen gitmek için başvurdu. Her yıl işçileri temsilen ILO’ya katılan Türk-İş ise bu talebe karşı çıkarak, “Madende çalışanları da mı Memur-Sen savunacak?” itirazında bulundu.ILO’nun her yıl düzenlediği ILO Çalışma Konferansı, çalışma yaşamının en önemli toplantısı sayılıyor ve her üye ülke katılıyor. Üye ülkeler, 2 hükümet, 1 işçi ve 1 işveren olmak üzere toplam 4’er delegeyle konferansta temsil ediliyor. Konferans, yönetim kurulunun seçimle gelen üyelerini seçiyor, örgütün bütçesini kabul ediyor, sözleşme veya tavsiye kararları biçiminde yetki alanına ilişkin uluslararası kuralları belirliyor, ayrıca örgütün genel politikasını ve çalışmalarını yönlendirmeye yönelik kararları alıyor. Türkiye de uzun yıllardır bu konferansa, Türk-İş, TİSK ve hükümet yetkililerinden oluşan temsil heyetiyle katılıyor.

EN BÜYÜK BENİM

Ancak bu yılki konferans öncesi farklı bir gelişme oldu. Kamudaki memurlar arasında örgütlü bulunan Memur-Sen, ILO konferansına katılmak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurdu. Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, “En fazla üyeye sahip olması dolayısıyla Türk-İş, 1952’den bugüne kadar ILO’nun Uluslararası Çalışma Konferansı’nda Türkiye’nin emek kesimini temsil ediyordu. Üye sayısı bakımından Türk-İş’i geride bıraktığımız için haziranda Cenevre’de yapılacak 106’ncı Uluslararası Çalışma Konferansı’nda ülkemizin emek kesimi delegeliğini Memur-Sen olarak biz temsil edeceğiz” dedi. Memur-Sen, bakanlıktan da buna göre katılımcı listesini güncellemesini istedi.

65 YILDIR TEMSİL EDİLİYOR

Türk-İş ise bu duruma tepkili. 65 yıldır işçilerin ILO Genel Kurulu’nda temsil edildiğini belirten Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, “Memurları temsil eden bir sendika, işçilerin fazla mesai çalışmalarını, madendeki çalışma koşullarını, özel sektörde yaşanan sorunları nasıl anlatacak, sorunları bilmeden nasıl çözüm önerisinde bulunacak” diye sordu. Bu olayın mantığa ters olduğunu savunan Atalay, “ILO’nun kendi sayfasında bile çalışma konferansına katılacaklar sayılırken,‘workers’, bir başka deyişle ‘işçiler’ ifadesi yer alıyor. Bu konuda oturmuş kurallar var. 65 yıldır Türkiye’deki çalışanları, işçileri ILO’da temsil ediyoruz. Oturmuş kurallarla oynamak sadece çalışanlara kaybettirir. Böyle bir yanlışa Türkiye olarak imza atmayalım” dedi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.