E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Türkiye’de hemen her alanda çoğunlukla ‘2023’ tarihi karşımıza çıkıyor… Cumhuriyet’in 100. yılı pek çok sektörde olduğu gibi yerli ve milli savunma sanayiinde de merakla bekleniyor.
Geçtiğimiz günlerde Deniz Kuvvetleri Komutanlığının 2023 yılında nasıl bir görünümü olacağını ele almış ve sürecin detaylarından bahsetmiştik. Büyütecimizi bu kez Türk Hava Kuvvetleri’ne tuttuk ve hem gelecek yıl için hem de önümüzdeki 10-15 yıllık süreçte bizleri nelerin beklediği sorusuna yanıt aradık.
Dünyanın en iyilerinden biri
Her şeyden önce, Türk Hava Kuvvetlerinin Dünya’nın en önde gelen hava kuvvetleri arasında gösterildiğini belirtelim. Halihazırda muharip kapasitesi; 230’un üzerinde F-16 savaş uçağı, 30’dan fazla F-4E 2020 Terminatör savaş uçağı, 10’dan fazla ANKA-S SİHA’dan oluşan bir kuvvetten bahsediyoruz.
Bu listede F-4E 2020 Terminatör savaş uçakları dikkat çekici. Çünkü yaşları itibariyle dünyada bu uçakları kullanan pek fazla kuvvet kalmadı. Ancak Türkiye halen aktif olarak bu filodan yararlanıyor.
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin süreci yakından takip eden isimlerden biri. F-4E 2020’lerle ilgili bir hatırlatmada bulunuyor ve aslında bu uçakların kullanımıyla F-35 meselesinin birlikte okunması gerektiğinin altını çiziyor.
Normal planlamaya göre Türkiye, 5. Nesil F-35A Lightning II uçaklarının ilkini 2018 yılında teslim alacaktı. Malatya’ya konuşlanacak F-35’lerin ardından F-4E 2020’ler emekli edilecekti. “Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı.” diyor Şahin ve F-35’ler gelmediği için F-4E’lerin halen envanterde olduğunu anlatıyor.
Elimizdeki F-16’ların hepsi 4. nesil
TRT Haber'in haberine göre Türk Hava Kuvvetlerinin elindeki F-16’lara geliyor konu. Elimizdeki F-16’ların Blok 30, Blok 40, Blok 50 ve Blok 50+ konfigürasyonunda olduğunu biliyoruz. Bunların hepsi 4. nesil. F-4’lerimiz ise 3. nesiller.
“F-35A’ların teslimatlarının durdurulması şüphesiz Türk Hava Kuvvetleri için önemli sonuçlar doğurdu.” diyor Şahin. Biraz daha açmasını istiyoruz… F-35A ile Türk Hava Kuvvetlerinin ilk kez bir 5. nesil savaş uçağı ile tanışacağını ve bu durumun da TUSAŞ tarafından yürütülen Milli Muharip Uçak Projesi’ne (MMU) de önemli katkıları sağlayacağını öğreniyoruz. Gelinen nokta itibariyle bu avantajlardan mahrum kaldığımız bir sır değil.
Çevre ülkelerin hava kuvvetleri takviyesine dikkat
Son dönemlerde kamuoyunda en sık tartışılan konulardan biri de Yunanistan’ın aldığı ve alacağı savaş uçakları. Atina yönetimi, Ankara’nın ‘ne almaması gerektiği’ konusunda da ABD başta olmak üzere satıcı ülkelere yoğun bir markaj uyguluyor.
Typhoon, Rafale veya F-16 Blok 70 gibi 4.5 nesil ya da direkt F-35 gibi 5. nesil savaş uçaklarına geçiş yapan komşularımızın olması Anıl Şahin’in de üzerinde durduğu bir konu. “Bu durum hava-hava muharebelerindeki dengeyi değiştiriyor” dedikten sonra devam ediyor:
“Pilotunuz ne kadar iyi olursa olsun; 4. nesil bir savaş uçağının, AESA radara sahip 4.5 veya 5. nesil bir savaş uçağına karşı hava-hava zaferi kazanması oldukça zor.
Türkiye’nin eldeki savaş uçakları ve milli SİHA’lar sayesinde hava-yer muharebe kapasitesi oldukça yüksek. Ancak hem F-35’i alamamamız hem de çevre ülkelerin daha modern uçaklara geçiş yapıyor olması Türk Hava Kuvvetleri’nin hava-hava muharebe kapasitesi için büyük bir sorun.
Halihazırda F-16 Blok 70 tedariki için süreç devam ediyor. Bu sürecin de sancılı geçtiğini duyuyoruz. Türkiye’ye F-16 Blok 70 satışı konusunda onay çıksa dahi hattaki yoğunluk sebebiyle ilk uçağın ancak 2027 yılı ve sonrasında teslim edileceğini düşünüyorum. Zaten şu anda ikinci el harici hiçbir 4.5 veya 5. nesil uçak 2026’dan önce teslim edilemez.”2030 itibariyle hareketlenme başlayabilir
Peki, böyle bir tabloda 2023 için Türk Hava Kuvvetlerinde ne tür değişimler bekleniyor?
Bu soruya “2023 yılına kadar Türk Hava Kuvvetleri’nin muharip savaş uçağı envanterinde bir değişimin olmayacağını hatta F-4E’lerin envanterden çıkarılması sebebiyle azalma yaşanacağını düşünüyorum. SİHA alanında ise ANKA-S ve AKINCI tipi SİHA’ların teslimatları devam edecek.” yanıtını veriyor Şahin.
2023 olmasa da 2030 ve sonrasının Türk Hava Kuvvetleri için önemli bir viraj olacağı kanaatinde Şahin. Sebebini soruyoruz:
“Milli Hafif Taarruz Uçağı HÜRJET’in ilk uçuşu 2023 yılı başında gerçekleştirilecek. Birkaç ay sonra ilk uçuşunu gerçekleştirecek HÜRJET eğitim konfigürasyonunda olacak. Bizim daha çok F-22’yi andıran Milli Muharip Uçak projemizde (MMU) ise 2026 yılında ilk uçuş hedefi var. Teslimatlar için öngörülen tarih 2029. Hedef tutturulsa dahi MMU’nun operasyonel olması 2030’lu yılları bulacaktır. Bu da gayet normal bir takvim.
Bu alanda milli projelerin gerçekleştirilmesi ve desteklenmesi oldukça önemli. Ancak şu anki konjonktürde Türk Hava Kuvvetlerinin havadan-havaya muharebe kapasitesi kan kaybediyor. Bu alanda yeni uçak tedariki ve eldeki uçakların modernizasyonun zaruri bir ihtiyaç olduğunu değerlendiriyorum. Özellikle modernizasyon alanında ülkemizde milli imkanlarla yapılan radar ve mühimmat geliştirme çalışmaları, bizim 2026 yılı öncesinde bu alanda bir sonuç almamızı sağlayabilecek yegane unsur.”
100. yılda milli füzeler adından söz ettirecek
Platformlar konusunda ortaya çıkan tablo pek iç açıcı olmasa da Türk Hava Kuvvetlerinin füze bazında elde edeceği kimi imkan ve kabiliyetler göz dolduruyor.
Bu dönemde, havadan-satha milli imkanlarla geliştirilmiş önemli füze sistemlerinin envantere gireceğini biliyoruz. Bunlar hem SİHA hem de F-16 platformlarında kullanılacak. Bu sayede Türk Hava Kuvvetlerinin derin taarruz ve gemisavar yeteneği de oldukça artacak.
Anıl Şahin, hava-hava alanında bizleri 3 yeni füzenin beklediğini söylüyor. Bunların Gökdoğan, Bozdoğan ve Gökhan olduğunu belirterek, “Gökhan, RamJet itkili bir füze. Türk Hava Kuvvetlerine bu alanda sınıf atlatacak. Ancak bu füzelerin randımanlı kullanımı için uçakların AESA Radar ile donatılması şart. ASELSAN’ın AESA Radar çalışması var ancak proje takvimi biraz geriden geliyor. Devam eden SİPER Milli Uzun Menzilli Hava Savunma Füze Projesi ile F-16’ların yükleri bir nebze olsun azaltılacak.” diyerek madalyonun platform dışında kalan noktalarına da vurgu yapıyor.
Cumhuriyet’in 100. yılında Türk Hava Kuvvetlerinde platform bazında kritik değişiklikler olmasa da Türkiye’nin özellikle yetişmiş insan gücü ve milli füzeleriyle 2023 yılında da iyi bir sınav vermesi bekleniyor.
Acı haberi MSB duyurdu: 1 asker şehit oldu
MSB'den tahıl koridoru açıklaması
MSB: FETÖ ile mücadelemiz devam edecek
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
En kısa zamanda iha ve sihalarımızdan esinlenerek kendi jetlerimizi yapmalıyız. Ayrıca bu iha ve sihalar yapılmakta olan yeni büyük savaş gemimize de konuşlandırılmalıdır. Havada karada ve denizde güçlü olmak önemlidir Türkiyemiz için.
7 masa iktidara gelir ise silah sanayimiz ve tüm ağır sanayimiz tek tek kapanacağını düşünmekteyim.çünkü bunlar vizyonsuz ve projesiz algı operasyonunu iyi yapmaya çalışan bir gurup.
Neden vermiyor ? İngiliz analistti sanırım. Türkiye dikey kalkan uçaklara sahip olmamalı diyor. neden ? kuzey ırakda helikopter gibi kalkan uçaklar ile her istediği yere üs kurabilir... CEP üsler yapabilir buraları ösa ve Türkmenle rile koruma altına alabilir. aynı zamanda iha sihalarıda bu alanalra getirerek kpp ypg ve kandil gibi terste kalan dağ cepheleri kasdediliyor. Yani TC den uçak uçsa istediği açı ile hedefe gitmesi uzun ve zor oluyormuş, bu özellik f35 ile elde edermiş. istediği ege adasına silahlanma yapabilir yunana zıt adımlar diyor. gemilere iniş ve kalkış yapabilirmiş. TC de oktanuslara dayanan modern gemiler yapılabiliyor. hem iha siha dikey f35 ler ile söz sahibi ve hakkı olur diyor. ...özetle s400 ler tamamen bahane, başka bişeler diyip yine vermeyecekti diyorlar. Rus tehdisi azalırsa, TC kademli ambargolar ile zayıflatılması gerekli deniyor... Yani Hava gücü şuan ambargoda.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (07:56)